2016-2017 adli yıl açılış töreni bu yıl Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleştirildi. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, bakanlar ve Devlet Bahçeli'nin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ise törene gelmedi.

FOTO:DHA FOTO:DHA


Törende ilk konuşmayı  Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit yaptı.


CİRİT'İN KONUŞMASINDAN SATIRBAŞLARI



"Adli yılın açılışında yapılan bu tören Yargıtay’a özgü olmayıp, ülkemizde adli yılın açılışını temsil etmektedir. Yargının sorunlarının dile getirildiği bir platform olmaktadır. 15 Temmuz darbe girişimi devletin tüm kurumlarında olduğu gibi yargıda da önemli sarsıntılar meydana getirmiştir. Bütün bunlara rağmen her türlü fedakarlığa hazır olduğumuzu, daha çok çalışacağımızı Türk Milleti’nin huzurunda dile getirmek istiyorum. Yargıtay’da görev yapan, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Bu coğrafyada yaşayan insanlar arasında kültürel çeşitlilik bir dezavantaj değil bir zenginliktir. Teröre karşı duran bölge halkının duruşunu takdirle karşılıyoruz. 15 Temmuz 2016 tarihinde milli birlik ve demokrasimize, insanı insan yapan tüm ortak değerlere yönelik FETÖ terör örgütü tarafından yapılan hain saldırıyı kınıyorum. Bu sadece ülke yönetimini ele geçirmeye yönelik değildir.

Polisin polisle, askerin askerle çatışmasını ve sonu gelmeyecek bir çatışmayı amaçlayan bir saldırıdır. Türkiye’nin 40 yıl dahi geçse bitmeyecek ve cumhuriyetin bütün kazanımlarının yok olmasını sağlayacak bir eylemdir. Türkiye’nin bazı Afrika ülkelerinde görüldüğü gibi her gün onlarca kişinin öldüğü bir can pazarına dönüşmesine yol açabilecektir. Kamu düzeninin belki bir daha geri dönmeyecek şekilde bozulmasına neden olabilecek bir saldırıdır. Bu hain örgütün tüm destekçilerini etkisiz hale getiremezsek gelecekte de benzer saldırılara maruz kalabiliriz. 15 Temmuz’daki hain saldırı Batılı dostlarımız tarafından zamanında ve doğru bir şekilde kınanmamış, bu durum hayal kırıklığı yaratmıştır. Hakkında suç isnadı olan herkes gibi FETÖ terör örgütü üyeleri de adil ve bağımsızlık mahkemelerce adil ve bağımsız bir şekilde yargılanacaklardır. Suçları sabit görülenlerin en ağır cezaları alacakları da muhakkaktır. Adalet arayanın da elleri temiz olmalıdır. Hakimin tarafsızlığı, hakimin bağımsızlığı kadar önemlidir. Son günlerde kamuoyuna yansıdığı üzere yargı alanında yapılması planlanan anayasal ve yasal değişikler konusunda bu değişikliklerden en çok etkilenecek kurum olan Yargıtay’ın da görüşünün alınması gerekmektedir."




 

