ÖNCE EVİ ALMAK İÇİN YÜZDE 18
Olay aslında yaşanmış ve hâlâ yaşanıyor. Düzenleme henüz yeni yaşandığı için bundan sonra artarak yaşanacağı da muhtemel. İstanbullu bir vatandaş banka kredisi ile 400 bin liraya bir ev alır. Ev yüzde 18’e denk gelen dilimde olduğu için bu vergiyi daha evi alırken peşin olarak öder. Vatandaş evin kredi taksidinin 50 bin liralık bölümünü de bankaya yatırır. Ancak sonra işsiz kaldığı için taksitler ödenmemeye başlar. Sonraki süreç de benzer olur. Banka, kredisini ödeyemeyen vatandaşın evine el koyup açık artıma ile aynı fiyata yani 472 bin liraya satışa çıkarır.
YÜZDE 18 DE BANKA EVİ SATTIĞINDA
İşte burada da devreye KDV Kanunu girmiş. Normal şartlarda ev ikinci el olduğu için artık satılsa da KDV’sinin olmaması gerekiyor. Ancak ev açık artırma yani müzayede yoluyla satıldığı için durum değişmiş. KDV Kanunu’nda açıkça müzayede yoluyla satılan malların KDV’ye tabi olduğu yazılı. İşte bu nedenle banka da evi satarken yüzde 18 KDV tahsil edip vergi dairesine ödemiş. Sonuçta vatandaş ödediği 72 bin liralık KDV’nin yanında 400 bin lira olarak aldığı kredinin 50 bin lirasını ödediği halde (Toplam 50+72=122) bankadan 22 bin lira borçlusunuz yazısı alır. Çünkü banka 72 bin lira KDV ödemiştir. Doğal olarak (72-50=22) farkı talep eden bankaya vatandaş bu parayı da öder. Sonuçta evi aynı tutara alıp satmasına rağmen cebinden 144 bin lira KDV çıkan vatandaş zor durumda kalır. Oysa son dönemde konut kredisi hem ekonomi hem depreme karşı kentsel dönüşümde önemli rol oynadı.
Vatandaş evi eğer nakit para ile alıp satsaydı sadece 72 bin lira KDV ödeyecekti. İkinci kez satışta KDV olmayacaktı. Şu anda konut kredisini geri ödeyemeyenlerin sayısı az olsa da önümüzdeki dönemlerde bu durum ciddi mağduriyetler yaratabilir.