AB Komisyonu, Türk vatandaşlarına vize muafiyeti konusunda "şartlı" yeşil ışık yaktı. AB Komisyonu'nun bugün yaptığı toplantıda, Türkiye'nin 72 kriterden 67'sini yerine getirdiğine ilişkin rapor kabul edildi. Komisyon, kalan 5 kriterin de yerine getirilmesi halinde, Türk vatandaşlarının vizesiz Avrupa'ya seyahat edebilmeleri yönünde görüş bildirdi. Ancak AB Komisyonu'nun raporu, işin sadece ilk kısmı: Türkiye'nin bu beş şartı yerine getirmesinin ardından, AB üyesi ülkelerin liderler zirvesi ve Avrupa Parlamentosu'ndan da olumlu karar çıkartmak gerekiyor.
AB ülkelerinden bazıları Türk vatandaşlarına vize muafiyetine sıcak bakmıyor. Ancak AB zirvesinde kararın nitelikli çoğunlukla alınacak olması nedeniyle, Almanya'nın bastırmasıyla gerekli çoğunluğun bulunabileceği ifade ediliyor.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans / Foto: ReutersDaha zor olan ise, Avrupa parlamentosu kısmı; Parlamento, daha geçen ay Türkiye aleyhinde tarihinde görülmemiş sert eleştiriler içeren bir kararı kabul etmişti. Türkiye, kararı tanımadığını söylemişti. Şimdi aynı parlamentonun, Türk vatandaşlarına vize muafiyeti konusunda da oylama yapması gerekiyor.
AKP VİZESİZ AVRUPA İSTİYORSA, DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASINDAN VAZGEÇECEK !
Terör tanımı değişecek. Yeni çıkan kişisel veriler kanunu, bir ay geçmeden değiştirilecek. Europol'le anlaşma yapılacak; Suriyeli cihatçılar istedikleri gibi Türkiye'ye girip çıkamayacak. Erdoğan El Beşir'i ağırlayamayacak. Yolsuzlukla mücadelede ciddi adım atılacak. Bu çerçevede, dokunulmazlıklar konusunda Türkiye'ye büyük eleştiri getiren GRECO kararlarına uymak da var.
DOKUNULMAZLIK KONUSU SIKINTILI
Türkiye'nin AB ülkeleri liderlerini ve Avrupa Parlamentosu'nu ikna etmesi önündeki en büyük olası engel ise, milletvekillerinin dokunulmazlığı konusu. AB Komisyonu'nun öne sürdüğü şartlardan bir tanesi de, dokunulmazlıklar konusudaki GRECO kararlarına uyulması. GRECO, Mart ayında yayınladığı Türkiye raporunda, Türkiye'de yolsuzluğa karışan vekillerin "yargılanmamasını" sert şekilde eleştirmişti.
TBMM'de görüşülen dokunulmazlık önergesi de, AB liderleri ve Avrupalı parlamenterler açısından ciddi sorun çıkaracak nitelikte.
ŞARTLAR ZOR
* AB Komisyonu'nun "teknik yeşil ışık" yakarken ortaya koyduğu, yerine getirilmesi gereken şartlar da Türkiye'de mevcut durum nedeniyle oldukça zor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan terörle mücadele yasasındaki terör tanımının, teröre destek veren bildiri ya da açıklamaları bile kapsayacak şekilde genişletilmesini savunurken, AB buna karşı çıkıyor. AB, kişilerin bildiri ya da basın yoluyla görüşlerini paylaşmasının "ifade özgürlüğüne" girdiğini savunuyor.
* Yine terör kapsamında AB'nin ortaya koyduğu bir diğer şart ise, terörle mücadelenin "ölçülü" yapılması. Avrupa ülkelerinden, son dönemde TSK'nın güneydoğuda yürüttüğü operasyonun "ölçülü olmadığına" ilişkin çok sayıda açıklama yapıldı, Türkiye eleştirildi. Türkiye'nin, vizesiz Avrupa için TSK'nın terörle mücadele operasyonlarını da "gözden geçirmesi" gerekebilir.
* Türkiye, AB'nin vizesiz Avrupa için şart koştuğu 72 şarttan biri olarak kişisel verilerin korunması yasasını geçen ay TBMM'den geçirdi. Ancak yasa, AB'yi tatmin etmedi. Daha üzerinden bir ay bile geçmeden, kişisel verilerin korunması anlaşmasından değişiklik yapılması gerekecek.
* AB'nin öne sürdüğü şartlardan biri de Türkiye'nin Europol'le anlaşma imzalaması. Europol'le yapılacak stratejik anlaşmadan sonra, Türkiye sınırlarını "AB normlarına göre" koruyacak. Bunun anlamı şu: suriyeli cihatçılar ellerini kollarını sallayarak Türkiye'ye giriş çıkış yapamayacaklar. Ayrıca Avrupa'daki uluslararası mahkemelerde yargılanıp ceza alan isimler, görevi ne olursa olsun, Türkiye'ye giremeyecek. bu çerçevede, mesela Sudan cumhurbaşkanı Ömer El Beşir gibi isimlerin Türkiye'de ağırlanması mümkün olmayacak. Ya da bir dönem BM terör listesinde olduğu halde, Türkiye'ye girdiği belirlenen Yasin El Kadı'nın Türk topraklarında ağırlanması suç haline gelecek. BM listesinde olduğu dönemde Türkiye'ye giriş yaptığı iddia edilen Yasin El Kadı, daha sonra BM listesinden çıkarılmıştı.
* Türkiye'nin yolsuzlukla mücadele konusunda, "tatmin edici adımlar" atması da AB'nin şartları arasında yer alıyor. Bu çerçevede, Türkiye'nin Avrupa konseyi nezdinde kurulmuş olan GRECO kararlarına tam olarak uyması gerekecek. Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’nun kısaltılmış olan GRECO'nun kararları içinde ihale kanununun Avrupa standartlarına çıkarılması da var, hukukun üstünlüğü ilkesine tam olarak uyulması da.
GRECO devlet görevlilerinin ve ailelerinin (Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar da dahil), yabancı devletlerden hediye almalarına bile büyük sınırlamalar da getiriyor.
GRECO, daha Mart ayındayayınladığı raporla, Türkiye’deki yargının iktidardan bağımsızlığı konusunda “ciddi endişeler olduğunu” vurgulmıştı.