ERDOĞAN BİR İLKE İMZA ATTI


Cirit'ten sonra kürsüye Cumhurbaşkanı Erdoğan geldi. Böylelikle ilk kez bir Cumhurbaşkanı adli yıl açılış töreninde konuşma yapmış oldu. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen açılış töreninde hitap eden Erdoğan, adli yıl açılış töreninin Beştepe'de yapılmasının yargı bağımsızlığına gölge düşürmeyeceğini hatta yargı bağımsızlığını güçlendireceğini vurgulayarak, "İçinde bulunduğumuz bu mekan elbette Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bir parçasıdır. Ancak bu mekan, çok amaçlı salonumuz herkese açık mekanlardır. Cumhurbaşkanlığı'nın kendi çalışma alanları üst tarafımızda bulunan 3 bloktan ibarettir. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin her yeri gibi burası da milletin, devletin malıdır. Bizler görev süremiz boyunca çalışmalarımızı burada yürütmekle mükellefiz. Bizden sonra gelecekler de aynı şekilde bu mekanları kullanmayı sürdürecekler. Bu mekanın projesi üzerinden çalışırken Ankara'daki bu büyük çaplı toplantı ve sahne gösterisi ihtiyacını karşılayacak ülkemize ve milletimize yakışır bir eser olmasına özen gösterdik. Kongre ve Kültür Merkezimiz artık bugün olduğu gibi tüm kamu kurumlarının geniş katılımlı toplantılarına ev sahipliği yapacaktır. Şu anda bu salonumuzda bin 500 civarında bir katılım söz konusu. Burada böyle bir kongre ve kültür merkezinin devletin kurumlarının emrinde olduğunu kendilerine ifade etmek suretiyle buraya davet ettik ve toplantıyı burada yapıyoruz. Millet adına görev yapan yargının milletin mekanında adli yıl açılış töreni yapması yargı bağımsızlığına gölge düşürmez tam tersine yargı bağımsızlığını güçlendirir. Bugün bu toplantıya iştirak eden Sayın Başbakan'a ve Sayın MHP Genel Başkanı'na ve diğer davetlilere şükranlarımı sunuyorum. Milletin mekanına hoş geldiniz diyorum. Diğer kurumlarımızın temsilcilerinden de gerilim ve itham taktiğini bir kenara bırakarak 7 Ağustos'taki Yenikapı ruhuna uygun şekilde hareket etmelerini bekliyorum. Milletimizin birliğe, beraberliğe, dayanışmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacı var" diye konuştu.

"15 TEMMUZ GECESİ EN İYİ SINAVI VEREN KURUMLARIMIZDAN BİRİ ADALET TEŞKİLATIMIZ"


Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz gecesi en iyi sınavı veren kurumlardan birinin adalet teşkilatı olduğunu belirten Erdoğan, "Türkiye 15 Temmuz darbe girişimi sırasında ve sonrasında dostunu, düşmanını, yanında olanı, karşısında olanı özellikle pusuda bekleyenleri büyük ölçüde görmüş ve tanımıştır. O gece destan yazan milletimize ne söylesek ne yapsak minnetimizi ifade edemeyiz. Bu millet büyük bir millet, sorumluluğumuzu çok daha artıran bir millet. Ben milletimle iftihar ediyorum. 15 Temmuz'dan sonra çok daha ağır hale gelen sorumluluğumuzun gereğini yasama, yürütme, yargı olarak hep beraber yerine getireceğiz. 15 Temmuz gecesi en iyi sınavı veren kurumlarımızdan biri de adalet teşkilatımızdır. Darbe girişiminin tespitiyle birlikte hızla harekete geçen ilk andan itibaren tüm çalışmaları hukuka uygun şekilde yürüten ve anında açıklamalarını yapmak suretiyle yargı olarak 'Hukuk olarak gereği neyse yapılacaktır ve yaptıklarınız hukuka aykırıdır, yasalarımıza aykırıdır' demek suretiyle ik mesajlarını vermiş ve böylece yargı kapısının arkasına girip gizlenmemiştir. Bu tavır çok önemliydi. Savcılarımıza, hakimlerimize teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

"OPERASYONLAR AYNI KARARLILIKLA DEVAM EDECEK"


Konuşmasında tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet vurgusu yapan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Çanakkale'nin, Dumlupınar'ın sayısız kahramanlıkların hikayeleriyle büyüyen çocuklarımız, 15 Temmuz'da kendi destanlarını yazdılar. Türkiye bağımsızlığın, onurun, kanı ve canı pahasına mücadelenin ne olduğunu bilen; bunu bizzat yaşayan bir nesle daha kavuştu. Bizim için çok çok önemli. Artık sadece tarih kitaplarından okuyan değil, hem okuyan hem yaşayan bir nesle kavuştuk. Anlı şanlı bayrağımızın karşısına bazı paçavralar çıkarılıyor. Asla bunlara yer veremeyiz. İşte şimdi de bütün yapılan operasyonlar bu ülkede bunların olamayacağının ifadesidir. Sonuna kadar da bu mücadele bu operasyonlar aynı kararlılıkla devam edecektir. Kimse bu vatan toprakları üzerinde asla operasyon düşüncesi içine girmesin. Girdikleri anda karşılarında ordumuzu, polisimizi, köy korucularımızı hepsinden öte milletimizin ta kendisini bulacaktır"

