7 Haziran seçiminden 12 gün önce yazdığım yazıda tam çuvallamışım... Ne demişim?
“Mesela benim için bu ülkede Nihat Zeybekci’nin Ekonomi Bakanı olması krizdir. Referansım ne? Kendisinin ayaklarının yere basmaması ve geniş hayal dünyası...
Göreve geldiği ilk günlerde ne diyordu? ‘Türkiye’miz her alanda, her yerde 3 misli büyüyecek. Türkiye’miz dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi olacak. Avrupa’nın 3 büyük ekonomisinden birisi olacak ve bunu da 2023’e kadar yapacağız. İhracatımızı da 2023’te 500 milyar dolara çıkaracağız. Türkiye milli gelirini 2 trilyon dolara çıkaracak.’
Başka ne diyor? ‘Bu ülkede asla ve asla bir daha kriz olmayacak!’
Ben de bir öngörüde bulunayım; ‘Nihat Zeybekci hayatı boyunca en fazla 12 gün daha Ekonomi Bakanlığı yapacak!’ Bakalım kiminki tutacak?”
Şaka maka, adam hâlâ Ekonomi Bakanı... Haliyle bu durum bana kapak oldu.
Ekonomi bakanı denilince ekonomiyi yöneten bakanlık olarak algılamayın. Siz bakmayın Zeybekci’nin enflasyon, faiz hakkında görüş bildirdiğine... Ekonomi Bakanlığının görevi; Dış ticaret politikalarını belirlemek...

Bin düşün bir konuş!

Türkçesi; Nihat Zeybekci dış ticaretten sorumlu, sorunlu Bakan... Başka da bir görevi yok! Buradan nereye geleceğim...
7 Haziran beyannamesinde daha çok 12 yıllık iktidarında yaptıklarını anlatmayı tercih edip, muhalefeti “popülist” davranmakla suçlayan AKP, bu seçimde asgari ücreti 1300 TL’ye çıkarmayı vaat edip, tüm emeklilere yıllık 1200 TL ilave ödeme sözü verdi.
Oysa ne diyordu Zeybekci? “Bu kadar konunun uzağındalar, hayal dünyasında yaşıyorlar. Bu herkesin hoşuna gider, ben de asgari ücretle çalışıyor olsaydım, hoşuma giderdi ama bunun tarafı işçi ve işveren sendikalardır.”
Yetinmiyor ve “Türkiye’deki bu saçmalığın, şu anda sürdürülen, ayakları yere basmayan vaatler Türkiye’nin altını dinamitlemekle ilgili...” diye devam ediyordu.
Kendisinin ruh ikizi, Türkiye’nin başka bir hatası Sanayi Bakanı Fikri Işık; “Düşük teknoloji düzeyinde, idari kararla asgari ücreti artırırsan Türkiye’de işsizliği patlatırsın“ yorumunu yapmıştı.
Keza Maliye Bakanı Mehmet Şimşek; “Siz, ‘asgari ücreti 1.500 liraya çıkardım’ derseniz, devlette asgari ücretli çalışan yok, işçiye en büyük zulmü yaparsınız” demişti.
Peki, ne yapmaya çalışıyor bu AKP? Türkiye’yi mi batıracak? İşsizliği mi patlatacak? İşçiye en büyük zulmü mü yapacak?