Burdur İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram'ın “Bir kadın evinden süslenip çıkıp evine dönene kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse o kadar erkekle zina yapmış gibidir” sözlerine tepkiler artıyor. Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreterliği konuyla ilgili açıklama yaparak, Bayram'a tepki gösterdi.

Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreterliği'nin konuyla ilgili yaptığı açıklama şöyle:

İstanbul Maslak’ta 12 Eylül günü Abdullah Çakıroğlu’nun “şort giydiği” bahanesiyle Ayşegül Terzi’ye fiziksel şiddette bulunması karşısında Başbakan Binali Yıldırım’ın “Hoşuna gitmeyebilir, mırıldanırsın” ifadesi yeni bir şiddet biçimini başlatmış oldu. Kuşkusuz Başbakan’ın bu sözleri kadına yönelik şiddette yol göstermek ve desteklemek anlamına gelmektedir. Çünkü Başbakan’da bu sözleri ile toplumsal cinsiyet kalıplarına uygun giyinmeyen ve davranış sergilemeyen kadınlardan rahatsız oluyor ve mırıldanıyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların kadınların yaşam ve özgürlük alanlarına müdahale eden bu tür açıklamaları erkekleri cesaretlendiriyor.

Başbakan’ın mırıldanması Bursa ve İstanbul’da toplu taşıma araçlarında “Şort giyen kadının başına neler geldi biliyorsun” tehdidine dönüşürken Burdur İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram aynı mırıldanmayı sosyal medya hesabından yapıyor. Sosyal medya hesabından yaptığı “Bir kadın evinden süslenip çıkıp evine dönene kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse o kadar erkekle zina yapmış gibidir.” sözleri eğitim alanındaki cinsiyetçiliğin nasıl pekiştirildiğini bir kez daha gösterdi. Biliyoruz ki, kadına yönelik şiddet toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı sistematik ve toplumsal bir sorundur. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği günden güne derinleşirken, bu eşitsizliği önlemesi gereken Milli Eğitim Bakanlığı’ndan, Milli Eğitim Müdürlerine, okul idarecilerinden ders kitaplarına kadar yapılan açıklama ve uygulamalar bu toplumsal sorunun derinleşmesinde pay sahibidir. Ensar Vakfı’ndaki çocuk istismarında sus pus olanlar, söz konusu kadın bedeni ve yaşam alanı olunca mırıldanmak dahil her türlü müdahaleyi kendisine hak görüyor.

Ancak bizler Eğitim Sen’li kadınlar olarak taciz ve tecavüzü normalleştiren, çocuk istismarını destekleyen çürümüş erkek egemen sisteme ve temsilcilerine karşı mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Onların mırıldanmalarına inat kahkahalarımızı da özgürlük çığlığımızı da daha yüksek sesle haykırmaya devam edeceğiz.