"TÜRKİYE SANILDIĞI GİBİ 570 BİN KİŞİLİK DEĞİL, 79 MİLYONLUK ORDUYA SAHİP"


FETÖ'nün 40 yıldır devlet içinde devlet kurma hesabı yaptığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu millete bu ülkeye karşı kötü niyet besleyenler, çok iyi bilsinler ki Türkiye sanıldığı gibi 570 bin kişilik değil; 79 milyonluk orduya sahiptir ve bununla yürüyoruz ve tek devlet. Devletin içinde devlet olmaz. Birileri bu hevese kapıldılar. Devletin içinde devlet oluşturmanın gayreti içinde girdiler. 40 yıldır bunun hesabındaydılar. Onun için ben 15 Temmuz'u 'Bir musibet bin nasihatten evladır' öyle görüyorum. Bundan dolayı da 241 şehidimiz var, 2 bin 194 yaralımız, gazimiz oldu ama Allah'a hamd ediyorum ki böyle bir imkan böyle bir fırsat önümüze çıktı. İnanıyorum ki Türkiye'miz, milletimiz kazanacak ve yeni bir milat olarak geleceğe yürüyeceğiz" dedi.

"ŞAHSIM DAHİL KENDİNİ SİYASİ VEYA BÜROKRATİK HIRSA KAPTIRANLARA TAVSİYEM..."


15 Temmuz günü yaşanan darbe girişiminin ardından yasama, yürütme ve yargı olarak Türkiye'nin çıkarları konusunda herkese çalışma sorumluluğu düştüğünü belirten Erdoğan, "O gece bu ülkenin her rengi, her kesimi 15 Temmuz'da iradesine, özgürlüğüne, geleceğine sahip çıktı. Milletimiz görevini o gece layıkıyla yerine getirdi. Artık sıra bizde yani bu ülkenin yönetiminde, siyasetinde, bürokrasisinde, görev alan herkeste; yasama, yürütme, yargı hepimizde. Bundan sonra bizim çok daha farklı çalışmamız lazım. Hiçbirimizin ülkemizin ve milletimizin çıkarları, ihtiyaçları dışında bir kritere göre hareket etme hakkı yoktur. 15 Temmuz'dan öncesi başkadır, sonrası bir başkadır. Öyle olmak zorundadır. Şahsım dahil kendini siyasi veya bürokratik hırsa kaptıranlara tavsiyem. Böyle anlarda hemen açıp 15 Temmuz şehitlerinin listesine bakmalarıdır. Orada gördüğümüz hayatlar, fedakarlık bizi kendimize getiremiyorsa hepimize yazıklar olsun. Dolaştığım şehit, gazi evlerinde gerçekten kendim için yeni bir geleceği kazanmanın mutluluğunu yaşıyorum. Hepsinden birçok dersler çıkarıyorum. Anlatılanlar çok farklı şeyler ve tecrübenizi artırıyor" diye konuştu.

"FETÖ DENİLEN HAİN YAPIYI KAHRU PERİŞAN EDEN..."


Darbe girişimi sonrası hakimlere, savcılara ve avukatlara düşen görevlere dikkat çeken Erdoğan, "FETÖ denilen hain yapıyı kahru perişan eden nedir biliyor musunuz? Güç sahibi, söz sahibi oldukları her yerde sergiledikleri adaletsizlikler, merhametsizliklerdir. Sadece kendi mensuplarının çıkarlarını gözeten diğer herkesin hakkını hukukunu yok sayan anlayışları sebebiyle FETÖ milletimizin gönlünde zaten mahkum olmuştu. Adalet ne kadar önemli olduğunu sadece bu örnek bile bize anlatmakta ziyadesiyle yeterlidir. Madem ki dünya adalet üzere dönmektedir öyleyse hakimlerimize, savcılarımıza, avukatlarımıza düşen görev adaletin en mükemmel şekilde yerine gelmesi için çalışmaktır ve bu süreci hızlandıralım. Bir an önce hukuk içinde neticeye gidelim" ifadelerini kullandı.

