Seçimler iyi, güzel... Demokrasinin olmazsa olmazı... Ama bedava değil... Hele kişisel kapris ve çıkarlar yüzünden tekrarlanınca, maliyetine insanın içi acıyor.
Seçim belirsizlik demek... Belirsizlik, şüphe... Şüphe korunma içgüdüsü yaratır. Neyi koruyacaksın? Paranı, pulunu... İşte bunun da ülkeye bir maliyeti var.
Belirsizlikte yaprak kımıldamaz. Zaten kımıldamıyor. Haliyle yatırımlar durdu. İhracat azaldı. Dolayısıyla büyüme de çakıldı kaldı. Tabii saydığımız sebeplerin doğuracağı sonuç; Türkiye ekonomisininin bu yıl ufalması olacak.

GEZİ İLE 10, ERDOĞAN İLE 75 ARTTI

Türkiye milli geliri IMF tahminine göre; 752 milyar dolara gerileyecek. Yani dolar bazında milli gelir yüzde 6 küçülecek. İyimser bakış açısı bunu gösteriyor, kötümseri hiç sormayın!
Burada sorun dengenin kaybolmuş olmasında... Türkiye’yi derinden sarsan Gezi Parkı protestoları sırasında dolar 2 ay içinde 10 kuruş arttı.7-25 Aralık yolsuzluk soruşturması sırasında dolar 20 kuruş yükseldi.
Hâlbuki Erdoğan’ın göreve geldiği Ağustos 2014’ten bugüne dolar 75 kuruş arttı. Niyeti bozarsak başımıza gelen ekonomik felaketin adresini dolar kuru artışından, Erdoğan olarak ifade edebiliriz. Ancak sebep o değil...

İÇİ ÇÜRÜK ÇIKTI!

Tamam, o da var ama tablo değişik olsaydı bu durumu çok daha az maliyetle atlatabilirdik. Geçen yılları iyi kullanabilseydik, sistemsel değişikliklere gitseydik, reformları ertelemeyip yapabilseydik, canımız bu kadar yanmazdı.
Neden yapamadık? Soru yanlış oldu! Neden yapmadılar? AKP iktidarı bunu neden yapmadı? İşine gelmedi. Görüntüyü bozmak istemedi, içten içe çürümeye izin verdi. Matematiğe gelelim... Türkiye yüzde 51 oranındaki dış borç yüküyle en yüksek dış borç yükü olan ülke... Yılların birikimi ile bu noktalara geldi. Yüksek borç yükü nedeniyle Türk parası olması gerekenden daha fazla ve daha hızlı değer kaybediyor.

BİR KURUŞ 4 MİLYARA DENK

Oysa Türk parası, teoride iç faizler ve dolar faizi arasındaki fark kadar değer kaybetmeliydi. Şöyle ki; Türkiye’de iç faizlerin yüzde 14 olduğunu varsayarsak dolar faizi yüzde 2 olduğuna göre Türk parasının yüzde 12 oranında değer kaybetmesi gerekiyordu. Ama Türk parası yüzde 30 oranında değer kaybetti. İşte bunun nedeni yüksek dış borç yükü oluyor. Doların 1 kuruş artması, kamunun dış borcunun TL karşılığını 1.1 milyar, özel sektörün borç yükünü 2.8 milyar; Türkiye’nin toplam dış borç yükünü ise yaklaşık 4 milyar lira büyütüyor.
Dolardaki her 1 kuruşluk artış, vatandaş başına düşen dış borç miktarında 51 liralık artış anlamına geliyor.
Tablo hoşunuza gittiyse buyurun devam edelim. Bakalım ne olacak?