Fotoğrafın tümünü görelim: Müşavir, müşavir olmadan önce iktidar yandaşı Sabah Gazetesi’nin yan yayını USA Sabah’ta köşe yazıyordu. Bütün yazıları ile iktidarı övüyor, Başbakan’ı (şimdi Cumhurbaşkanı) kusursuz ilan ediyor, muhalefeti karalıyordu.
Müşavir (danışman) yapıldı.
Devletten maaşa bağlandı.
Vatandaş vergi ödüyor.
Müşavir çok dolgun maaşını alıyor; toplantılarda, gezilerde, cuma namazı sonrası cami çıkışlarında Başbakan’ın (şimdi Cumhurbaşkanı) yanında, arkasında duruyordu. Soma’da madenci ölümleri sonrası birlikte gidilen geziye de Başbakan’ın (şimdi Cumhurbaşkanı) arkasında durmak için gelmişti.
Özel korumaları zaten vardı.
Normal polisler de oradaydı.
Yetmez diye düşünüldü.
Yeşil bereliyle takviye edildi.
Bereliler jandarma değildi.
Özel tim polisiydiler.

* * *

Fotoğrafın tümünü görelim: Otomatik tüfekli 2 yeşil bereli polisin yere yatırdığı vatandaşa müşavir tekmeyle vurmaya başladı.
Basında haber oldu.
Fotoğrafı yayınlandı.
TV’de görüntüsü döndü.
Bir savcı çıkmadı.
İki polis bir adamı tutuyor.
Müşavir hışımla tekmeliyor.
“Bu suçtur” demediler.
Gazetelerde yayınlanan ve TV’lerde 2 gün boyu dönen bu resmi gören bir savcı, “Türkiye’de adalet var, bu yapılan suçtur...” deme ihtiyacı duymadı.
Hukuk işlemedi.
Tekmeci suç işledi.
Adalet onu hapse koymalıydı.

* * *

Fotoğrafın tümünü görelim: Polislerin yere yatırdığı ve Başbakan (şimdiki Cumhurbaşkanı) danışmanı Yusuf Yerkel’in tekmelediği işçi Erdal Kocabıyık’ı mahkeme, 548 lira para cezasına çarptırdı. İşçi işinden de atıldı, hiçbir madende ona iş verilmedi.
Danışman tekme attı.
Adalet çifte attı.
Toplum sille attı.
Fotoğrafın bütününü görelim: Soma’da kömür üretimi bugünün Almanya’sında, ABD’sinde, Çin’inde uygulanan yeni ileri teknoloji ile yapılsaydı, dikkat ve özel sakınma isteyen zor üretimin şart koştuğu önlemler alınıp; aşırı kâr arzusu işçi hayatının önüne geçirilmemiş olsaydı bir tek madencinin bile burnu kanamayacaktı.
Madende kömür kızışmayacak.
Kızıştığı an anlaşılacak.
Hassas aletlerle ölçülecek.
Isısı (harareti) düşürülecek.
Çelik kafesler içine taş preslenmiş baraj duvarları ile “kızışan eski kömür damarı” kontrole alınacak; işçi kanına bulanmadan yerin 400 metre altından kömür çıkartmak ülke için kalkınmanın bir aracı olacaktı.

* * *

Fotoğrafın tümünü görelim: Soma meydanındaki madenci heykelinin yanına yekpare camdan “bir utanç odası” yapıp, içine de “301 kömür işçisinin ölümden sorumlu olan Başbakan (bugün Cumhurbaşkanı) Enerji Bakanı, Çalışma Bakanı, İşçi Sendikası Başkanı, ocağı işleten holdingin başkanı, TKİ Genel Müdürü, MİGEM Genel Müdürü ve bu Tekmeci Danışman’ın fotoğrafı konulsaydı” ve ibreti alem için her gelen görülsün istenseydi, tekmecilerin “adeleti çifteci durumuna düşürmeleri”nin yolu açılmayacaktı.

SOMA’da bu da oldu!

Bugün Gazetesi’nde dün şu haber yayınlandı: Diyanet İşleri Başkanlığı, Soma’da 301 işçinin hayatını kaybettiği faciadan sonra ilçedeki imamlardan “maden kazasının fıtrat olduğu” yönünde camiye gelenlere telkinde bulunmalarını istedi. Bazı imamlar buna karşı çıktı. Direnen 8 imam “paralel” ilan edildi ve Doğu Anadolu’da uzak köylere sürüldü. 4 imam da görevden ihraç edildi.