Eskişehir'de yaşayan 60 yaşındaki Muharrem Özcamur, içinde kalan ukdeden dolayı ilerlemiş yaşına rağmen üniversiteye başladı.

Öğrenmenin yaşı olmaz sözü, Eskişehir'de bir kez daha doğrulanmış oldu. Eskişehirli Muharrem Özcamur, 60 yaşında olmasına rağmen yaşıtlarına adeta taş çıkartıyor. İçinde kalan gazetecilik mesleği için sınavlara girerek Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın-Yayın Bölümünü kazanan Özcamur, şimdilerde her gün bir saat yol giderek hazırlık sınıfına devam ediyor. İki çocuk, iki de torun sahibi Özcamur, içinde kalan ukdeden dolayı başladığı üniversite macerasını anlattı. Yüzbaşı olarak çalıştığı zamanlarda da açıköğretime kayıt olduğunu açıklayan Özcamur, İktisat Fakültesini de bitirdiğini sözlerine ekledi.

emekli

Eskişehir'in Han ilçesinde 1956 yılında doğan Muharrem Özcamur, yüzbaşı olarak emekli oldu. Daha sonra örgün eğitime merak saldığını ifade eden Özcamur, "Eğitim macerası çok uzun bir hikaye ama, şunları söyleyebilirim. Han Türkiye'nin en küçük ilçelerinden bir tanesi. Çok küçük bir yer. Bundan 50 yıl önce okuma imkanları çok sınırlıydı. 1975 yılının ağustosunda astsubay olarak liseye başladım. 10 yıl sonra yapılan bir kaç önemli sınavla subay oldum. Sonra 10 yıl Türk Silahlı Kuvvetleri topçu sınıfında çalıştım ve yüzbaşı olarak emekli oldum. Emekli olduktan 6 ay sonra da Açıköğretim İktisat Fakültesini bitirdim. Tabi bizim içimizde bir ukde kaldı. Örgün öğretim nasıl bir şeydir bilemedik. Ben askeri disiplin içerisinde yatılı okudum çünkü. Bir diğer içimdeki ukde ise gazetecilik ve hukuktu. Eşim ve kızımın teşvikiyle girelim bakalım ne olacak diye denedik. Birinci tercih olarak da Basın-Yayın Bölümüne girdik. Ancak yaş itibariyle teknolojinin çok gerisinde kaldık. Ailevi nedenlerden dolayı sorumluluklarım var. Bu yüzden kendimi derslere pek odaklayamıyorum" dedi.

“BEN ÖDÜLÜMÜ PEŞİN ALDIM”


Okul arkadaşlarıyla olan ilişkisinden de bahseden Özcamur, konuşmasını şu şekilde noktaladı; "Sınıfta karşılaştığım enteresan şeylerden birisi de şu, sunumlarla sunum yapan kişi, sunumunu tamamlayınca sınıf arkadaşları tarafından alkışlanıyor. Benim ise ismim okunur okunmaz alkışlanıyorum. Ödülümü peşin almış durumdayım. Kantin sırasında yanlış girdiğimi düşünüp bakış atanlar oluyor. Kuyruk uzun olduğu zamanlar, öğretmenlerin sırasına girsem mi diye düşündüğüm de oldu doğrusu. Emekli olduğum için benim buradan bir beklentim yok. Hayallerimden bir tanesi, bir otobiyografi yazmak. Ondan da parasal bir beklentim yok. Torunlara bırakabileceğim bir hediye diye düşünüyorum."