Hükümetin ‘Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ ismiyle Meclis’e sunduğu ‘torba tasarı’ kişi ve şirketlerin yurt dışındaki varlıklarını hiçbir inceleme ve soruşturmaya tabi tutmadan ve hiçbir vergi tahsil edilmeden kendisi veya başka kişiler üzerine kayıt ettirilerek Türkiye’ye getirilmesini öngörüyor. Tasarıda, yurt dışındaki bu paraların ülkeye yasal bankacılık sistemiyle getirilme zorunluluğu yer almıyor. Tasarıya göre yabancı ülkelerdeki paralar Türkiye’deki bankalar veya aracı kurumlara yasal yoldan transfer edilebileceği gibi, herhangi bir yolla da ülkeye sokulabilecek.

BAVUL DA OLUR KAMYON DA


Düzenlemede, yurt dışındaki paranın 31 Aralık 2016 tarihine kadar beyan edilmesi ve nakit varlıkların beyan tarihinden itibaren en geç bir ay içerisinde ‘Türkiye’ye getirilmesi’ şartı, önümüzdeki yılın ocak ayı sonuna kadar gümrüklerden yolcu beraberinde bavullarla ya da kamyon ve TIR’larla büyük bir para girişine neden olacağı ifade ediliyor. Çünkü yeni düzenlemeyle, yurda gümrük kapılarından yeni girecek ya da çıkacak paraların hiçbir sorgu suale uğramaması için Gümrük Kanunu, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve TCK’nın suçtan kaynaklanan mal varlıklarının yurt dışına çıkarılmasını öngören maddesi devre dışı bırakılmış olacak.

RÜŞVET PARASINI ÇIKTI-GİRDİ YAP


Düzenlemede ayrıca affın başlangıcını belirleyen ‘milat’ da yer almıyor. Dolayısıyla düzenlemeyi bugün duyan herhangi biri, isterse bugün isterse yasa çıktıktan sonra örneğin vergi kaçakçılığı ya da rüşvetle elde ettiği suç gelirini önce yurt dışına sorgusuz sualsiz çıkarıp sonra da aynı şekilde yine sorgusuz sualsiz getirebilecek. Miladın olmaması ve gümrüklerden para giriş ve çıkışlarına hiçbir şekilde inceleme ve soruşturma yapılamayacak olması, şaibeli paralara sahip kişilerin paralarını aklamaları için büyük bir zırh sağlayacak.

TÜRK ŞARTI DA YOK


Yurt dışındaki varlıkların Türkiye’ye getirilmesini düzenleyen maddede ‘TC vatandaşı olma’ şartı da yer almıyor. Denetim ve vergi zırhından yararlanacakların, teknik ifadeyle ‘Türkiye’de yerleşik kişiler’ yerine ‘gerçek ve tüzel kişiler’ olarak ifade edilmesi nedeniyle, yabancı ülke vatandaşlarının da şaibeli paralarını Türkiye’de aklama fırsatı bulabileceği belirtiliyor. Uzmanlar böyle bir durumda ise Türkiye’nin kara parayla mücadelede zafiyete düşeceği, sonuçta OECD Finansal Eylem Görev Grubu (FATF) tarafından ‘kara liste’ye alınabileceği uyarılarını yapıyorlar.