“Bedri Koraman öldü”
dediler.
Yüreğim “cızz” etti.
Yaşı ilerlemişti ve hastaydı. Kalbinde ve akciğerinde sorunları vardı. Tedavi ediliyor ve Eşi Nil Hanım ona olağanüstü bir titizlikle bakıyordu.
Bodrum’un Torba semtinde, denize nazır güzel bir villada oturuyorlardı. Yaz ve kış...
Bedri Koraman benim sevdiğim bir dostumdu. Hem komşum, hem tavla ve poker arkadaşımdı. Bu iki oyunu çok severdi.
Masada o kadar şen şakraktı ki, oynadığımız oyunda kaybetse bile yüzünden tebessümü eksik olmazdı. Yüreği insan sevgisiyle doluydu. Hareketlerinde ve tavırlarında doğal bir asalet vardı.
Bence, Türk basınında gelmiş geçmiş en büyük karikatür sanatçılarından biriydi.
Çizdiği karikatürlerdeki siyasal ve sosyal mesajları, sayfalar dolusu yazıyla bile anlatmak çok zordu.
Karikatür sanatında çığır açan Koraman’ın Türk basın tarihinde önemli bir yeri var.

* * *
Bedri Koraman, İstanbul‘dan soğumuş ve evlerinin bazılarını satarak Bodrum’a yerleşmişti.
Yıllar önce ona “Neden böyle kırgın ve küskünsün?” diye sorduğumda:
Aydın Bey beni harcadı. Hiç ummuyordum. Hayal kırıklığına uğradım. Oysa onunla arkadaş gibiydik.” demişti.
Aydın Bey” dediği, o tarihte Milliyet Gazetesi’nin de patronu olan Aydın Doğan’dı.
Uzun yıllar çalıştığı ve büyük emeklerinin geçtiği Milliyet ile birdenbire ilişkisinin kesilmesi Bedri Koraman’a çok dokunmuştu. Sohbetlerimizde bunu anlatır ve “Milliyet Gazetesi’nin logosu dahil, başındaki meşalesi ve yazısını ben yaptım” derdi. Vefasızlık onu çok üzmüştü.

* * *
Ben “Bak Bedri’ciğim” derdim “Aydın Bey’e gücenmen doğru değil. Seni Milliyet’ten uzaklaştıran Aydın Bey değil ki, o dönem genel yayın yönetmeni kimse onun tasarrufudur bu... Evet, Aydın Bey, o tarihte Milliyet’in patronuydu ama gazetenin genel yayın yönetmeni bir karar verdiyse, onun kararına saygı duymak zorundaydı.”
Bedri acı bir tebessümle “Benim kafam bunu almıyor” diye cevap verirdi...
Ben de yıllarca (40 yıl) birçok gazetede genel yayın yönetmenliği yaptım. Patronlar, tam yetki verdikleri yönetmenlere karışmazlar” dediysem de Bedri Koraman‘ı bir türlü ikna edemedim.
Aydın Doğan’a küskün gitti!
Gazetecilik mesleğinde sevgi ve bağlılık olduğu gibi böyle kırgınlıklar da var.
Nur içinde yat sevgili arkadaşım.

Trabzon ve MHP

Cumhurbaşkanı Erdoğan, neden böyle kolları sıvayıp meydanlara atıldı?
Geçmişin yanlışlarını ve AKP’nin oy kaybını gördüğü için...
İç ve dış siyasette de, ekonomide de hatalar büyük. Hele o, “açılım” denilen ve ülkeyi bölünme riskiyle karşı karşıya bırakan olay... İktidar partisine büyük puan kaybettirdi...
AKP oylarının önemli bir bölümünün MHP’ye gittiği düşünülüyor.
Anadolu’nun birçok bölgesinde güçlü olan MHP, Karadeniz‘de de iddialı.

* * *
Trabzon, iktidar partisinin çok kuvvetli olduğu bir il... Geçen seçimlerde AKP 4 milletvekili, CHP ile MHP ise birer milletvekili çıkarmışlardı.
MHP’nin Trabzon’daki hedefi şimdi en az 2 milletvekili elde etmek.
Parti bunun için, listenin ikinci sırasında olan 43 yaşındaki MHP adayı Yavuz Aydın’a güveniyor.
3 otel ve hastane ile inşaat sektöründe faaliyet gösteren şirketlere sahip olan dört kardeşten biri olan Yavuz Aydın doğma büyüme Trabzonlu.
3 çocuk babası olan Yavuz Aydın “Ülkümüzü, Türklüğü göğsüme nakış gibi işledim. Ankara’ya gelen tüm Trabzonluların en zor işleriyle bile, aile olarak kendi işimiz gibi uğraşırız. Seçimde Trabzon halkının beni yalnız bırakmayacağına inanıyorum” diyor. Haydi hayırlısı.

Te­bes­süm

“Kimmiş erkekle evlenen?”

Kavuklu Hamdi’nin bir ortaoyunundan:
Kadı (eski devirdeki mahkeme hâkimi) hakkında şikâyetler olan Kavuklu’yu sorguya çekmektedir:
“Söyle bakalım, evli misin?”
“Evliyim efendim.”
“Kiminle evlisin?”
“Bizim karıyla evliyim.”
Kadı, bu cevaba kızar:
“Bu nasıl söz mendebur. Erkekle evlenen birini gördün mü?”
“Gördüm efendim.”
Kadı, oturduğu minderden ayağa fırlar:
“Nee? Kimmiş erkekle evlenen alçak?
“Bizim karı efendim!”

Gü­nün Sö­zü

Kim getirdi ülkeye karanlık geceleri?
Bu kapkara suratlar, acep kimin eseri?