Çözüm süreci denilen dönemde PKK’nın silah depoladığını, devletin ise “Açılım zarara uğramasın” diye askeri ve polisi geri çektiğini iktidar da itiraf ediyor.
Bunca kanlı olaydan sonra “Türk-Kürt” kardeşliği nasıl devam edecek?
PKK’nın siyasi temsilcileri olarak Meclis’e giren HDP milletvekilleri, ilân edilen özerklikleri haklı buluyor, halkı devlet aleyhine kışkırtıyor!
İki eşbaşkan Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ’ın tavırları malûm.
Kadın her fırsatta “Bu yapılanlar iç savaş provası. Biz seçime de, direnişe de hazırız!” diyor.
Demirtaş ise, silahların susması gerektiğini söylerken, PKK çetesine hiçbir şey demiyor!
Oysa saldırıp ortalığı kana bulayanlar PKK’lı caniler! Fakat onlara lâf yok!
Demirtaş’ın söylediği tek doğru söz var:
“Ankara’dakiler evlâtlarını feda edeceğini söylüyor, Enerji Bakanı şehit olmak istiyor. Buyursunlar, Dağlıca’da bir gece nöbet tutsunlar. Ankara’da işkembeden sallamak kolay tabii!”
Evet, bu lâfa diyecek sözüm yok! İktidar hiçbir şey yapmıyor, sadece işkembeden sallıyor! Bu konuda aynı fikirdeyim!