Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s sürpriz bir şekilde Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin bir basamak altı olan Ba1’e indirdi. Böylece, Türkiye, yabancı yatırım kuruluşlarının yatırım yapmak için aradığı şartlardan olan “yatırım yapılabilir” ülke statüsünü de kaybetmiş oldu.

NİYE BEKLEMEDİLER?


Moody’s henüz geçen çarşamba günü yaptığı açıklama ile darbe girişiminin Türkiye ekonomisinde yarattığı şok etkisinin büyük ölçüde bertaraf edildiği belirtilmişti. Ekonomistler, bu açıklamadan iki gün sonra gece geç saatlerde gelen not kararını ‘siyasi’ ve ‘tuhaf’ olarak nitelendirdi.

Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu düşürme kararını zamanlama açısından tuhaf karşılayan ekonomist Dr. Murat Üçer, “İlk reyting kararında olduğu gibi bu kez de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’de olduğu zaman seçildi. Öte yandan iki gün önce Türkiye’de darbe girişiminin etkisinin bertaraf edildiğini açıkladı. Bunun ardından cuma günü geç saatte Türkiye’nin notunu düşürdü. Zamanlama açısından şaşırtıcı. Açıklama için bekleyebilirlerdi veya çarşamba günü bu yönde bir Türkiye yorumu yapmayabilirlerdi” dedi.

BÜYÜME ZAYIFLIYOR


Bu kararın dramatik sonuçlar doğurmayacağını ifade eden Üçer, şunları söyledi:
“Türkiye çok zorlu bir sürece giriyor. Bu süreçte bu tarz negatif bir gelişme sorun yaratacaktır ama dramatik bir kırılma etkisi olacağını düşünmüyorum. Zor olan işimizi biraz daha zorlaştırdı. Piyasalar global ortamdan destek alıyor. Ancak, Türkiye’de büyüme zayıflıyor, kurumlar zayıflıyor. Kararın ‘haklı mı, haksız mı’ olduğu tartışılır. Kurumsal güçler ve büyümedeki zayıflama açısından haksızlar demek zor ama bu karar zamanlama konusunda haksız görülebilir.”

Yatırımcı bize iyi not verecektir

Saxo Capital Markets Türkiye CEO’su Savaş Divanlıoğlu, Türkiye’nin notunun Mooody’s’in 21 kademeli not sıralamasında sadece bir kademe aşağı düştüğünü kaydetti. Divanlıoğlu, “Bu kulağa kötü geliyor ama yapılanı iyi anlamak ve rasyonel yorumlamakta fayda var. Yabancı fonların yatırım yapmak için aradığı şartlardan olan en az iki kurumun yatırım yapılabilir seviyede kredi notuna sahip olma özelliğini yitirdik. Ancak bu fonların etkisi çok dramatik olmayacak. Ekonomiyi canlandırmaya yönelik adımlar atılıyor. Piyasalarımız da gayet sakin ilerliyor. Bu koşullarda yatırımcı bize iyi not verecektir. Yatırımcının iyi not verdiği bir ülkeye kredi derecelendirme kuruluşlarının da iyi not vermesi kaçınılmaz olur” diye konuştu.

Yabancı sermayeyi ülkede tutamayız 

Ekonomi duayeni Prof. Dr. Esfender Korkmaz, uluslararası doğrudan yabancı yatırım sermayesinin , dünyada mevcut 3 büyük kredi derecelendirme kuruluşunun not seviyesini dikkate alarak hareket ettiğini söyledi. Bu 3 kuruluştan ikisinin ülke notunun “yatırım yapılabilir” düzeyinde olması gerektiğinin altını çizen Korkmaz, “Standart and Poor’s (S&P) ve Moody’s derecelendirme kuruluşlarının Türkiye notu ‘yatırım yapılamaz, spekülatif’ seviyesindedir” dedi. Türkiye’nin tasarruf ve yatırım açığı bulunduğunu aktaran Korkmaz şunları söyledi:
“Üretimde yarıdan daha fazla ithal ara malı kullanıyor. Bu nedenle yabancı sermaye girişine ihtiyacı var. Geçen yıl 7 ayda Türkiye ye gelen yabancı sermaye 10.5 milyar dolar iken bu sene aynı dönemde 4.8 milyar dolara geriledi. Bundan sonra maalesef kredi notunda düşme yabancı sermaye girişini daha da düşürecek.”
Not düşüren reyting kuruluşlarının bir ülkeye karşı kasıtlı davranması ve bunun da anlaşılması halinde müşterilerinin kalmayacağına dikkat çeken Korkmaz, “Bunun için reyting kuruluşlarını suçlamaktan vazgeçmemiz gerekir. Ekonomide bugünkü günübirlik politikalardan kurtulup, her gün bir reform paketi açıklamaktan vazgeçerek yatırım ortamını yeniden oluşturmalıyız” diye konuştu.

11 milyar dolar çıkabilir 

“Hafta içerisinde olumlu açıklama yapan kuruluşun bu indirimi piyasalar tarafından beklenmiyordu” diyen ALB Forex Araştırma Uzmanı Rıdvan Baştürk, bazı fonların izledikleri tüzük gereği kredi notu yatırım yapılabilirin altında olan ülkelerden çıktığını kaydetti.
Baştürk, “Bu da geçen aylarda yayınlanan raporlara göre 10-11 milyar dolar para çıkışı anlamına gelebilir. Böyle bir çıkış ise TL cinsi varlıkları baskı altında tutacaktır. Her ne kadar geçen hafta FOMC toplantısı sonrası küresel risk iştahında artış olup TL cinsi varlıklarda değer kazanımları görülse de borsa ve dolar kurunda kritik seviyeler geçilememişti. Bir de üzerine bu haber akışının gelmesi dönüşler için bahane olabilir” dedi.

not1