Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nin 1970-1971 mezunlarının fotoğraflarının yer aldığı “mezunlar albümü” var. Aynı dönemin mezunları olmasına karşın o albümde fotoğrafı yer almayan ve dolayısıyla mezunlar albümünde adı bile geçmeyen birkaç kişi bulunuyor. Onlardan birisi de Kemal Kılıçdaroğlu’dur.
Tunceli- Nazimiyeli Kemal Kılıçdaroğlu, yoksul bir ailenin çocuğu. 7 çocuklu ailenin tek okuyanı. Bunu da Cumhuriyet’e borçlu olduğunu biliyor. İktisadi ve İdari Bilimler Akademisi’nde öğrenim gördüğü dönemde Devlet Bahçeli de aynı akademinin öğrencileri arasındaydı. Birisi ülkücü, diğeri sosyalistti. Açıkçası öğrenim döneminde bir masada oturup çay içmişliği de yok.

UZUNHAVALARI SEVER


Mezunlar albümü çıkarmaya karar veren komite, herkesten birer de fotoğraf istiyor. Ancak Kılıçdaroğlu’nun fotoğraf çektirecek, basılacak albümü alacak parası yok. O dönemin mezunları arasında olmasına rağmen, Kılıçdaroğlu’nu mezunlar albümünde göremiyoruz.
Aynı albümde Devlet Bahçeli’nin fotoğrafı var. Albüm yayımlama komitesi Bahçeli’nin fotoğrafının altına şunlar yazmış:
“Herkes tarafından sevilen, efendiliği ile tanınan arkadaşımız, akademide okuduğu süre boyunca onun dertleriyle ilgilenmeyi kendisine gaye edindi ve tam bir akademi şuurunu kendi benliğinde topladı.
Türk Halk Müziği’nden, bilhassa uzunhavalardan hoşlanan bu sıcak iklimin çocuğu, Türk filmlerini hiç kaçırmamaktadır. Bir müdürlük ideali ile yanıp tutuşan arkadaşımızın, idealinin gerçekleşmesini temenni eder, ona ömür boyu mutluluklar dileriz.”

PARSEL PARSEL ÇIKIŞIN SONU

Bülent Arınç, ne zaman, ne söyleyeceği belli olmayan bir siyasetçi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e “Parsel parsel” çıkışı yaptı. 7 Haziran seçiminden sonra bunun devamının geleceğini açıkladı. Ancak bunun devamı gelmedi. Değerinin çok altına alındığı öne sürülen AKP Genel Merkezi ile “Ak Saray” arasındaki dairesi mi gündeme getirildi?
Arınç’ın son açıklaması MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilgili oldu. Bahçeli’ye göndermeler yapıyor, bazı imalarda bulunuyor. Bahçeli’nin hep “Hayır” dediğini belirten Arınç şunları ekliyor:
“Geçende Bahçeli, ‘hayırda hayır vardır’ dedi. Türkçe’yi iyi bilmek lazım. ‘Hayır’ vardır, ‘Hayır’ vardır. Hayır yapılan iyi işlerdir. Hayrın karşıtı şerdir. İyiliğin karşıtı kötülüktür. Bir de ‘Evet’in karşıtı hayır vardır. Aradaki farkı bilmiyor, eski model arabalara bindikçe sabit şeylere takılıp kalıyor. Geçende esprisini yapıyor arkadaşlar. Zaten her şeye ‘Hayır’ dedi ‘Evet’ diyemediği için de bekar kaldı. Masaya otursa ‘Evet’ demek zorunda kalacak. Yıllarca ‘Evet’ diyemediği için bekar kalmış olduğunu söylüyorlar. Ben onların yalancısıyım.”
Bülent Arınç “Parsel parsel”i bıraktı, Bahçeli’nin bekar oluşuna sözü getirdi. Üstelik de durumunu “alay konusu” yapıyor. Bülent Arınç’a hiç yakıştırılamayan sözler, onun
“Özgül ağırlığını” da azaltıyor.

ARINÇ’A BURS AYARLANDI

Bülent Arınç, Ankara Hukuk Fakültesi’nde öğrenim görürken, Kemal Çevik de Talebe Cemiyeti Başkanlığı’nı yürütüyordu. Kemal Çevik’e Arınç’ı “Milliyetçi” diye tanıştıran ise Beşir Atalay ve Hüseyin Üzmez’di. Üzmez, Vatan Gazetesi Başyazarı Ahmet Emin Yalman’a Malatya’da suikast düzenleyen isimdi. Hakkındaki bazı iddialar nedeniyle cezaevine girdi, yaşlı olması nedeniyle Cumhurbaşkanı tarafından affedildi, kaldığı bakımevinde geçen yıl vefat etti...
Milliyetçi diye Bülent Arınç’a burs aranmış. Kemal Çevik, “Bunun için dönemin İçişleri Bakanı Faruk Sükan’dan yardım istedim. Sükan burs buldu. Ancak, bursun verilebilmesi için Arınç’ın bir memuru kefil göstermesi gerekiyordu. Bulamadığını belirtince kefili ben oldum. Çünkü Hukuk Fakültesi’nde öğrenim görürken Cumhuriyet Lisesi’nde de memur olarak çalışıyordum. Üzerinde emeğim olan Bülent Arınç’a, Bahçeli ile ilgili sözlerinden dolayı hakkımı helal etmiyorum, etmem için özür dilemesini bekliyorum” diyor.
Devlet Bahçeli, mezun olduktan sonra üniversitede asistan olarak kaldı. Aynı dönemde asistanlığa başlayanlardan birisi de Kemal Çevik’ti. Yakın dostlukları vardı. Bahçeli’nin o dönemde evlenmek için bazı girişimlerini çok yakından biliyor. Ama “Kısmet olmayınca da olmuyor” diyor. İşte bu durumun Bülent Arınç tarafından alay konusu yapılmasına da isyan ediyor...
Bugün seçim yasakları var. Yasağın kalkacağı saat 21.00’den sonra neler konuşulacağını gerçekten çok merak ediyorum... Üç seçenek var: Bir siyasi parti tek başına iktidar olacak, ikili ya da üçlü koalisyon hükümeti kurulacak, yeni bir seçim yapılacak... Bekleyelim, görelim...