Askere operasyon...
Polise operasyon...
Yargıya operasyon...
TÜBİTAK’a operasyon...
Sanki Türkiye’ye işgal kuvvetleri girmiş, ülkenin en önemli, en kritik kurumlarına operasyonlar düzenliyor...
Kurumlar hallaç pamuğu gibi attırılıyor, çok uzun süre toparlanamayacak duruma getiriliyor...
Ülkenin güvenliğini ve adaleti sağlayan kurumlarda çöküş başlıyor!..
İşgal kuvvetleri değil, bunu 13 yıldır ülkeyi yöneten (yönettiğini zanneden) iktidar yapıyor!..

* * *

Bunlar dün iktidara gelmediler...
Şimdi operasyonlar düzenledikleri kurumlardaki kadroları kendileri oluşturdular...
Askere dalga dalga operasyonlar yapılırken...
Özel yetkili savcılar ve özel yetkili yargıçlar dehşeti yaşarken gayet mutluydular...
Türkiye bağırsaklarını temizliyordu...
Türkiye iyi ki bu paşalarla savaşa girmemişti...
Ya sonra?..
“Saflığımıza geldi...”
“Paraleller...”
“Haşhaşiler...”
“Aldatıldık!..”

* * *

Kuvvet ve ordu komutanları, generaller, amiraller, seçkin subaylar, bilim insanları, siyasetçiler, sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri, gazeteciler 4-5 yıl cezaevlerinde çile çektiler...
Suçlu paraleller ise onların suç ortağı da iktidar idi...
Şimdi polise operasyonlar devam ediyor, emniyet müdürleri, polis şefleri dalga dalga operasyonlarla tutuklanıp içeri atılıyor...
Meslekten atılanlar hariç, birinci sınıf 1150 emniyet müdürü emekliye sevk edildi; ikinci, üçüncü, dördüncü sınıf 2350 emniyet müdürü daha emekli edilecek!..

* * *

Yargıya operasyonlar Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun yeniden yapılandırılmasıyla gerçekleştirildi..
Şimdi de 25 Aralık soruşturmalarını yürüten savcı Muammer Akkaş hakkında üç yıl hapis, mal varlıklarına tedbir kararı alan yargıç Süleyman Karaçöl için ise 2 yıl hapis cezası isteniyor...
İçişleri eski Bakanı Muammer Güler ile kaldığı rezidansta adam boyu kasalar ve milyon liralar bulunan oğlu Barış’ın şikayeti üzerine, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının savcısı Celal Kara hakkında 3 yıl hapis cezası istemi var...
Savcı Kara, Barış Güler ile Zafer Çağlayan ve Şehircilik Bakanı’nın oğulları, şarkıcının İranlı kocası dahil 62 kişiyi gözaltına aldırmış, 24’ü tutuklanmıştı...
Savcı Kara şimdi bunun bedelini ödeyecek...

* * *

Peki bütün bunlar eskiden oldu da bunlar iktidara geldikten sonra hukuksuzlukları (!) görüp sütten çıkmış ak kaşıkların (!) mağduriyetini önlemek için mi operasyonları başlattılar?..
Yooo, bunlar 13 yıldır iktidarda, ama soruşturmalar kendilerine yönelince “eyvah” dediler...
Eski ortaklarını “paralel” ilan edip ülkeyi altüst ettiler...
Sanki ülke işgale uğramış, düşman kuvvetleri operasyonları başlatmıştı...
Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk, rüşvet ve sıfırlama operasyonları olmasaydı...
İktidar ile paraleller yine canciğer kuzu sarması olarak aynı yolda yürüyecek, aynı yağmurda ıslanacak, malı çuvalla, vagonla birlikte götüreceklerdi...
Ama hâlâ toplumu salak yerine koymaya devam ediyorlar!..

Koalisyon!..

İktidarı hedefleyen parti koalisyonu şimdiden düşünmez...
Bugünden koalisyon hesapları yapmaz!..
CHP’nin yüzde 35 oy hedefi koyması şimdiden koalisyon arayışlarına girmesinin seçmen nezdinde hayal kırıklığı, parti teşkilatında güven eksikliği yaratması kaçınılmazdır!..
Kılaçdaroğlu, “MHP ve HDP ile koalisyon yapılabilir” diyerek oy miktarını kendi kendine aşağı çekiyor...
Oysa CHP “tek başına iktidar” hedefiyle yola çıkmalıydı...
Siyasette “aza kanaat” anlayışı yenilgiyi de baştan kabullenmek anlamına gelir...
CHP seçim kampanyasında tek başına iktidar hedefinde olmalı, diğerini 7 Haziran sonrasına bırakmalı...
Alkışlar boşa gitmesin!..