4 koca gün doldu. Enerji Bakanı, “elektrik iletim sisteminin neden çöktüğünü” henüz anlatamadı. Demek ki, bilmiyor.
Acizliği var.
Elektrik isyan etti.
Bilgisizliği çarptı.
Adam kayırmayı kavurdu.
Torpil sistemini titretti.
VIP listesini yaktı.
Nepotizmi naneledi.
Demek ki, “Elektrik iletim hatlarını yöneten merkez odasına torpilli, partinin adamı, VIP listesinin yakını bilgisiz ve mesleki becerisi olmayan ehliyetsiz insanları” doldurdular. Onlarla buraya kadar: Sistemin merkezini (beynini) yönetemediler. Elektrik üreten santralleri birer saniye arayla sistemden çıkartan nedeni bulup önleyemediler.
Çöktü hatlar.
Ülke 10 saat karanlık!
Bunun için Enerji Bakanı, 4 gün sonra “İnşallah bir daha tekrarlanmaz” diyor.
İşimiz “İnşallah”a kaldı.

* * *

“Maşallahla” başlanmıştı.
Hep birden tek ağız olmuş.
Maşallah çekiyorlardı.
O ne muhteşem tabloydu.
Fotoğrafı arşivde duruyor.
2 metre boyunda 1 metre eninde kartondan bir ödeme çeki yaptırmışlardı. Çekin üzerine 500 milyon dolar yazdırmışlardı. Bu çeki; elektrik dağıtım hattının imtiyazını devletten alan özel sektör holdinginin başkanı bakana veriyordu.
Yandaş TV’lerde canlı yayın.
Yandaş kalemlerde yağlama.
Maşallah!
Maşallah!
Devlet, hiçbir şey kaybetmeden hazineye 500 milyon dolar akıyor diye yazıp, halkı aldatıyorlardı. Bunun gibi 18 adet elektrik dağıtım şirketi özelleştiriliyor, devletin kasasına 12.7 milyar dolar giriyordu.
Bakanlar övünüyorlardı:
Halktan vergi almıyoruz.
Para yaratıyoruz.
Devleti borçtan kurtardık.
Dış borcu azalttık!
Maşallah ki maşallah!

* * *

Devletten özelleştirme ile 18 elektrik iletim hattını alıp halka satılan elektriğin ve onun üzerinden toplanacak vergilerin imtiyaz hakkını peşin parayla alan özel şirketler ise dış bankalara gidip kredi alıyorlar, Türkiye’nin borcu yine büyüyordu.
Fakat halk anlamıyordu.
Nasıl oluyor?
Bu hesapçı-kitapçı holdingler!
Anasının gözü işverenler!
2 metre boyunda 1 metre eninde karton çeklerle gösteri yapıp, 12,7 milyar dolarlık peşin parayı sayın başbakan ile bakanları başarılı göstermek için mi ödüyordu?
Hayır!
Anlaşmışlar.
Kazığı halka sokacaklardı.

* * *

Özelleştirme yaparken “kayıp kaçağı faturaya yediremezsin” diye ilan etmelerine rağmen, 18 şirket verdiği peşin parayı çıkartmak için ufak ufak kayıp kaçağı faturalara geçirmeye başladı.
Başbakan da görmedi.
(Şimdi Cumhurbaşkanı)
Bakanlar da maşallah!
Sağır oldu, duymadılar.
Fakat kazık halka ufak ufak girdiği için büyüyüp acıtmaya başladı ve vatandaş “Elektrik Dağıtım Şirketleri” aleyhine dava açtı. Mahkeme ve yüksek yargı, “Çalınan elektriğin parası, faturasını ödeyen dürüst aboneye yazılamaz” kararı verdi. Özel şirketler; elektriği çalmadan kullanan dürüst vatandaştan geçmiş yıllarda haksız olarak tahsil ettiği kayıp-kaçak paralarını geri verecek ve bundan böyle de kayıp kaçak parası diye bir kalemi faturaya yazıp toplayamayacaktı.
35 milyar TL tutuyordu.
Sayın Başbakan!
Sayın Enerji Bakanı!
Şirketlerin imdadına yetişti.
Meclis’ten kanun çıkarttılar.

* * *

Adaletin, vatandaştan çekip çıkarttığı kazığı yeniden aynı vatandaşa çaktılar. Meclis’te parmaklar kalkıp çıkan kanuna göre, Elektrik Dağıtım Şirketleri, çalınan ve ödenmeyen elektriğin parasını, dürüst aboneye yükleyecekler ve “Eğer mahkeme zoruyla vatandaşa ödedikleri bir kayıp-kaçak bedeli varsa” bunu da faturalara yedirip dürüst vatandaştan alacaklar.
İşte böyle!
Maşallah!
Maşallah!
Götürüyorlardı.
Elektrik iletim sistemi çöktü.
Bakan, “İnşallah” a geçti. Bir daha “Kesilmez inşallah” diyor.
Pişkinlik baki!