Yunanistan’ın kurtarma paketi onaylanırken, Fed, sürpriz bir şekilde Haziran ayında faiz artışı sinyali verdi. Türkiye’deki siyasi belirsizlik Türk Lirası’nda aylık yaklaşık yüzde 6 değer kaybına neden oldu. Euler Hermes Ekonomik Araştırmalar Haftalık İhracat Risk Raporu’nda Euro Bölgesi, Yunanistan, Almanya, Meksika, Filipinler’e kadar dünya piyasalarının yakından izlediği gelişmeler ele alındı. İşte detaylar… 

YUNANİSTAN’IN GERİ ÖDEME PROFİLİ DÜZENE GİRECEK 


Taraflar, 24 Mayıs Salı günü anlaşmaya vardığı için kurtarma paketinin ilk incelemesi tamamlanacak. Reformlar, 2018’e kadar GYSH’nin yüzde 3,5’i olan ana sermaye fazlası hedefine ulaşmaya uygun görüldü. Uygulama, 10,3 milyar Euro’luk ödemenin ikinci diliminin gerçekleşmesini sağlayacak. İlk adım, Haziran ayında 7,5 milyar Euro’nun transfer edilmesi olacak ve bu ödeme, borç servisi ihtiyaçlarının karşılanmasına ve bazı borçların ödenmesine katkıda bulunacak. Ödemenin geri kalanı ise yaz aylarında yapılacak. Diğer yandan, 2016 yılsonuna kadar IMF’nin dahil olmasını sağlayabilecek borç hafifletme ölçüleriyle ilgili anlaşmaya varıldı ancak IMF yönetim kurulunun da onayının alınması gerekiyor. Ekonominin 2016 sonuna kadar durgun seyretmeye devam etmesi öngörülse de (Euler Hermes – yüzde 0,6 büyüme öngörüyor) bunun gerçekleşmesi, piyasalara erişimi ve ekonomik faaliyetlerin canlanmasını sağlayacak. Kısa vadede, daha uzun ödeme vadeler ve daha düşük faiz oranları ile geri ödeme profili düzene girecek. Ancak, söz konusu ölçüler programın tamamlanması durumunda (2018’de) uygulamaya alınabilecek ve borç sürdürülebilirliğiyle ilgili değerlendirmeler de göz önünde bulundurulacak. Bu doğrultuda faiz oranlarında daha fazla indirim yapılması ve borç vadelerinin uzatılması muhtemel görünüyor.

ALMANYA’NIN 1. ÇEYREK BÜYÜMESİ GÜÇLÜ 


Birinci çeyrekteki reel GSYH büyümesinin çeyrek bazında yüzde 0,7 seviyesinde gerçekleştiği doğrulandı. Çeyrek bazında yüzde 0,3’ün ardından bu, gelecek iki çeyrekte güçlü bir performansa işaret ediyor. Büyümenin arkasındaki temel itici güç, özellikle sabit yatırımlar olmak üzere yine yerel talep oldu. Sabit yatırımlar, hem ekipman, hem de birinci çeyrekte havanın ılık seyretmesinin de etkisiyle inşaat yatırımlarının (çeyrek bazında yüzde 1,9) iyi performans göstermesi ile çeyrek bazında yüzde 1,8 artış kaydetti. Özel tüketim çeyrek bazında yüzde 0,4 ve kamu tüketimi ise çeyrek bazında yüzde 0,5 artış kaydetti. İhracat büyümesi iyileşme kaydederek birinci çeyrekte çeyrek bazında yüzde 1 seviyesinde gerçekleşirken, ithalat büyümesi de ivme kazanarak çeyrek bazında yüzde 1,4 seviyesinde gerçekleşti. Bunun sonucu olarak, net ihracatın çeyrek bazındaki GSYH büyümesine olan olumsuz katkısı ılımlı seyrederek birinci çeyrekte 0,1 puan azaldı. Euler Hermes, tam yıl büyümesinin 2016 yılında canlı ancak çok da çarpıcı olmayacak şekilde yüzde 1,7 ve 2017’de ise yüzde 1,8 seviyesinde artışla seyredeceğini öngörüyor. Görünüm, Mayıs ayında 107.7 puanlık artış kaydeden Ifo İş Ortamı İndeksi ve yine Mayıs ayında 9,7 puanlık artış kaydeden Gfk Tüketici Ortamı İndeksi ile destekleniyor. Gfk Tüketici Ortamı İndeksinin Haziran ayında da 9,8 puanlık artış kaydetmesi bekleniyor.

