Oltanın ucuna yem takılıp denize atılır ya... Bilinçsiz balıklar da, tuzağı görmez, yemi kaparken zokayı yutarlar!
Oltaya takıldıktan sonra kurtulmaları mümkün değildir!
Şimdi elde Kuran’la seçim meydanları dolaşılıp, halktan oy isteniyor.
Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’in seçim sandığı ile ne ilgisi olabilir ki? Amaç, dini duyguları kullanarak, inançlı vatandaşları avlamak!
Din açıkça siyasî istismar aracı yapılıyor!
Peki, saf insanlarımız bu oltaya gelecek mi? Denizdeki, balıklar gibi yemin üzerine atılıp, oltanın ucunda gizlenen iğneyi bilinçsizce yutacaklar mı?
Tabii ki herkes bu oyuna gelmeyecek? Zokayı yutan da olacak, yutmayan da...
Din, siyasiler tarafından ezelden beri halkı tavlamak için kullanılan bir tuzaktır.
Şimdi, seçim meydanlarında elde Kuran’la dolaşmak yetmiyormuş gibi, cami avlusunda düzenlenen mitingler, siyaset üzerinden yapılan inanç istismarının boyutlarını gösteriyor!
Din, insanların yaşam tarzına ve siyasete malzeme olarak kullanılıp oya çevrilmek isteniyor.
“Din ticareti” ve “İnanç avcılığı” ülkemizde, ne yazık ki en tepe noktaya çıkmış durumda!