Erdoğan Süzer / ANKARA

AKP hükümeti gelen tepkiler üzerine Kıdem Tazminatı Fonu’nu gündemden çıkardı, ancak kamuoyunda “köle işçilik” olarak bilinen Uzaktan Çalışma ve Geçici İş İlişkileri’nden vazgeçmiyor.


[caption id="attachment_1077633" align="alignleft" width="670"] Kıdem Tazminatı Fonu’nu gündemden çıkaran AKP hükümeti, çalışanı ‘köle işçi’ye dönüştürecek iki düzenlemeyi ise büyük ölçüde tamamladı[/caption]

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Uzaktan Çalışma ve Geçici İş İlişkisi düzenleme taslaklarını tamamladı. Bakanlar Kurulu’na sunulan iki düzenleme taslağı işçi ve işveren sendikalarına da görüş için gönderildi.

ALTI AY SONRA BAŞLAYACAK

Çalışma hayatını işçiler aleyhine tümden bozacak düzenlemelere karşı işçi sendikaları teknik komite toplantılarında bakanlığa olumsuz görüş verdi. Ancak, işçilik maliyetlerini düşüreceği için işverenlerin büyük umut bağladığı iki düzenlemeye işçi sendikalarının kamuoyuna hiçbir açıklamada bulunmaması dikkat çekti.

Geçici İş İlişkisi düzenleme taslağına göre, özel istihdam bürolarına firmalarla geçici iş ilişkisi kurma yetkisi veriliyor. Bu yetkiyle birlikte işverenlerin işçilik maliyeti önemli oranda düşecek, işçilerin işe giriş ve işten çıkış maliyetleri işverenler için yük olmaktan çıkacak. Düzenlemede, “işverenler, iş sözleşmesini feshettiği işçisini fesih tarihinden itibaren 6 ay geçmeden geçici iş ilişkisi kapsamında çalıştıramaz” hükmü yer alıyor. İşçileri koruyormuş gibi görünen bu madde işverenlere, halen kadrolu olarak çalıştırdığı işçileri işten atıp 6 ay sonra geçici işçi statüsünde çalıştırma yetkisi veriyor. Sadece bu madde nedeniyle bile milyonlarca çalışanın bir anlamda taşeron işçiye dönüşeceği ifade ediliyor.

KIDEM, MESAİ, İZİN HAKKINA GASP

Geçici iş ilişkisi düzenlemesi, çalışanlar açısından taşeron çalıştırma yönteminden de ağır şartlar taşıyor. Örneğin taşeron işçiler her bir yıllık çalışmaları karşılığında bir yıl kıdem hakkını elde ediyor. Buna karşılık geçici iş ilişkisi kısa süreli çalışmaları kapsadığı için işçilerin kıdem tazminatı hakkı büyük ölçüde yok olacak.
Ayrıca işçiler, normal mesai dışında yaptıkları fazla çalışmaları için uygulamada ilave ücret alamayacak. Haftalık ve yıllık izin hakları oluşmayacak, ikramiye hakkı doğmayacak, sosyal yardım ödemelerinin hiçbirinden yararlanamayacaklar. Ayrıca bu işçiler, işe iade davası açamayacaklar. Bu yönleriyle düzenlemenin milyonlarca çalışanı köle işçiye dönüştüreceğinden endişe ediliyor.


Kim tarafından denetlenecek?




Türkiye’de istihdam alanında mevcut şartlarda dahi yüzde 40’lara varan oranlarda kayıt dışılık yaşanıyor. Bu da kamunun çalışma hayatını yeterince denetleyemediğini gösteriyor. Mevcut taşeron çalıştırma sisteminde, işçilerin maaşının ödenmemesi durumunda asıl işveren sorumlu tutulup maaşı ondan tahsil ediliyor. Geçici İş İlişkisi’nde ise 12-13 saat çalıştırılıp fazla mesaisi ödenmeyen, ücreti yatırılmayan ya da geç ödenen işçi bir anlamda sahipsiz kalacak. İş güvencesi olmadığı için işçiler bir daha iş verilmeyeceği korkusuyla işverenlerini şikayette dahi bulunamayacak.

Çocuklar büyük tehlike içinde

 

Hükümetin hazırladığı uzaktan çalıştırma düzenlemesinin özellikle küçük çocuklar için büyük sağlık riski oluşturduğu ifade ediliyor.
Düzenlemeye göre işverenler işçilerini isterlerse örneğin fabrika yerine evlerinde çalıştırabilecekler. Evlerde yapılan işler nedeniyle ise özellikle küçük bebek ve çocukların tekstil ve benzeri malzemelerden çıkan toz ve sağlığa zararlı maddeler nedeniyle kanser riskinin artacağı belirtiliyor. Ayrıca işlerin evlerde yapılması nedeniyle küçük çocukların da üretimin bir parçasına dönüşeceği, yasak olan çocuk işçiliğin yaygınlaşacağı ifade ediliyor.