Dolmabahçe’de masa kuruldu.
Masayı Erdoğan devirdi.
Davutoğlu masayı savunmadı.
Analar ağlamasın diyorlardı.
PKK mağaraları dağdaydı.
Şehre geldi.
Mağara eve taşındı.
Mayınlı tuzak.
Uzaktan patlama.
Hendek kazma.
Barikat kurma.
İki ay içinde 400 can öldü. Evinin içinde bir mutfağa bir banyoya koşuşarak dışarıdan gelen kurşunlardan korunmaya çalışan kadınlar feryat- figansız kaderlerine razı oldu .
Kapalı okul.
Basınçlı su.
Biber gazı.
Faili meçhul.

* * *

Sokağa çıkmak yasak.
Şehre girmek yasak.
Memursuz ilçe.
Öğretmensiz okul.
Vurulan asker.
Vurulan polis.
Şehit babasına ağlayan çocuk.
Yanan cami.
Yıkılan ev.
Selahattin vatan haini!
Apo, vatansever!
Barzani stratejik ortak.
Beyaz Toros,
Siyah Ranger.
Vurulan çocuk.
İlçede caddenin ortasında hendek. Hendeğin önünde 25 yaşında polis Türk Mehmet. Hendeğin öbür yanında 17 yaşında Kürt Mehmet.

* * *

Köy boşaltıldı.
Ev yakıldı.
Kitlesel göç oldu.
Onlar da şehre göçtü.
Taş atan çocuktu.
Büyüdü.
Şimdi hendek kazıyor.
Şehir gerillası oldu.
Barikat kuruyor.
Askere, sivile ateş ediyor.
Sivil halk ile terörist ayrıydı.
Şimdi ayırt edilemez oldu.
PKK, zamana oynuyor.
Savaşı uzun soluklu tutuyor.
Mayınla tuzaklanmış barikat.
Bombayla tuzaklı hendek.
“Kürt kurucu şiddeti” dediler.

* * *

100 bin-200 bin nüfuslu ilçelerde devlet egemenlik hakkını yitirmemek için “süpürme harekatı” yapma kararı aldı.
Süpürme!
Yani tek tek temizleme.
Polis ile asker birlikte.
Önce süpürme.
Sonra yeniden inşa.
Hayır önce güvenlik.
Sonra ilçeyi elde tutma.
Ondan sonra inşa.
Hayır..!
Hayır..!
Önce ilçede kamu düzeni.
Sonra ilçeden gönül alma.
Her ağızdan farklı ses.

* * *

Her kafadan farklı yorum.
Apo (İmralı) olmasaydı.
Selahattin zaten olmazdı.
ABD-AB olmasaydı.
Kandil de zaten olamazdı.
Bunlar hepsi geride kaldı.
Ret-İnkar-Asimilasyon vardı.
Ret-İnkar-Asimilasyon kalktı.
ABD-AB daha ne diyor!
PKK mı HDP’ ye benzesin?
HDP’ mi PKK’ ya benzesin?
Bunlar boş sorular.
Özyönetim barış demekti.
Barışın meyvesi olacaktı.
Özyönetim kurulacaktı.
Devletle masaya oturulacaktı.
Bu umut bitti.
Ölmek-öldürmek geldi.
Leyla Zana, “Barışı ancak Erdoğan getirebilir” demişti. Şimdi Kürtler, “Erdoğan’ı barışın önünde en büyük engel” diye görüyor. Dün Doğu ve Güneydoğu Anadolu “iyi bir hayat” bekliyordu, bugün “ellerindeki hayat da gün be gün çok kötüye” dönüştü, gidiyor.

* * *

THY, Şırnak seferini iptal etti.
Habur sınır kapısı da kapatıldı.
Suriye’de Türkmenler akraba.
Suriye’de Kürtler yabancı.
Bize ne Kobani’den...
Kobani nere Diyarbakır nere...
Ankara nere...

* * *

Doğu ve Güneydoğu’dan göç başladı. 2 ay içinde 100 bin insan yerini, yurdunu, evini, ilçesini terk etti. Suriye’den gelen mültecilere yer, yurt, barış, insanlık sunarken kendi mültecilerimiz oldu.
Kendisi himmete muhtaç dede.
Nerede kaldı gayriye himmet ede.