Dünyada Tayyip Erdoğan‘dan daha çok dava açan siyaset adamı var mıdır?
Herhalde yoktur!
Erdoğan’ın açtığı ceza ve tazminat davalarının sayısı rekor düzeyde...
Neden bu kadar kızgın, neden bu kadar öfkeli, anlamak zor!
Oysa bir devlet adamına öfke değil, hoşgörü ve sevecenlik
yakışır.

* * *

Erdoğan’ın avukatları, tüm medyayı didik didik tarayarak, kasıtsız, masum ifadelere bile “Hakaret davası” açıyor ve Erdoğan’ı eleştirenler, kendilerini mahkemede buluyor!
Ocak-mart döneminde Erdoğan tarafından, 8’i Başbakanlığı zamanından, 21’i de Cumhurbaşkanlığı döneminden olmak üzere 29 dava açıldı. Ayrıca o süre içinde Bilâl Erdoğan’ın açtığı 7 ve Erdoğan ailesinin açtığı 3 dava daha var.

* * *

Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla yargılanan gazetecilerden biri de Mine Bekiroğlu...
28 yaşındaki Adanalı hanım gazeteci, bir sosyal paylaşım sitesinde Başbakanlığı döneminde Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla yargılandı.
Ancak, Adana 6’ncı Asliye Ceza Mahkemesi, Mine Bekiroğlu’nun kullandığı ifadeyi hakaret değil “Tehdit” olarak değerlendirip, tek celsede 6 ay hapse mahkûm etti, sonra iyi halden 5 aya indirdi.

* * *

Gazetecinin avukatı, Adana Barosu eski başkanlarından Aziz Erbek:
“Geç bir hanım muhabirin, 80 milyon nüfuslu, dünyanın en büyük 5’inci ordusuna
sahip, binlerce güvenlik kuvveti personelinin korumasındaki Başbakan’ı tehdit ederek
etkilemesi mümkün değildir. Başbakan’ın endişeye kapılması ve korkması için hiçbir somut gerekçe yoktur. Çünkü mesajın sahibi müvekkilim, herhangi
bir güce sahip olmayan, Adana yerelinde gazete muhabiri olarak çalışıp hayatını idame ettiren bir insandır.” diye savundu ama dinletemedi!

* * *

Sonuçta, sanık hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakıldı ama genç gazetecinin hayatı karardı.
Hiçbir devlet kurumunda çalışmamasına, 5 yıl süresince denetime tabi tutululup, bu
süre içinde yeni bir suç işlediği takdirde, iki cezanın birden uygulanmasına karar verildi.
Ceza âdil mi, bilemiyoruz. Çünkü kararın Yargıtay’da temyizi de yok!
Allahını seven söylesin!
Temyizi olmayan dava hangi vicdanı tatmin eder?
Bir de, “Bu ülkede demokrasi var. Burası hukuk devleti” diyorlar.
Yaşanan olaylara bakınca üzülmemek mümkün mü?
Bu ülkede yasalar, sadece güçsüz olan insanlara mı işliyor?

Beslenen kargalar!

AKP iktidarının “Açılım balonu” iyice söndü.
Güya Kürt sorunu çözülecek ve PKK silah bırakacaktı!
Biz bunun mümkün olmadığını söylüyor ve “Teröristle müzakere edilmez, mücadele edilir” diyorduk.
AKP yöneticileri, oylarının eridiğini görünce “açılım”dedikleri saçmalığı askıya almak zorunda kaldılar. Daha bir kaç ay önce Dolmabahçe’de açıkladıkları 10 maddelik mutabakat rafa kaldırıldı.

* * *

Önceki gün terör örgütünün karargâhı Kandil’den yapılan açıklamada KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Bese Hozat “Türkiye’ye karşı silahlı mücadeleyi bırakmayı hedefleyen PKK kongresini toplamayı gündemden çıkardıklarını” açıkladı.
Teröristlerle masaya oturup pazarlık eden siyasiler, ne yazık ki, onları daha da şımartmış oldular.

* * *

PKK, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde seçmene silahla baskı yaparak, seçim güvenliğini tehdit ediyor.
Ağrı’nın Taşlıçay İlçesi’nde AKP‘liler bir miting yapmaya kalkıştı.
Adaylar meydana gittiklerinde, şaşkınlıktan şok geçirdiler...
Çünkü, koca ilçeden meydana hiç kimse gelmemişti.
Zorunlu olarak miting iptal edildi.
PKK’nın silahlı tehdidinin ilçe halkının korkuttuğu, bu yüzden kimsenin mitinge gidemediği belirtiliyor!
AKP, beslediği kargaların, kendi gözlerini oymaya çalıştığını görünce, hatasını anlamıştır herhalde!

Te­bes­süm

Temel’in kaynanası!
Temel’in kaynanası Londra’da yaşamaya karar veriyor. Mecburen çok masrafa giren Temel kaynanasıyla ilgilenmesi için bir İngiliz avukat tutuyor.
Günün birinde avukat, Temel’e şöyle bir mesaj yolluyor:
“Kaynananız dün gece öldü. Gömülmesini mi, mumyalanmasını mı, yoksa yakılmasını mı sağlayalım?”
Temel derhal şu cevabı veriyor:
“Her üçü de yapılsın! Emin olmak isterim!”

Gü­nün Sö­zü

Yurdumuzun dumanı bile, yabancıların ateşinden iyidir!