Merkez Bankası faizlere dokunmadı. Faizin düşürülmesini istemek tabii ki normal ancak bir de ekonominin realitesi var. Amerika faizleri artırırken, senin dış dünyadan gelen paraya ihtiyacın varsa, o para gelmeden ekonomin dönmüyorsa bir şeyler yapmak zorundasın.
Merkez faizleri değiştirmeyip hiçbir şey yapmadı.
Artırsa ne fark ederdi? Yine hiçbir şey! Bırakın beklentiler dâhilinde 0.50 puan artırmasını 1 puan bile artırsa anlamı olmayacaktı. Ha şu olacaktı, başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere hedef tahtasına oturtulacaktı.

DAVUTOĞLU’NA GÜVENEMEDİ


Daha bu yılın başında Cumhurbaşkanı’nın, Merkez Bankası’na ayar veren sert demeçleri hafızalardaki yeri koruyor. Kendisi “yüksek faiz enflasyon yaratır” gibi temel ekonomi teorisine ters düşen açıklamalarını her ortamda dile getiriyordu.
Merkez Bankası tarafından gerçekleştirilen düşüşleri de yetersiz bularak, çalışanlarını paralelcilikle, vatan hainliği bile suçladı.
Oysa Davutoğlu’nun açıkladığı Hükümet programında; “Merkez Bankası’nın fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisi belirlemesi esas olmaya devam edecek” deniliyordu. Anlamı açık; “Merkez Bankası’na kimse karışamaz!”
Sen olsan sırtını Davutoğlu’na yaslayıp Cumhurbaşkanlığı’nı karşına alır mısın? Merkez Başkanı da bu düstur ile hareket etmiş olacak ki toz kalkmasın diye kıpırdamadı. Kendi açısından akılcı davrandı.

ARTIRSA DA FARK ETMEYECEKTİ


Tekrar faiz artırımına dönersek, hakikaten değişen bir şey olmadı. Artırsa da olmayacaktı. Zaten 150 bps yani 1.5 puan artırmadan da hiçbir şey fark etmeyecekti.
Şöyle ki; Merkez’in bankalara verdiği kredinin faizini 7.25 ile 10.25’lik faiz aralığından gerçekleşiyor. Merkez, bankalara yaklaşık 90 milyar TL borç para veriyor. Bunun bir kısmını en alt seviyeden verip “7.25 ile benim faizim düşük” diye yukarıdakileri oyalıyor.
Oysa bankalara verilen borç ortalama 8,85 faize denk geliyor. Ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin yüzde 8,85 olduğu bir ortamda, Merkez Bankası’nın bir haftalık repo faizinde yapacağı değişikliğin yüzde 9 bandı üzerine çıkmadan piyasalar etkilenmez.
Demem o ki; Bir kez daha piyasa gerçeklerin uzak gösterge niteliğinde bile olmayan bir faizle baş başayız. Hala Doğan görünümlü Şahin’iz...