Komisyon üyeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 15 Temmuz'da kaldığı Grand Yazıcı Turban Otel sahibi Serkan Yazıcı, AKP İlçe Başkanı Osman Ülgen, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar ve bölgede görev yapan gazetecileri dinledi. Otel sahibi Yazıcı, komisyona yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın otellerinde tatil yapmasının tamamen tesadüf olduğunu söyledi.

Babasının vefat etmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisini belirli aralıklarla aradığını belirten Yazıcı, "Son yaptığımız görüşmede Cumhurbaşkanımıza çok yorgun gözüktüğünü ve tatil yapmasın teklif ettim. 11 Temmuz günü gelme kararı aldılar. Cumhurbaşkanımız ve ailesinin otele geldiğini kimse görmedi. Otelimizde tatil yaptığını kimse bilmiyordu" dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tatil yaptığı sürede otelden çok fazla ayrılmadığını ve zamanının büyük bölümünü çalışarak geçirdiğini anlatan Yazıcı, sadece 14 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı konutunun bulunduğu Okluk Koyu'na giderek incelemelerde bulunduğunu ifade etti.

15 Temmuz günü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan'a hiçbir yere çıkmadıklarını söyleyerek Marmaris'i gezdirme teklifinde bulunduğunu belirten Yazıcı, "Onları ikna ettim ve giderken Sözcü gazetesinde Cumhurbaşkanı'nın burada kaldığı haberinin çıktığını öğrendik. Onlar da bu konudaki serzenişlerinde gazetecilerin geleceğini ve Cumhurbaşkanımızın rahat edemeyeceğini düşünerek serzenişte bulundular ve tekrar otele döndük" dedi.

"BÜTÜN GAZETECİLERİ TOPLAYIN"

Otele döndüklerinde evin önünde ufak bir hareketlilik sezdiğini anlatan Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ne olduğunu tam çözemedim. O anda bana da bir kalkışma olduğu yönünde bir haber geldi. Oteldeki arkadaşları uyardım. Tatilcilerin odalarına çekilmeleri için bir an önce müzikleri kesmelerini istedim. O arada bana elimde ne kadar araç varsa hazırlamam yönünde bir telefon geldi. Bir anda kendimi olayın içerisinde buldum. Daha sonra arabaları hazırladım. Helikopter pilotunu aradım ve iki teknenin başına geçtim. Teknenin başında yaklaşık yarım saat bekledikten sonra Marmaris'te ne kadar gazeteci varsa toplamamı ve evin önüne getirmemi istediler..."

Marmaris'te çalışan gazetecilerin hepsini tanımadığı için Anadolu Ajansı Marmaris muhabiri Sabri Kesen'i aradığını belirten Yazıcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklama yapacağını, ilçedeki tüm gazetecilere de haber vermesini ve otele getirmesini istediğini kaydetti.

"TARİHE TANIKLIK EDİYORSUN"

Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kaldığı villaya gittiğini, Erdoğan'ı orada gördüğünü ve konuştuğunu ifade eden Yazıcı, "Takım elbiselerini giymiş oturuyordu. Oraya bir ihtiyacı olup olmadığını sormak amacıyla gittim. Bana 'Gel otur' dedi. Bana, 'Bak bir tarihe tanıklık ediyorsun sen de' dedi. Ben de kendisine 'Efendim iyi misiniz' diye sordum. 'İyiyim' dedi. İyi olduğunu öğrendikten sonra gazetecilerin geldiğini öğrenerek dışarıya çıktık. Burada Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan basın açıklaması yaptı. Daha sonra yine biz içeriye girdik" dedi.

Evde sakin ama aynı zamanda endişeli bir bekleyiş olduğunu dile getiren Yazıcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sürekli telefonla konuştuğunu ve büyük bir mücadele verdiğini hatırladığını söyledi.

"ADALARDA BENİM NE İŞİM VAR"

Yazıcı, “Cumhurbaşkanı oturduğumuz masada bana dönerek 'nereden gidebiliriz' dedi. Yolların kapalı olabileceğini en yakın adalar olduğunu söyledim. Bana 'benim ne işim var adalarda İstanbul’da olmam lazım' dedi. Kendisine Aksaz Deniz Üssü Komutanlığı sınırlarından geçebileceğimizi ama çok riskli olduğunu söyledim. O vakit helikopter ile gitme kararı alındı. Otelin önündeki pist tamamen karartıldı, görüş imkânı yoktu. Koruma Müdürü Muhsin bey sürekli olarak acil gidilmesi gerektiğini, burada kalınamayacağını söyledi. Pilot, o alana nasıl indi anlayamadım, büyük başarı. Araç ile helikopter pistine gittik. Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere orada bulunan herkesle helalleştik. Helikoptere bindiğinde 10 dakika telefon görüşmesi yaptı ve havalandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’a indiğini öğrenince derin bir nefes çekerek şükür ettim. Şu an düşündüğümde ülkemiz çok büyük bir bela atlattı. Çok ucuz kurtulduk. Belki bugün ne ben ne sizler burada olmayabilirdiniz” dedi.