Okurlarımdan hep, “Başkanlık Sistemi” konusunda sorular geliyor.
Başkanlık da elbette ki demokratik bir sistemdir. Ancak, kuvvetler ayrılığı prensibinin iyi işlediği, yargının tam bağımsız olduğu, yürütmenin, yasama organı tarafından gereği gibi denetlendiği bir düzende olabilir... Bunun için o ülkede demokrasi kültürünün gelişmiş olması gerekir.
Bugün dünyada, Amerika’dan başka hiçbir ülkede Başkanlık Sistemi iyi yürümüyor. Çoğu diktatörlüğe dönüşmüş durumda...
Güney Amerika, Afrika ve Orta Asya ülkeleri gibi...
Türkiye’de başkanlığa heves edenler, Amerika’dan başka başarılı tek örnek gösterebilirler mi? Gösteremezler! Fransa da diyemezler... Çünkü Fransa’da Başkanlık Sistemi yok, Yarı Başkanlık var.

* * *

Fiyakalı, cafcaflı lâflarla halkı kandırmaya çalışmanın âlemi yok. Gerçekçi olalım. Birinin canı başkan olmak istiyor diye, Türkiye altüst edilemez!
Halkımızın kolay kandırılacağını düşünenler var.
Evet, insanlarımızın çoğu yeteri kadar okumuş yazmış, mektep-medrese görmemiş olabilir ama gerçek olan şudur:
“Türk Milleti akıllıdır, zekidir. Neyin doğru olacağını iyi bilir.”
Ben halkımızın sağduyusuna güveniyorum. Yalakalar ne derse desin, bu ülkede “Başkanlık” diye bir sistem olamaz!

Vah Bodrum! (2)

Şikâyet eden edene...
Bodrum’dan sürekli mektup alıyorum. İsminin açıklanmasını istemeyen 70 yaşında bir okurum yazıyor ve diyor ki:
“Bodrum tam bir inşaat sahası haline getirildi. Hiç kimse hakkına razı olmuyor. Tüm mandalina bahçeleri site ve otellerle dolduruldu.
İki kat yerine “Turistik tesis” diye 8-10 katlı binalar yapıyorlar!
Ankara’da “Saray” inşaatını yapan müteahhit, Yalıkavak’taki Tilkicik Koyu’nda devasa bir otel yapıyor ki görmelisiniz! Bunların hepsi yandaş!
Güvercinlik’te çok büyük bir otel yapıyorlar. Bu bina azmanını gördükçe canımız sıkılırken, şimdi yanında da ona nispet devasa bir bina daha oluştu!
Bunların gözü doymuyor, yasaları uygulaması gerekenler de seyrediyor!”

* * *

“Yalıkavak İnönü Caddesi’nde bir mekân açıldı. Sabahın dördüne kadar canlı müzik yapıyorlar, bağıra bağıra şarkı söylüyorlar, davullar çalıyorlar. Milas’tan kadınlar getirip konsomatrislik yaptırarak erkek müşterileri yoluyorlar!
Çevrede aileler yaşıyor, evler var, imza toplayıp şikâyet edildi. Belediye ruhsat vermiş diye hiçbir merci durduramıyor.
Zabıtlar tutuluyor, polise şikâyetler yapılıyor, kaymakamlığa başvuruluyor, hiç birisi fayda etmiyor. Bazı günler sabaha karşı silahlar sıkılıyor!
Biz de oranın yakınında oturuyoruz. Bodrum tatil bölgesidir, horoz sesleri, tabiat ve sessizlik için burayı aldık, şimdi sabahlara kadar uyuyamıyoruz.
Bunlara göz yuman kafalar, Bodrum’u öldürmek istiyor!
Sizden rica ediyorum, ismimizi ve kimliğimizi gizli tutunuz. Biz 70 yaşlarında, makul ve eğitimli insanlarız, devletin uğraşamadığı bu insanlarla biz hiç uğraşamayız.”

Oyun içinde oyun!

HDP bürolarına yapılan bombalı saldırıların devamının gelebileceğini belirten Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan’a göre:
“Oyun daha yeni başladı. Halk sandığa giderken, seçmeni yönlendirme oyunu bu...
Olaylar tesadüfi değil, bir senaryonun hayata geçirilmesidir.
Sandık yaklaştıkça insanların kafasını karıştıracaklar!
Emperyalist güçler iktidarı tutsak almışlar.
Halk siyasetten soğutulmuş, geleceği karamsar gören, kime oy vereceğini bilmeyen geniş halk kitlelerini yönlendirme operasyonudur bu olaylar!
AKP’ye yapılacak bir saldırı bile sürpriz olmaz! Seçim günü, oy verme işlemi tamamlandıktan sonra bile seçim iptalleri olabilir! Çok dikkatli olunması gerekiyor.”

Te­bes­süm

Uzun evliliğin sırrı
Karadeniz Bölgesi’nde “Uzun evliliğin sırrı” konulu bir seminer düzenlenmiş... Seminerde konuşmacı olan 48 yıllık evli Temel evlilik hayatını anlatarak demiş ki:
“Eşime hep iyi davrandım, memnun ettim, en önemlisi 25’inci evlilik yıldönümümüzde onu mükâfat olarak Amerika’ya götürdüm.”
Sormuşlar:
“Peki, 50’nci evlilik yıldönümünüzde eşin için ne yapacaksın?”
“Gidip onu Amerika’dan geri getireceğim.”

Gü­nün Sö­zü

Etraf yalaka dolu, kıç öpmek ayıp değil, aman beyzadelere lâf etme, haddini bil.