1915 olaylarının 100’üncü yıldönümü nedeniyle dünya üzerimize geldi ...
Koro halinde “Soykırımı kabul edin” diye hırladılar!
Bugün bize “Ermeni soykırımı” diye dayatan devletler, 20’nci yüzyılın başlarında Ermeni halkını Osmanlı’ya karşı isyana teşvik eden, onlara para ve silah yardımı yapan, kendi çıkarları için haince kullanan devletlerdir.
Bunlar “Boğaziçi’ndeki hasta adam” dedikleri Osmanlı Devleti’ni yok etmek için harekete geçmiş ve emellerine ulaşarak Osmanlı’yı batırmışlardır.
Ancak... Türkleri, Anadolu’dan sökerek Orta Asya’ya sürmek hedeflerine ulaşamamışlardır. Çünkü karşılarına Atatürk adında bir mucize adam çıkmıştır.

* * *

Şimdi o devletler, aynı rezilliği yapıyor Türkiye’ye karşı âdeta yeni bir “Haçlı seferi” açarak “Ermeni soykırımı iddialarını” dayatıyorlar...
Onların bizdeki yerli uşakları da bunu ahlâksızca destekliyor!
Nüfus kâğıtlarında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yazılı olduğu halde, Türkiye’den nefret eden, Türkiye’ye kin kusan ne kadar çok alçak varmış!
Önce soykırımı kabul edeceksin, sonra tazminat vereceksin, daha sonra da Anadolu’nun Doğu bölgelerini Ermenistan’a bırakacaksın!
Haince yaptıkları bu... Maksat 100 yıl önce yok edemedikleri Türkiye’yi, 100 yıl sonra parçalamak!

* * *

Oysa 1915 sonrasında Malta Adası’nda İngilizler büyük bir mahkeme kurmuş ve sürgündeki Osmanlı devlet adamlarını “soykırım” iddiasıyla yargılamışlardır.
Sonunda İngiltere Kraliyet Başsavcılığı soykırım yapılmadığı sonucuna varmış ve mahkemede bütün sanıklar beraat etmiştir.
Mehmet Akif’in dediği gibi “Medeniyet denilen tek dişi kalmış canavar” yani Batı ülkeleri, bu ahlâksızca suçlamayı pişirip pişirip önümüze getiriyor.
Hepsine lânet olsun!

* * *

Mustafa Kemal Atatürk, büyük nutkunda soykırım iftiralarından bahsediyor ve şöyle diyor:
“Ermeni katliamı konusundaki sözler gerçeğe uygun değildir. Aksine, Güney bölgelerinde, yabancı kuvvetler tarafından silahlandırılan Ermeniler, bulundukları yerlerdeki Müslümanlara saldırmaktaydı.
Ermeniler, intikam düşüncesiyle insafsız bir şekilde öldürme ve yok etme siyaseti gütmekteydiler. Binlerce çaresiz ve suçsuz ana ve çocukları işkenceyle öldürmüşlerdi.
Tarihte bir benzeri görülmemiş bu vahşeti yapan Ermenilerdir. Müslümanlar, yalnız namuslarını ve canlarını korumak için karşı koymuş ve kendilerini savunmuşlardır.”

* * *

Atatürk gibi, dünyaca saygı gören ciddi bir devlet adamının bunları söylemesi, Batılı çığırtkanları susturmuştu.
Şimdi Türklerin ve Türkiye’nin haklarını savunacak öyle güçlü liderler nerede?

14 yaşındaki kızın katili ve Müge’nin programı!

Müge Anlı’nın “Tatlı Sert” programı, televizyonlardaki en ilginç programlardan biri olmaya devam ediyor.
Dizi filmlerden daha merak uyandırıcı... Hikâye değil, yaşanmış olayları anlatıyor.
Gazeteci kökenli Müge Anlı, büyük deneyimlere sahip hukukçu Av. Hüseyin Rahmi Özkan ve tüm “Tatlı Sert” ekibi, Agatha Christie’nin romanlarında olduğu gibi, tanıkları sorgulayıp, buldukları ipuçlarını değerlendirerek cinayetleri çözüyorlar.
Dün, 14 yaşındaki kızı cinayete kurban giden Sinoplu dertli bir baba, Müge Anlı ve ekibine “Allah sizden razı olsun. Katilin yakalanmasına yardımcı oldunuz” diye teşekkür ediyordu.
Sinop’ta, ormanlık alanda öldürülen öğrenci kızın katili, Atv’de Müge Anlı’nın ısrarlı sorgulamaları sonucu 7 yıl sonra yakalanmış ve yargılanarak müebbet hapse mahkûm edilmişti.
Gözü yaşlı babanın teşekkürü bundandı...
Müge Anlı, Av. Hüseyin Rahmi Özkan ve “Tatlı Sert” ekibinin diğer elemanları mütevazı bir şekilde “Biz görevimizi yaptık. Adalet yerini buldu!” diyorlardı.
Ben o programda yurdumun insanlarını daha yakından tanıyorum. Okunacak en büyük kitap, insandır çünkü...

Te­bes­süm

Havlayan köpek ısırmaz mı?
Temel, arkadaşı Dursun’un evine misafir gider. Bahçe kapısını açarken hırlayıp havlayan iri köpeği görünce korkarak çekilir. Pencereden bakan Dursun seslenir:
“Ula korkma öyle... Bilmez misin? ‘Havlayan köpek ısırmaz’ diye bir atasözümüz var.”
Temel yine huzursuz:
“Tamam” der “Anladım ama ya bu köpek o atasözünü bilmiyorsa!”

Gü­nün Sö­zü

“Ermeni soykırımı” diye yapılan arsız karasinek saldırısına karşı koymak şart! Aslan bile kendini sineklerden korumak zorundadır!