ABD: FED SÜRPRİZ YAPTI


Fed’in Nisan ayındaki toplantısına dair tutanaklar analistleri ve finansal piyasaları Haziran ayında faiz artışı yapılmasının oldukça mümkün olduğunu belirterek şaşırttı. Tutanaklar, Haziran ayındaki toplantıya beş kez gönderme yaparak, koşullar iyileşmeye devam ettiği sürece “Komitenin Haziran ayında faiz oranında artışa gitmesinin uygun” olacağını belirtti. Finansal piyasalar, Haziran ayında faiz artışı gerçekleşmesi ihtimalinin  yüzde 5 olduğunu düşünüyordu ancak şu anda ihtimal  yüzde 38 seviyesinde ve Temmuz ayı içinse  yüzde 60. Petrol fiyatlarının Mayıs ayında aylık  yüzde 13, Şubat ayından bu yana ise  yüzde 49, benzin fiyatlarının ise Mayıs ayında aylık  yüzde 6,5 ve Şubat ayından bu yana  yüzde 28 artış kaydetmesi ile Fed, aradığı enflasyon görünümünü bulmuş olabilir. Euler Hermes olarak bu yıl iki faiz artışı gerçekleşeceğini öngörüyoruz. Konut verileri istikrarsız seyretse de güce işaret ediyor. Yeni ev satışları Nisan ayında aylık  yüzde 16,6 artış kaydederken, fiyatlar da yıllık  yüzde 9,7 artış kaydetti. Philadelphia Fed anketinin üst üste ikinci ay daralma kaydetmesi ile üretim zayıf seyretmeye devam ediyor.

EURO BÖLGESİ: HAFİF ANCAK DİRENÇLİ İŞ GÜVENİ 


Nisan ayında 53,0 seviyesinde olan kompozit satın alma endeksi, Mayıs ayında beklenmedik bir şekilde 52,9’a düştü. Bu hafifleme, iş güveninin 51,7’den 51,5’e düştüğü üretim sektörüne yönelik bulgularda da görüldü. Şirketler, yerel piyasaların hafif seyrettiğini ve bir yıldan uzun süredir yeni ihracat büyümesinin çok zayıf seyrettiğini belirtti. Ortalama satış fiyatları düşmeye devam etti ama yılbaşından bu yana en düşük azalma kaydedildi. Hizmetler kategorisinde güven 53,1 ile istikrarlı seyretti. Almanya’da Nisan ayında 53,6 olan kompozit satın alma endeksi Mayıs ayında 54,7’ye yükseldi ve bu hem üretim, hem de hizmet sektöründeki olumlu gelişmeler ile yılbaşından bu yana kaydedilen ilk artış oldu. Fransa’da ise satın alma endeksi özellikle hizmet sektörü olmak üzere küçük bir iyileşme kaydederken (Nisan ayında 50,6; Mayısta 51,8) üretim sektöründe ufak bir hafifleme kaydedildi (48,3 ile Nisan ayındakinin aynısı). Euro Bölgesi’nin geri kalanında ön tahminler Mayıs ayındaki iş güveni göstergelerinde bozulma olduğuna işaret ediyor. Genel olarak bakıldığında ikinci çeyrekteki, ikinci iş güveni değerlendirmeleri Euro Bölgesi’nin GSYH büyümesinin yavaşlayarak çeyrek bazında  yüzde 0,3 seviyesinde gerçekleşeceğini gösteriyor.

MEKSİKA BİRİNCİ ÇEYREKTE BEKLENTİLERİN ALTINDA BÜYÜDÜ 


Meksika’da ön tahminler, bir önceki çeyreğe göre artış olmasına rağmen birinci çeyrekteki GSYH büyümesinin çeyrek bazında  yüzde 0,8 ile beklentilerin altında kaldığına işaret ediyor. 2015’ten devreden büyüme ise yüzde 2,5 seviyesinde bulunuyor. ABD’nin ekonomik döngüsüyle oldukça ilişkili olan sanayi ve hizmet sektörüne göre birincil sektör daha fazla dinamizm kaydetti. Euler Hermes, Meksika’nın bu yılki büyümesinin yüzde 2,6 seviyesinde olacağını öngörüyor ancak aşağı yönlü riskler bulunuyor. Meksika pezosundaki sert değer kaybına rağmen Nisan ayında yıllık + yüzde 2,5 ile enflasyon yüzde 3 +/-1pps olan hedef aralık içerisinde yer alıyor. Bu arka plana rağmen, ana faiz oranını Fed’inkiyle senkronize etmeye çalışan Meksika Merkez Bankası parasal sıkılaştırmaya devam edebilir gibi duruyor. Merkez Bankası, Kasım 2015’ten bu yana ana faiz oranını +75 baz puan ile yüzde 3,75’e yükseltmişti.