"'ENDİŞEYLE İZLİYORUZ' DİYORSUNUZ, BU TERBİYESİZLİK DEĞİL Mİ?"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "O gece 30 küsür kişi darbecilerden öldü. Fakat 241 kişi darbe karşısında direnenlerden şehit oldu. Demek ki bizler darbecilere kalkıp da güvenlik güçlerimize 'Bunların hepsini vurun' talimatı vermedik. Onları yakalayın, gelin adalete teslim edin; dedik. Ey dünya, hala sen bize hangi gözle bakıyorsun? Biz adalete yakalayıp teslim ediyoruz, sizse kalkıp 'Endişeyle izliyoruz' diyorsunuz. Bu terbiyesizlik değil mi? En önemlisi şahsımı almaya veya vurmaya gelenler günlerce Marmaris'in ormanlarında gizlendi. Bizim jandarmamız onları orada vurmadı. Vurabilirdi, öldürebilirdi. Yakaladı, götürdü yine savcıya teslim etti. İşte bu millet bu kadar asildir. Bu denli hukuk içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz ama diyorum ki geciken adalet, adalet değildir. Öyleyse süratle kararlarımızı verip, bir an önce almaları gereken ceza neyse bu cezayı almalarıdır. İnsanın olduğu her yerde elbette hata da olur. Eksik de olur hatta ihanet de olur. Önemli olan sistemin bir bütün olarak adalet üzere çalışmasıdır. İşte o zaman bireysel hataların ve yanlışların en az zararla telafi edilebildiğini görebiliriz. Adalet herkese hakkını teslim etmek, bunun için de gerekiyorsa eğriyi düzeltmektir. FETÖ operasyonları kapsamında 15 Temmuz'dan beri gözaltına alınan 3 bin 495 hakim ve savcının adalet teşkilatımızda herhangi bir zaafa yol açmayacağına tam tersine gerçek adaletin tesisi konusunda ciddi bir rahatlama sağlayacağına inanıyorum"


GÜRSEL TEKİN: "EVRENSEL HUKUKTAN VAZGEÇTİNİZ, KALA KALA KATAR'A KALDINIZ..."

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılmadığı, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapılan adli yıl açılış törenine CHP'den tepki geldi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, Kılıçdaroğlu'nun törene katılmaması konusunda sarfettiği "CHP mahalle baskısına boyun eğdi" sözlerine tepki gösteren CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, "CHP hiç bir baskıya boyun eğmez. Asıl AKP, mahalle baskısı yüzünden Türkiye'yi teröre teslim etti. "Alnı secde gören çocuklar" diye, hukuku FETÖ'ye teslim etti" diye konuştu.

Saray'da yapılan adli yıl açılış törenine tüm dünyadan hukukçuların davet edilmesine rağmen, sadece Katar'dan katılım olduğuna da dikkat çeken Tekin, "Türkiye çok önemli bir ülke. Ancak AKP evrensel hukuktan vazgeçince, kala kala Katar'a kaldık. Hukukun olmadığı bir ülke durumuna geldik" dedi.

Gürsel Tekin şöyle konuştu; "CHP evrensel hukuka inanmış bir siyasi partidir. Hiçbir baskıya, hiçbir tepkiye boyun eğmez. CHP, sizin kaçak Saray'da, kuvvetler ayrılığını hiçe sayarak adli yıl açılış törenine katılması için yaptığınız baskıya da boyun eğmez . Hele mahalle baskısına hiç boyun eğmez. Ama siz mahalle baskısından dolayı Türkiye'yi teröre teslim ettiniz. 2010 yılında, yargıya vesayet rejimini siz getirdiniz. "imanlı çocuklardır, alınları secdeye değiyor" diye hukuku FETÖ'ye teslim ettiniz. Türkiye nereye geldi. "Allah verdikçe veriyor" dediğiniz günleri de hatırlatmak istiyorum. bugün terörist olarak tutukladıklarınız, o dönemde verdikçe veriyor dedikleriniz. Sayın Adalet Bakanı Bozdağ'a tavsiyem; Yakın çevresine de bir daha bakmasıdır..."