30'u tutuklu 67 sanıklı davada duruşmanın ikinci günü, 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanının, Boydak Holding eski Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak'a, Mehmet Gürdoğan'a gönderilen 6 milyon TL ile ilgili sorusuna yanıtıyla başladı. Hacı Boydak, ''Mehmet Gürdoğan, bizim HES Kablo şirketinde 30 yıllık ortağımızdır. Aynı zamanda aile dostumuzdur. HES Kablo'da sermaye artışına gidildiği sırada, mali kriz yaşayan Gürdoğan ailesinin hisselerini satın aldık ve bu para transferi de o satıştandır. Bunlar şirket kayıtlarında var'' karşılığını verdi.

'AİLECE EV OTURMALARI YAPARIZ'


Mahkeme başkanının, para gönderilen kişinin asker olduğunu ve darbe soruşturmasında onun da yargılandığını söylemesi üzerine Boydak, ''Bunu ben bilemem efendim, bizim yaptığımız para taransferleri, tamamen ticari bir konuydu'' yanıtını verdi. Tutuklulardan Hamdi Kınaş'a gönderdiği mesaj da sorulan Hacı Boydak, ''Evet o mesajlar bana aittir. Biz ailece ev oturmaları yaparız. O oturmalarla ilgili mesajlardır'' dedi.

''YARDIMLAR, ÇEREZ PARASIDIR''


Tutuklulardan Boydak kardeşlerden Bekir Boydak da ifadesinde, iddianamede kendisiyle ilgili suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini belirterek, ''Bizim üretim yaparken, iş yaptığımız tedarikçilerimizden çeşitli adlar altında himmet parası istemimiz kesinlikle doğru değildir. Kurumsal kimliği olan bir kurumuz, firmayız ve bütün işlerimizi kurumsal yapı içerisinde yaparız. Kaliteli ürün üretmek için tedarikçilerimizin de bu kaliteye uyum göstermesi gerekir. Kurumsal çalışan bir firma, 3-5 kuruş himmet parasına tenezzül etmez. İddialar çok saçma. Ben, 28 yıldır İstanbul'da hayatımı kurdum ve orada yaşıyorum. Kayseri'de kurulu bir terör örgütüne üye olmakla suçlanıyorum'' diye konuştu.

Mahkeme başkanının, ''FETÖ lideri de Amerika'da yaşıyor'' uyarısı üzerine ise Bekir Boydak, ''Burada yargılananlardan aile üyelerim dışında sadece 2 kişiyi tanıyorum. Nasıl tanımadığım kişilerle örgüt kurabilirim'' karşılığını verdi.

İddianamede kendisi için 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendiğini belirten Boydak Holding eski Yönetim Kurulu üyesi Bekir Boydak, ''Benim buradaki örgütle hiçbir alakam yok. Kayseri'ye ayrı bir kez gelirim ve şirketin toplantısına katıldıktan sonra tekrar İstanbul'a dönerim. Kayseri'ye gelince de annemin yanında kalırım, hayır duasını alırım. Biz Sincan'da cezaevinde yatarken de annemizi kaybettik'' diyerek, gözyaşlarını tutamadı.

1 MİLYAR LİRA SERVETİM VAR, ÖRGÜTLE İŞİM YOK


Kendisinin ne FETÖ üyesi olduğunu ne de toplantılarına katıldığını bildiren Bekir Boydak, ''Suçlamaları çok saçma buluyorum. 3 aydır cezaevindeyim. Bundan şikayetçi değilim, üç ağabeyime ve bir kalp hastasına hizmet etme imkanı buldum. Ben, 1 milyar TL servete sahip bir insandım. Örgütle falan ne işim olabilir? Kimse Yok Mu Derneği'ne bazı yardımlar olmuştur. Benim gibi büyük bir gelire sahip birinin bu yardım paraları çerez parasıdır. Sizin hiç mi hayır ya da yardım işiniz olmadı? Ayrıca, Kimse Yok Mu Derneği dışında ben birçok kişi ve kuruluşa yardım ettim. Bunlar niçin gündeme gelmiyor? Bir derneğe yaptığımız yardımlar, karşımıza suç olarak çıkıyor. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından cezaevi koşulları çok ağırlaştı. Avukatlarımızla görüşemiyoruz, savunmamızı çok kısa bir sürede hazırladık'' diye konuştu.

''DARBECİ ASKERLERLE AYNI CEZAVİNDE BULUNMAKTAN UTANIYORUM''


Tutuklu bulunan Hacı Boydak'ın oğlu İlyas Boydak da savunmasında, iddianamedeki suçlamaların doğru olmadığını ve kabul etmediğini belirterek, şunları söyledi: ''Hacı Boydak'ın oğluyum. Terör örgütüyle hiçbir bağım yok. Benim adıma babamın Kimse Yok Mu Derneği'ne yaptığı yardım nedeniyle suçlanıyorum. Bu yardımı cezaevindeyken babamdan öğrendim. Amerika'daki bir şirkete para gönderdiğim, bu şirketin de FETÖ iltisaklı olduğu iddia ediliyor. Amerika Silikon Vadisi'nde kurulu ve bulut teknolojisiyle iş yapan bir şirketi araştırdım. Karlı bir yatırım olacağını düşünerek, 160 bin euroya dairemi sattım ve bu şirkete 50 bin dolar yatırarak hisse aldım. Olay budur.

FETÖ şirketine para göndermedim. 15 Temmuz günü de Acıbadem Kayseri Hastanesi'nde babamın sağlık kontrollerini yaptırdık ve mide kanseri olduğunu öğrendik. Aynı günün akşamında da babamın bağ evinde buluştuk, bu sorunu konuşurken, darbe girişimini öğrendik. Amcam Mustafa Boydak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın televizyona çıkıp halkı meydanlara davetinden önce, darbe girişimini kabul etmeyen mesajlar gönderdi. Ben F-2 tipi cezaevinde kalıyorum. Yani bizzat hain darbe girişiminde bulunan general ve üst rütbeli askerlerle aynı cezaevindeyim. Cezaevi koşulları çok ağır. 2,5 ay hücrede kaldım. Benim niçin o cezaevine konulduğumu bilemiyorum. Ben, o hainlerle aynı cezaevinde bulunmaktan utanç duyuyorum.''