TÜRK LİRASI DOLAR KARŞISINDA YILLIK YÜZDE 13 DEĞER KAYBETTİ 


Merkez Bankası, 23 Mayıs haftasında parasal genişlemeye devam ederek gecelik borç verme oranını 50 baz puan azaltarak yüzde 9,5’e çekti. Ancak gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 7,25’te, bir haftalık repoyu ise yüzde 7,5’te tuttu. Bu aksiyonlar, daha düşük gıda fiyatları, hala ucuz olan petrol ve Mart-Nisan aylarında istikrarlı seyreden para birimi sayesinde düşük seyreden enflasyon (Nisan ayında yıllık yüzde 6,6) ile daha da kolaylaştı. Ancak politik belirsizlikler nedeniyle para biriminin istikrarı Mayıs ayının başlarından bu yana azaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile arası bozulan Başbakan Davutoğlu görevinden ve AKP liderliğinden ayrıldı ve yerini Erdoğan’ın müttefiklerinden biri olan Binali Yıldırım aldı. Bunlara ek olarak, parlamentonun üyelerinin dokunulmazlığının kalkmasına yönelik oyları endişe yarattı çünkü böylece Kürt yandaşı olan ve diğer muhalefet üyelerine dava yolu açılmış oldu. Mayıs ayının başlarından bu yana - yüzde 6 değer kaybeden Türk lirasının Dolar karşısındaki yıllık değer kaybı ise yıllık - yüzde 13 seviyesinde gerçekleşti.

İSRAİL: NET ETKİ? 


İsrail Merkez Bankası, beklendiği şekilde destekleyici para politikasını devam ettirerek, düşük enflasyonel baskıları, zayıf ihracatı ve işçi piyasasındaki olumlu seyri not ederek ana faiz oranını değiştirmeyerek  yüzde 0,1’de bıraktı. Bu kararın sonrasında en güncel GSYH verileri açıklandı: birinci çeyrekte ekonomik büyüme yavaşlayarak çeyrek bazında yüzde 0,8 seviyesinde seyretti. 2015’teki tam yıl GSYH büyümesi yıllık yüzde 2,5’ti ve özel tüketimdeki güçlü büyümenin yansıması olarak yılın ikinci yarısında büyümede iyileşme olacağını öngörüyoruz. Ancak 2016’da yüzde 3’lük büyümeye yönelik bir önceki tahminimize aşağı yönlü revizyon yapmamız gerekebilir. Diğer yandan, Cumhurbaşkanı Binyamin Netanyahu koalisyon hükümetinde değişiklikler yaptı; Yisrael Beitenu’yu (YB) getirerek parlamentodaki çoğunluğunu 6 koltuk daha artırdı. YB’den Avigdor Liberman şu anda Savunma Bakanı olarak görev yapıyor ve bu da yabancı politikaların daha agresif olabileceğine işaret ediyor.

FİLİPİNLER ÜSTÜN BİR PERFORMANS MI GÖSTERİYOR?


Birinci çeyrekteki yıllık yüzde 6,9’luk büyümenin arkasındaki itici güç yerel talep oldu. Malların düşük fiyatlı olması ve işçilerin ülke içine güçlü para havaleleri yapmasının da desteğiyle özel tüketim yıllık yüzde 7 arttı. Bunlara ek olarak, Mayıs ayındaki seçimler öncesinde hükümet harcamaları ve dayanıklı ekipmana yapılan yatırımlar güçlüydü. Ancak mal ve hizmet ihracatında daha düşük büyüme kaydedilmesi ile dış ticaret ekonomi üzerinde ağırlık oluşturdu. Üretim açısından bakıldığında, tarım El Niño’nun etkisini göstererek daralma kaydetmeye devam etti. İleriye bakıldığında temellerin genel olarak olumlu seyrettiği görülüyor. Öncelikle, işçi dövizlerindeki güçlü büyüme, düşük enflasyon ve canlı işçi pazarı kısa dönemde özel tüketimi destekleyecek. Bunun yanı sıra, yabancı doğrudan yatırım girişleri ve yerel kredi büyümesinin istikrarlı seyretmesi ile kredi koşulları olumlu seyretmeye devam ediyor. Son olarak FX rezervleri de dahil olmak üzere korumalar yüksek ve kamu finansmanı da sağlam. Yılın ikinci yarısında yatırımcı güveninin düşmesi dışında GSYH’nin 2016’da  yüzde 6,3 seviyesinde olacağı öngörülüyor.