Önümüzdeki haftadan itibaren hükümeti kurma çalışmaları başlayacak...
Çeşitli koalisyon ihtimalleri konuşuluyor...
Bunlar...
CHP-AKP...
CHP-MHP, dışarıdan HDP desteği...
AKP-MHP...
Bu ihtimallerden CHP-MHP koalisyonu ve dışarıdan HDP desteğine Devlet Bahçeli kapıyı kapattı; HDP’yi yok saydı...
Bahçeli, AKP-MHP koalisyonuna ise ne “Hayır” ne de “Evet” dedi, kapıyı aralık bıraktı...
Bunlar zaman içinde çeşitli pazarlıklarla değişebilir, verilen sözler yutulabilir...
* * *
AKP ile yapılacak her koalisyon, Türkiye’nin 7 Haziran öncesine dönmesi demektir...
AKP’nin iktidarda kalmasını sağlamaktır!..
Bunu yapacak olanlara şimdi soruyorum:
AKP iktidarının rejimle oynama çabalarına...
İktidarın Oslo ile başlayan ve Türkiye’nin İmralı-Ankara-Kandil Şeytan Üçgeni’ne hapsedilmesine...
Atatürk’ü unutturma gayretlerine, devrim ve ilkelerinin rafa kaldırılmasına...
Teröristlere şirinlik olsun diye T.C. ibaresinin tabelalardan silinmesine...
Askerin kışlasına, polisin karakollarına hapsedilmesine “Evet” mi diyeceksiniz?..
* * *
Soruyorum:
İktidarın şimdi “paralelci” dedikleri eski ortağıyla yargıyı, emniyeti, bütün devlet kurumlarını bölüşmesinin...
Ergenekon, Balyoz, Odatv, Poyrazköy gibi davalar nedeniyle cezaevinde yıllarını geçirenlerin, hayatları karartılanların...
Kozmik Oda’ya girilip devletin ve askerin bütün sırlarının talan edilmesinin...
Hesabını sormayacak mısınız?..
* * *
Soruyorum:
Rezidanstaki adam boyu kasaların, ele geçen milyonların, para sayma makinelerinin...
Ayakkabı kutularından fışkıran milyon dolarların...
700 bin liralık kol saatinin...
İranlı çocuğun önüne yatanların...
Çikolata kutularının, elbise torbalarının...
Sıfırlanan paraların...
Talan edilen çevrenin, kupon arazilerin...
Bütün yolsuzluk ve rüşvet iddialarının kapatılmasına razı mı olacaksınız?..
* * *
Soruyorum:
Hukukun katledilmesinin...
Yargının bölünüp iktidar vesayeti altına alınmasının...
Uygulanmayan mahkeme kararlarının...
Demokrasiyi iğdiş eden iç güvenlik yasasının...
Basına getirilen ağır baskıların...
Tayyip Bey’in her eleştiri için gazetecilere açtığı ceza davalarının...
Türkiye’nin polis ve yargı baskısıyla cendereye alınmasının hesabını sorup bunları düzeltmeyecek misiniz?..
* * *
Seçim kampanyasındaki sosyal içerikli vaatleri bir kenara bırakıyorum ve...
Soruyorum:
Tayyip Bey’in iktidar üzerindeki vesayetine...
Anayasal sınırları aşmasına...
Kaçak sarayda oturmasına...
Bakanlar Kurulunu iki de bir toplamasına “Evet” mi diyeceksiniz?..
* * *
O zaman istediğiniz gibi koalisyon yapıp AKP’yi iktidarda tutabilirsiniz...
Tabii ilk seçimde oylarınızın en az yarısını kaybetmeyi de göze alarak...

İsmet Paşa

TRT’nin eski usta yapımcılarından Nazmi Kal’ın gönderdiği elektronik postada anlattıklarına yer verme imkanı bulamamıştık...
Tayyip’in “demokrasi kahramanı” gibi gösterilmesine karşılık Nazmi Kal, yazdığı “İnönü: Televizyona Anlattıklarım”  kitabından küçük bir bölüm aktarıyor...
Rahmetli gazeteci Örsan Öymen, İsmet İnönü’ye soruyor: “Paşam 50 yıldır parlamentodasınız, hiç seçilmemek korkunuz oldu mu?..
İsmet Paşa cevap veriyor: “ Ne demekmiş o?.. Koymuşuz kuralı seçildik seçildik, seçilmedik seçilmedik. Bunu esastan kabul etmeden demokrasiden söz edilemez. Bunu ben millete anlatamadım”
Bu söz, siyasi hırsı köpürmüş sahte demokratların kulağına küpe olmaz ki...