12 Eylül darbesi felaketti. Acıyı önleyeceğim diye darbe yapıldı, çok acı yaşattı. Darbenin lideri Kenan Evren, ölmek için 98 yaşını beklemeyip 27 Mayıs Darbesi’nin lideri Cemal Gürsel gibi 71 yaşında yani 27 yıl önce ölseydi acaba dünkü gazeteler de hangi haberler, fotoğraflar ve “taziye mesajları” okurduk?
Ben yazmıyorum.
Siz tahmin edin.
Bilenler, bilir: Cumhurbaşkanı Kenan Evren, elinde Kuran meydanlarda halka konuşur, kendine destek isterdi. Şimdi Saray’da oturan bugünkü Cumhurbaşkanı da elinde Kuran, meydanlarda oy istiyor.
Arşivlere girin okuyacaksınız.
Kenan Evren 3 anısını anlatmış.
Gazeteciler de yazmış:

* * *

Anı 1:
“Abdullah Gül Başbakan olmuştu ya... İşte ondan sonra beni ziyaret etmek istemiş... Ben de kendisine randevu verdim. Kalender Orduevi’ne makam otosuyla değil sivil arabasıyla geldi. Biz de kimseye haber vermeden gizlice içeri aldık. Yarım saat kadar oturdu. Bana saygılarını, sevgilerini sundu. Bu ülkeye yaptığım iyiliklerden söz etti.”
Kimdi o ziyaretçi?
Bugünkü Cumhurbaşkanıydı.

* * *

Anı 2:
“Oturduğum masaya geldi... Konuştuk... O’na; Devlet Başkanlığım sırasında zamanın Belediye Başkanı Bedrettin Dalan’a yaptığım yardımlardan falan söz ettim. Bunun üzerine bana; Ahh Paşam Ahh... dedi... Sizin zamanınızda ben olacaktım ki Belediye Başkanı... Neler, neler yapar... Sizin desteğinizle İstanbul’u uçururdum!” dedi.
Kimdi o İstanbul uçuranı?
Bugünkü cumhurbaşkanı.

* * *

Anı 3:
“Ben de onun Başbakanlık konutuna iki kez gittim. Aramız çok iyiydi... Ancak referandum sırasında ‘Darbeci Evren’ olup çıktık... Ama siyaset bu... Hoş görmek lazım... Ben kendisini hâlâ severim... “
Kimdi bu sevilen adam?
Bugünkü Cumhurbaşkanı.

* * *

Hatıralar gerçeği söylüyor.
Vefasızlar guguk yapıyor!
Dün gazetelerin birinci sayfasında haber vardı. Şöyle diyordu: “Kenan Evren’in cenaze törenine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir temsilcisinin de gideceği bildirilmesine rağmen Saray törende temsil edilmedi.”
Aklıma guguk kuşu geldi.
Biliyorsunuzdur:
Yumurtlama zamanı gelir. Guguk kuşu her zamankinden 100 kat daha dikkatli, daha uyanık, daha gözlemci kesilir. Ağaçtan ağaca uçar. Yapraklar arasına gölge gibi sessiz gizlenir. Diğer kuşları gözler. Daha önceden tanıdığı bir kuş türünün yuva yapmasını bekler. Yuvaları biten çiftlerden dişi yumurtlamaya başlayacaktır. Guguk Kuşu o anı da sabırla bekler. Ve yuva sahibi yumurtalarını yumurtlayıp da bir ara yuvadan uzaklaştığında guguk kuşu hızla harekete geçer ve kendi yumurtasını hazır yuvaya gerçek yumurtaların yanına bırakır. Ve yuvanın sahibi anne kuş, şüphelenmesin diye de onun gerçek yumurtalarından birini yuvadan aşağı atar.

* * *

Kenan Evren, öldü.
Geride ne kaldı?
Guguk kuşları kaldı.
Kenan Evren’in 12 Eylül’de yuvasına bırakılmış yumurtalardan çıkmış guguk kuşları, rüzgar döndü diye “öldün cenazene gelmeyiz” yaptılar.

Okunacak Kitap!

Elinizde kitap vardır, onu okumayı erteleyin Işık Kansu’nun “Rabıta’nın Zabıtası” adlı kitabını okuyun. 12 Eylül sonrası guguk kuşlarının yumurtadan çıktıktan sonra nerelere uçtuklarını anlatıyor. Bayrak yarışı bir kitap olmuş. Işık Kansu, Uğur Mumcu’nun “Rabıta” kitabında yazdıklarının takipçiliğini yaptı. Ve bugüne getirdi. Kenan Evren döneminde 12 Eylül’ün desteklediği İslamcı kadroların (içlerinde bugün ülkeyi yöneten çok sayıda isim var) bugün iktidar koltuklarında nasıl palazlandıklarını belgeledi. Şu sırada okunacak kitap: Rabıta’nın Zabıtası.