“Medyamız halkımıza Bodrum’un sadece magazin görüntüsünü yansıtıyor. Ne var ki, Bodrum’a giden sayıları belli, isimlerini halkımızın artık ezberlediği profesyonel mankenler ile profesyonel çapkınlar bir gecelik beraberlikleri ile mutlu birlikteliklerini Bodrum’un üç-dört plajı ile üç-dört barında sergiliyor.”
1971 yılından beri 44 yıldır Bodrum’u tanıyan Güngör Uras söylüyor bunları... Ekonomi alanındaki bilgi dolu yazıları yıllardır zevkle okunan Güngör Uras, Bodrum’u magazin değil, gerçek yüzü ile tanıtmak için ilginç bir kitap yazdı. Adı: “BİLİNMEYEN BODRUM”

* * *

Bodrum tarihi ile, doğası ile, insanları ile özelliği olan bir bölge... Büyük bir yarımada... Bir kıyıda rüzgâr eser ve dalgalar sahili döverken, öte kıyıda yaprak kımıldamaz. Öyle ilginç bir yerdir. İki-üç ay kadar kışı vardır. Havalar sert olur... Sonrası masmavi bir gökyüzü, gülümseyen bir güneş ve harika bir deniz...
Medyada Ali Rıza Kardüz mahlasıyla da ilginç makaleler yazan Güngör Uras “Bilinmeyen Bodrum” kitabında “Bodrum’u hiç görmeyenlere, Bodrum yazlıkçılarına, Bodrum’u mesken edinenlere Bodrum’un farklı yanlarını, pek bilinmeyen yanlarını, yaşamını anlatmak istedim.” diyor.

* * *

Sevgili okurlar... Ben 1987 yılından beri 28 yıldır yaz aylarında Bodrum’da yaşıyorum. Güngör Uras’ın kitabını okurken anladım ki, Bodrum hakkında bilmediğim çok şey varmış... İlgilenen okurlarıma duyururum. (Boyut Yayınları)

Şehit ailelerine konut

Adana son iki ayda en çok şehit veren illerden biri... Aynı günde üç şehit cenazesinin geldiği bile oldu.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, ülkemizdeki bu kadar alçaklığın arasında lâf üretmekle yetinmeyip iş yapmaya soyunanlar olduğunu da gösterdi.
Hüseyin Sözlü, şehit ailelerine ev desteğini sunmak için Adana Belediye Meclisi’nin kararını bekliyor.
Şehit ailelerine tüm gücüyle destek çıkan Hüseyin Sözlü:
“Adana, Mustafa Kemal’in Milli Mücadele için çıktığı yolda O’nun çağrısına ilk ses veren bir şehirdir. Bu toprakların mayasında vatan sevgisi vardır. Biz de, şehit ailelerine sahip çıkmak adına ne gerekiyorsa yapacağız. Aziz şehitlerimizin eşlerinin, çocuklarının, anne ve babalarının ev sahibi olmaları için destek olacağız” diyor.
Hüseyin Sözlü’nün bu davranışının tüm belediyelere örnek olmasını dilerim.

Yabancı kız öğrenciler tenis topuna döndü!


Bir Macar kız öğrenciden mektup aldım.
Bu öğrenci kız Türkiye Devleti’nin verdiği bursla ülkemize okumaya gelmiş. Macaristan’da yoksul bir ailenin kızı...
Budapeşte’de üniversite ve yüksek lisans okumuş, şimdi de Türkiye’de doktora yapacakmış. Burada bir yıl Türkçe öğrenmiş, bu yıl da bölümüne başlayacak.
Neden bir Avrupa Birliği ülkesine gitmek varken Türkiye’ye geldiğini “Türkiye’yi ve Türkleri seviyorum” diye açıklıyor ve “Hatta okulum bittikten sonra Türkiye’de kalıp yaşamak istiyorum.” diyor.

* * *

Bu bir yıl içinde bu kızı ve onun gibi yabancı kız öğrencileri Yurtlar İdaresi, tenis topu gibi üç-dört ayda bir oradan oraya atıp duruyor.
İlk geldiğinde Kredi Yurtlar Kurumu’nun Asya yakasındaki bir yurduna yerleştirilmiş. Aradan 6 ay geçince Florya Beşyol’daki öğrenci yurduna gönderilmiş, 4 ay kalmış.
Macar kızı şimdi de Ümraniye’deki bir yurda atmışlar. Bu kız oradan Yıldız Üniversitesi’ne kış-yaz nasıl gelecek, düşünen yok!
Beşyol’daki yurttan atılan bütün yabancı kız öğrencilere “Pazara kadar taşının” demişler ve kapı girişlerinde kullandıkları “parmak izi okutucu”dan isimlerini de silmişler.
İşin en hazin tarafı, yabancı kız öğrencileri attıkları Gaziosmanpaşa Kız Öğrenci Yurdu halen inşaat halinde imiş! Kızlar şimdi orta yerde kalmışlar!

* * *

Günah değil mi bu yabancılara?
Neden oynuyorlar bu çaresiz öğrencilerle?
Madem bunlara eziyet edilecekti, neden AKP iktidarı devlet adına onlara burs verdi?
Yabancı ülkelerde burs kazanan Türk kız öğrencilere, o ülkelerde böyle eziyetler edilse ne yaparsınız?
Tüm bunlar şunu gösteriyor:
Devlette tamamen kadrolaşan AKP bu ülkeyi yönetemiyor!

Gü­nün Sö­zü


Hiçbir ülkede, baskı, korku ve nefret yaratan adamlar için zafer anıtları dikilmemiştir!