Başbakan Yardımcısı Kaynak, Makedonya'nın Manastır kentinde bulunan ve Osmanlı döneminde merkezi bir konuma sahip olan Haydar Kadı Camisi 104 yıl sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün gerçekleştirdiği restorasyonla ibadete açılması törenine katıldı.

Kaynak, burada gazetecilerin Türkiye gündemiyle ilgili sorularını yanıtladı.

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ın tutuklanmasına yönelik, "HDP'nin Kandil'den bağımsız bir politika üretemediğine hep beraber şahit olduk. Bunun böyle olmasını kimsenin arzu etmesi mümkün değil. HDP, barajı aşan, mecliste 59 milletvekili ile temsil edilen, meclisin bütün organlarında yer alan bir siyasi parti. Bu siyaset zemininde yapmaları gereken hak mücadelesi varsa meşru zeminler açıkken terör eylemlerinin maalesef savunucusu, terör örgütünün uzantısı şeklinde bir görüntü verdiler. Bu sürecin inşallah serinkanlılıkla milletimizin sağduyusu ile aşılacağı umudundayım" diye konuştu.

'HİÇBİR HDP VEKİLİ SAVCILIKLARA GİTMEYECEKTİR' DİYE HALA KAYITLARDA DURAN DEMECİ VAR

HDP eş başkanlarının gerek meclis ve diğer konuşmalarında asla ifade vermeye gitmeyeceklerini ifade ettiklerini hatırlatarak, “Demirtaş, ‘gözaltı, tutuklama, yakalama, tutuklama, zorla getirme gibi her şeyi uygulayabilirsiniz, hiçbir HDP milletvekili savcılıklara gitmeyecektir’ diye hala kayıtlarda duran demeci var. Türkiye bir hukuk devleti, yargının kendisinin önüne gelen iş ile ilgili işlem yapması gerekir. Yargı organlarının, başsavcılıkların, bu hususta verdiği kararı kolluk kuvvetlerinin uygulaması gerekir. Yapılan işlem gözaltı işlemi oldu ama biz sizinle birlikte Makedonya’da iken iki milletvekili tutuklanmış, bu sayı arta bilir azalabilir, bunu bilemeyiz” dedi.

İLGİLİ HABERVeysi Kaynak: '18 milyon ByLock mesaj var, tek tek inceleniyor'Veysi Kaynak: '18 milyon ByLock mesaj var, tek tek inceleniyor'


Kaynak şöyle devam etti:

“Ülkemiz için çok sıkıntılı bir sürece sebep olmaz inşallah. İnsanlarımızın sağduyusu, feraseti bunu da ölçer, tartar. Tabi Demirtaş'ın ne kadar radikal bir çizgiye kaydığını da son zamanlardaki söylemleri, hitaplarıyla hatta 15 Temmuz'dan sonra bile hitaplarıyla şahit olduk.

Dokunulmazlıkların kaldırılmasından itibaren herhangi bir vatandaşımız hangi muamelelere maruz kalacaksa herkes aynı muamelelere maruz kalabilir. Buradaki yetki ve görev tamamen yargı mercilerinindir. Kovuşturma safhasına geçilmeden bile soruşturma safhasında tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilip mahkeme tarafından tutuklama kararı verilebilir ya da verilmeyebilir. Siyasi iktidar olarak bizim, 'Ey savcılar bunları sorgulayın ama tutuklamayın, tutuklamaya sevk etmeyin. Ey hakimler, tutuklamayın.' deme yetkimiz yok." DHA