Trafik sigortasına tavan fiyata tepkiler artıyor. İstanbul Sigorta Acenteleri Derneği (İSAD) Başkanı Turusan Bağcı, uygulamanın ticari taşıtların lehine, hususi otomobillerin aleyhine olduğunu vurguluyor. Bağcı, “Yönetmeliğe göre ticari taşıtlardan alacağımız prim belli. Primi aşamıyoruz. Bu durum hususi otomobiller için olumlu değil. E, hasarlardan ötürü önemli bir zarar var ve zararı bir yerden telafi etmemiz gerekiyor. Örneğin minibüslerde 3 bin 300 liradan çok prim alamıyoruz. Ne oluyor? Bu zarar hali ile hususi otomobillere sirayet ediyor” diye konuşuyor.

Trafik sigortası ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Sigorta bedel yönü ile taşıt maliklerini, zarar yönü ile de şirketleri ve acenteleri rahatsız ediyor. Konuya dair açıklamalarda bulunan sektör temsilcilerinden İSAD Başkanı Turusan Bağcı, Türkiye’de 19,5 milyon taşıtın 16,5 milyonunun sigortalı olduğuna işaret ediyor.

Bağcı, “Sigortalı olmayan 3 milyon taşıt nereden geliyor? Yüzde 15 gibi birkaç senedir sigorta yaptırmayan grup var, traktör ve römorklar gibi. Neden? Çünkü bunlar trafikte çok yer almayan ve yaptırımla karşılaşmayan taşıtlar. Bu eğilim epeydir böyle” diyor.

Bağcı, “Prim artışı nedeni ile 3 milyon taştın sigorta yaptırmadığını iddia edemeyiz. Ama daha evvel sigortalı olup da 2015 itibari sigortasını yenilemeyen taşıtların oranı yüzde 2. Bu da 16,5 milyon taşıtın 330 binine denk geliyor” ifadelerini kullanıyor.

Bağcı, sigorta prim artışının nedenlerine de değiniyor. Nedenlerden birinin tavan fiyat uygulaması olduğunu belirtip, şunları kaydediyor:

“Devamlı trafikte olan ve kaza ihtimali bulunan ticari taşıtların yani minibüs, taksi, kamyon, otobüs, kamyonetin sigorta primlerine bir tavan fiyat uygulaması geldi. Malum yakınlarda taksiciler, minibüsçüler, kamyoncular trafik sigortası ile ilgili eylemler yaparak iktidara belli kararlar aldırdı. Ardından bir yönetmelik yayınlandı. Yönetmeliğe göre ticari taşıtlardan alacağımız prim belli. Primi aşamıyoruz. Bu durum hususi otomobiller için olumlu değil. E, hasarlardan ötürü önemli bir zarar var ve zararı bir yerden telafi etmemiz gerekiyor. Örneğin bir kamyon 13 kaza yapıyor, bundan 6 bin liradan çok prim alamıyoruz. Yine minibüslerde 3 bin 300 liradan çok prim alamıyoruz. Ne oluyor? Bu zarar hali ile hususi otomobillere, iyi sürücülere sirayet ediyor. Tavan fiyat uygun bir karar olmadı. İyi ile kötü sürücü ayrımı ortadan kalktı. Şirketlerin uygulamaları nedeni ile 16 bin acente ciddi mağduriyetler ile karşı karşıya.

Avrupa’da ve ABD’de sigorta primleri için serbest tarife uygulanıyor. Orada kaza yaptığınızda sigorta primleri artıyor. Çoklu kaza yaptığınızda primler ciddi oranda artıyor. Hatta ehliyetlere el konabiliyor. Taşıtlar prim artışı, ehliyete el konması korkusu ile daha dikkatli kullanılıyor.”

ZARARIN BİR NEDENİ DE ÖLÜM VE YARALANMA TAZMİNATI


Trafik sigortasında zararın bir nedeninin de ölüm ve yaralanma tazminatı olduğunu bildiren Bağcı, şöyle devam ediyor:

“Tazminat tarafında 2014 ve 2015’te sektörün öngöremediği ve anlam veremediği bir artış oldu. Araştırmalara göre bunda hasar takip şirketlerinin açtığı geriye dönük davalar rol oynadı. Anılan şirketler mantar gibi çoğaldı. Bunlar geriye dönük ölüm ve yaralanmalar ile ilgili dava açıyor. Davadan galip geliyor ve büyük tazminatlar elde ediyor.

Öte yandan devlet doğmamış ama doğabilecek hasarlar için sigorta şirketlerinden Hasar Karşılığı alıyor. Zararın yüzde 50’ye yakın bölümü de buradan geliyor. Esasında trafik sigortası prim artışının devlet nedenli olduğunu belirtilebilir.”

Trafik branşında sigorta sektörün 10 senedir zarar ettiğinden yakınan İSAD Başkanı, “Burada sigorta şirketi de, acente de mağdur oluyor. Sigorta şirketleri acentelere minimum komisyon uygulayarak ‘örtülü satış yapmayın’ diyor. Bu durumdan tüketici zarar görüyor, sigorta şirketleri zarar görüyor, acenteler zarar görüyor. Yani sektör 2015’i 2,4 milyar lira zarar ile kapadı. 2016’da zararın minimum yüzde 30 daha artacağını tahmin ediyorum bu da minimum 4 milyar liraya denk geliyor” şikâyetinde bulunuyor.

Ayrıca Dr. Sigorta’nın başında bulunan Turusan Bağcı, asgari ücretin yüzde 30 artışının da zararda önemli rol oynayacağına temas ediyor.

Bağcı, önerilerini ise şöyle sıralıyor:

“Bir kere tavan fiyat ortadan kalkmalı. İyi ve kötü sürücü ayrılmalı. Öte yandan mahkemelerin bir biri ile uyumlu olmayan kararları önlenmeli. Konu kanun ile teminata alınmalı. Kanunlarda ilgili madde yok; tazminatlar ile ilgili, geriye dönük uygulamalar ile ilgili var. Bu önlenmeli. Yine ölüm tazminatının berlirlenmesinin Aktüeryal tekniklere göre kriteri veya hududu olmalı. Ayrıca ölüm veya yaralanma tazminatları mutlaka indirilmeli. Hasar Karşılığı oranı da indirilmeli.

Çoklu kazaya karışan ( 2 ve fazlası ) taşıt adedi 35 bin. Bu taşıtlar için pek çok uygulama örneğinde olduğu gibi ‘riskler belli alanda toplanmalı‘ ve devlet tarafından yönetilmeli. Emniyet ile ortaklığa gidilerek kazaya karışan hatalı taşıt sürücüsü verileri Emniyet’e bildirilerek ehliyet puanı yaptırım uygulamasına geçilmeli. Trafik sigortası bulunmayan 3 milyon taşıt evvela ihtar edilmeli. İhtara uymayanlara yaptırım uygulanmalı. Bu adımlar atılırsa önemli bir dengelenme olur. Tüketicinin, sigorta şirketinin ve acentenin zararları engellenir, sermaye kaçışının önlenir.”