Oluk oluk kan akıyor!..
Terör cinnetinin son kurbanları Muş’un Malazgirt İlçesi Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız ile Şemdinli’de görevli Uzman Çavuş Ziya Sarpkaya oldu...
Aslan gibi Binbaşı, PKK’lı teröristlerin kahpe kurşunlarına hedef olarak can verdi, eşi yaralandı, iki çocuğu yetim kaldı!..
* * *
Dün Çin’e giderken konuşan Tayyip Erdoğan ise yine beylik sözleri tekrarladı:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti teröristlerden de, onları destekleyen sözde siyasetçi, sözde aydın, sözde sivil toplum kuruluşu temsilcisi herkesten de şehitlerimizin hesabını sorma gücüne sahiptir”
Beyefendi, çok geç kaldınız!..
Asıl hesap verecek olan bu iktidardır!..
Devletin hesap sorma vakti çok gerilerde kaldı!..
Hesap vermesi gerekenler Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönettiğini zanneden çapsız siyasetçilerdir!..
* * *
Diyarbakır’da PKK’nın şehit ettiği Uzman Çavuş Mehmet Koçak’ın eşi,
Yozgat’a taziyeye giden İçişleri Bakanı Öztürk’e isyanını şöyle haykırıyordu:
“Nasıl bir çözüm süreci bu?.. Çözüm süreci diye milleti oyalıyorsunuz. Yaktınız bu milleti”
Öte yanda ise teröristler tarafından şehit edilen gencecik polis memuru Muhammet Sivri’nin cenazesinde İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok, “Çok arzu ederdim dün akşam Muhammet’in yerine ben şehit olmayı... Onun kanını yerde bırakmayacağız” diyordu...
* * *
Muhammet’in yerine şehit olmayı çok arzu edermiş...
Müdür Bey, senden şehit olmanı isteyen yok...
Senden ve bu devleti idare ettiğini zannedenlerden beklenen, “çözüm mözüm, açılım saçılım” diye milleti oyalayıp terör karşısında beyaz bayrak çekmek yerine, terörle mücadele etmektir!..
Eğer bugüne kadar binlerce şehidimizin dökülen kanının hesabı sorulabilseydi ne Muhammet şehit düşerdi, ne de bunca güvenlik görevlisi!..
* * *
Türkiye son 10 günde kan gülüne döndü!..
Her yerde silahlar patlıyor, saldırılar yapılıyor, güvenlik güçleri nereye yetişeceğini şaşırdı...
Durdular durdular, kan akmaya başlayınca operasyon üzerine operasyonlar yapmaya başladılar...
Yurt genelinde PKK’lı, IŞİD’li ve DHKP-C’li 2 bine yakın kişi gözaltına alındı...
Bunca şehit, bunca yaralıdan sonra akılları başlarına yeni geldi...
Madem operasyon yapılacak yerleri biliyordunuz, neyi beklediniz, bu kadar insanın kanının akmasını mı?..
* * *
Devlet hesap soracakmış!..
Şimdiye kadar neyin hesabını sordunuz da bundan sonra soracaksınız?..
Bir “çözüm süreci” diye tutturdunuz, terör karşısında sindiniz, pazarlık masasına oturdunuz!..
Fiyakanızdan geçilmiyordu, ileri demokrasi nutuklarından kafamız şişti...
Sonuç, kan gölüne dönen ülke...
“Yeni Türkiye” dediğiniz işte budur!..
* * *
Diğer yanda uluslararası saygınlığa sahip İngiliz Financial Times Gazetesi’nin editörü, Suriye’ye yapılan hava operasyonlarının “Tayyip Bey’in parlamentoda çoğunluk kazanma umutlarını canlandıracağını” yazıyor...
Yani bütün mesele tek başına iktidar veya Başkanlık mı?..
İktidarın milliyetçilik numaraları yaparak, PKK’ya posta koyarak MHP’den; HDP’yi suçlayarak HDP’den oyları alma gayreti mi?..
Yok, yok...
Akan kanın hesabını siz vereceksiniz!..
Bravo Bahçeli’ye!..
MHP lideri Bahçeli, “Tayyip Erdoğan’ı saraydan çıkartıp Çankaya fanusuna kapatacağız” derken...
Partisinin vekillerini saraya, Tayyip Bey’in huzuruna gönderdi!..
“Kaçak saray” diyorlardı, sarayı kendileri meşrulaştırdılar...
MHP’nin desteğiyle Meclis Başkanı seçilen zatın, Tayyip Bey’e saygılarını sunmak üzere Meclis Başkanlık Divanı üyelerini saraya götürmek istemesine CHP ve HDP karşı çıktı, ama MHP’li üyeler AKP’lilerle tıpış tıpış gittiler...
Yahu bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?!.