Bugün Emniyet Teşkilatı’nın Kuruluşunun 170. Yılı... Birkaç yıl öncesine kadar kuruluş yıldönümü resepsiyonu polisevinde sade, samimi bir ortamda gerçekleştiriliyordu. Bugün, lüks, şatafat Emniyet üst yönetimini de etkilemiş olacak ki, kutlamalar AKP’ye yakınlığıyla bilinen iş adamının otelinde milyonlarca lira ödenerek yapılacak.
Son yıllarda polis öyle amaç dışı çalıştırılıyor ki, bu teşkilatın mensuplarına güven giderek azalıyor. Çünkü, “devletin polisi”nin yerini artık “hükümetin polisi” alıyor. Yapılan birçok hukuksuzluğun kaynağının polis olduğu son yıllardaki bazı davalarda hep dile getirildi. Bu hukuksuzluklara üst yönetim yıllarca seyirci kaldı.

AKP istedi, Emniyet aldı

17-25 Aralık 2013 rüşvet-yolsuzluk operasyonu, o güne kadar birlikte hareket eden hükümet-cemaat birlikteliğinin sonu oldu. Devlet gücünü elinde bulunduranlar, AKP’li aleyhine operasyon yapanları Emniyet’ten atıyor. O yüzdendir ki Emniyet’te büyük ölçekli operasyonlar artık yapılamıyor.
2013 yılında 120 bin, 2014 yılında ise 210 bin emniyet mensubunun görev yeri değiştirildi. Emniyet’te uzmanlaşma, branş-laşma rafa kaldırıldığı gibi 2 bin 900 civarında branşlı-uzman alanlarıyla ilgisi olmayan yerlerde görevlendirildi.
Polis Koleji, 1937 yılında Atatürk‘ün emriyle kuruldu. Bugüne kadar 10 bin 864 mezun verdi. Bildiğiniz, duyduğunuz ne kadar ünlü polis şefi varsa, onlar bu ocakta yetişti. Polis koleji gibi polis akademisinin kapatılmasına, öğrencilerinin başka okullara gönderilmesine ilişkin yasa 4 Nisan’da yürürlüğe girdi.

O okullar TÜRGEV’e mi?

Gerekçe, kolej ve akademide bulunan toplam 3 bin 600 öğrencinin tamamının “Fethullahçı” olduğu iddiasıdır. Unutmayalım bu öğrencilerin tamamı AKP döneminde alındı. Şimdi, sorunu kendilerine göre okulu kapatarak çözüyorlar. Bu okulları da yakında AKP’ye yakınlığı ile bilinen özel okul sahiplerine ya da yurtlarıyla birlikte TÜRGEV’e verilmesi için çaba gösteren Emniyet üst düzey yöneticileri bulunduğunu da belirtelim. Bunları, makamlarını korumak adına yaptıkları da açıktır.
Hanefi Avcı‘nın, Emniyet’te cemaatleşme ile ilgili yazdığı kitaptan sonra soruşturmayı yürüten müfettişler genel müdür yardımcılarına, daire başkanlarına, bazı il emniyet müdürlerine “Emniyet’te cemaatleşme var mı, siz böyle bir şey fark ettiniz mi?” diye sordular. İkisi hariç, ifadesine başvurulan o koca koca müdürler, “Aaa! Böyle bir şey mi varmış? Böyle bir şey olsa bizim haberimiz olmaz mı? Bunu Hanefi Avcı nereden çıkardı anlamış değiliz” dedi.

75 bin liralık tazminat

Polis akademisine, polis kolejine ihtiyacınız olmazsa kapatabilirsiniz. Ama, bunlar yapılırken öğrencileri ortada bırakmak da ne oluyor? Bakın şu işe, polis gününde, polis amiri yetiştiren okullar kapanıyor. Akademi ve kolej öğrencileri üniformalarını belki de son kez giyip yarın (cumartesi) saat 13.15’te Ankara Güvenpark önünde toplanacak, oradan Anıtkabir’e yürüyecekler. Öğrenciler, yarın yalnız olmayacak, kolej ve akademinin eski mezunları da onlarla birlikte yürüyecek.
Okul bitmeden, okuldan keyfi olarak uzaklaştırılan öğrenciler önce İçişleri Bakanlığı’ndan tazmin talebinde bulunacaklar. Olumsuz cevap almaları halinde bakanlık aleyhine 25 bin maddi, 50 bin manevi olmak üzere toplam 75 bin liralık dava açılacak. Polis Koleji Mezunları Derneği, öğrenci ve ailelerine de hukuki destekte bulunacak.

“Aklayan yargı” istiyorlar

AKP’ye destek veren toplumsal tabanın büyük bir kesimi, bir yandan daha fazla yoksullaştırılırken, öte yandan da varlığını sürdürebilmek için AKP iktidarına bağımlı hale getiriliyor. Bazı siyasiler, yolsuzluk ithamları karşısında yargılanmak yerine hukuk dışı yöntemlerle polis ve yargı camiasında profesyonelliğe aykırı tasfiyeler yaparak kendisini aklayacak bir yargı kurmanın çabasında...
Eski Güvenlik Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Cerrah, AKP döneminde yolsuzlukların arttığına dikkat çekiyor ve başkanı olduğu Hukuk Etik Siyaset Araştırmaları (HESA) adına yapılan “Beyaz Yaka Suçları” için şunları söylüyor:
“Beyaz yakalı dediğimiz suçlar, siyasetçi, bürokrat, işadamları gibi üst toplumsal sınıflara mensup bireyler tarafından işlenebilen başta ekonomik suçları içeriyor. AKP iktidar, kendi ekonomik elitini oluştururken içinden çıktığı orta ve alt toplumsal sınıfları istismar ediyor, hukuki ve İslami değerleri çiğniyor, sömürüyor.”
Vatandaşın yaptığı “küçük hırsızlıklar” şiddetle cezalandırılırken, bulundukları makamların yetki ve nüfuzunu kullanarak attıkları imzalarla milletin cebinden milyarlarca lira çalan “beyaz yaka suçlarını” işleyen siyasetçi, bürokrat, işadamı-müteahhitler cezalandırılmıyor.
Sorunu dağ gibi büyüyen, baskı altında tutulan polisimizin kuruluş yıldönümünü kutluyoruz. Polisimizin “hükümetin” değil “devletin” polisi olacağı günler çok uzak değil...