AKP Ankara Milletvekili Cemil Çiçek, siyasetin en tecrübeli isimlerinden biri… Ancak ona göre ‘tecrübe’ bu dönemde karşılığı olmayan içi boş bir kavram. Çiçek, “Eğer tecrübe işe yaramış olsaydı bu acıları, sıkıntıları, kaosu, vahşeti yaşamamış olurduk” diyor. Çiçek, 27 Mayıs 1960 darbesini, 1971 muhtırasını, 12 Eylül 1980 darbesini de gördü. Sonra ülke biraz nefes alır gibi oldu 28 Şubat süreci, 27 Nisan bildirisi olayları yaşandı. Son olarak da 15 Temmuz 2016’da FETÖ’cülerin kanlı kalkışması…

Cemil Çiçek, Saygı Öztürk’ün sorularını yanıtladı Cemil Çiçek, Saygı Öztürk’ün sorularını yanıtladı


GEÇMİŞTEN HERKES DERS ÇIKARMALIYDI

Tüm gelişmeleri arka arkaya sıralayan Cemil Çiçek, “Bunlardan en başta siyasetçiler, devletin kurumları ve hepimiz teker teker ders çıkarabilmiş olsaldık bu vahşeti, dramı yaşamazdık. Bize kurşun sıkan, insanlarımızı şehit eden, yaralayan bir başka ülkenin askerleri değil. Bir başka ülkeden gelen düşmanlar değil, kendi kurumlarımızın içerisinde adı sanı bizden ama bizimle, kurumlarla hiçbir alakası kalmamış insanların bize yaşattığı bir vahşet. Bu ıstırabımızı bir kat daha artırıyor” diyor. Geriye dönük söylenecek de çok söz var. Belki olayın sıcaklığı nedeniyle Çiçek de bunlara girmek istemiyor. “Ama” diyor, şöyle devam ediyor:

İŞİN EN ZOR KISMI DA BU YARALARI SARMAK!

“Bana göre işin asıl can yakıcı kısmı biraz geride kaldı. İşin en zor kısmı da önümüzde duruyor. Bu yaraları sarmak. Çünkü devlet dediğimiz de akla gelen birkaç temel kurum vardır. Bunların itibarı son derece önemlidir. Devletin en önemli organları yargısı, ordusu, güvenlik güçleridir. Buna bir iki bakanlık daha ilave edersiniz. Devlet denildiği zaman saydığım kurumlar akla gelir ve bunlar o devletin bağımsızlığının da göstergeleridir. Belli ki buralarda çok ciddi bir çürümelerin olduğu ortaya çıktı.”

HER ŞEY HUKUK VE ADALETLE OLMALI

Peki bu zor dönem nasıl aşılacak, yaralar nasıl sarılacak, kurumları yeniden nasıl güvenilir hale getiririz? Meclis eski Başkanı Çiçek, şu yanıtı veriyor: “İşte asıl buna kafa yormamız gerekiyor. Bununla ilgili ne gerekiyorsa ne tedbir alınması gerekiyorsa hak, hukuk, hakkaniyet, adalet çerçevesinde bunların yapılması gerekiyor. Elbette şu an yapılanlar var” diyor. Çiçek sorularımızı şöyle cevaplandırıyor:

TOPLUM BÖLÜNMÜŞ VE PATLAMAK ÜZEREYDİ

- Yeni mağduriyetler, sıkıntılar ortaya çıkarmamamız lazım. Bu genel temennidir. İkincisi 15 Temmuz gecesi, toplum 14 Temmuz’dan farklı bir tavır ortaya koydu. 14 Temmuz’a, geriye doğru bir bakın Türkiye’de toplum iyice bölünmüş, gerilmiş, patlama noktasına gelmiş. Bunu da hepimiz ifade ediyorduk. Meclis’te bile birbirimize hitaplarımıza baktığımızda bunlar çok açık ortaya çıkıyordu.
- Sonra sağduyu öne çıktı. 14 Temmuz’da bir birine yumruk sıkan bizler 15 Temmuz gecesi bir araya gelebildik ve örnek bir tavır ortaya koyduk. Bu şerden, vahşetten hayır ortaya çıktı.
- Dışarıdan baktığımızda en çürümüş kurum gibi gözüken siyaset, büyük bir umut verdi. Bir araya geldik. Bu hem yaraları sarma, hem de önümüzdeki zorlu, güçlü sorunların üstesinden gelebilmek bakımından son derece ümit vericidir.
- Cumhurbaşkanının başkanlığında liderler toplantısı da bana göre son 15 -20 yılın en önemli görüntülerinden bir tanesidir. Bundan sonra ne yapacağız? Evvela bu birlikteliğin devam etmesi lazım. Bu birliktelik bozulmamalı, kimse de bunu bozma çabasında olmamalı. Bu zorlukları aşmamızın yollarından bir tanesi de budur.

DEMOKRATİK BİR YAPI İNŞA ETMEMİZ GEREK

- Türkiye eksiğiyle fazlasıyla demokratik bir ülke, biz demokratik kurumlarda uluslararası kurumlarda yer almaya çalışıyoruz. Avrupa Birliği (AB) üyesi olmaya gayret ediyoruz. Bundan sonraki düzenlemelerde hareket noktamızı göz ardı etmeden evvela devlette bir check-up yapmamız gerekiyor.
- Belli ki bu haliyle biz bu uzun yolculuğa çıkamayız. Bunları soğukkanlılıkla, devlet ciddiyetine yakışan bir anlayışla yapalım. Ondan sonra Türkiye’de gerçekten eksikliklerini her geçen gün azaltacağımız bir demokratik yapıyı inşa etmemiz lazım.

FETÖ İÇİN UYARMIŞTIM Meclis eski Başkanı Cemil Çiçek, “Bu örgütle ilgili bazı konulara dikkat çekmiştim. Aleyhlerinden konuşunca beni ‘derin devletin adamı’ ilan etmişlerdi” dedi. FETÖ İÇİN UYARMIŞTIM
Meclis eski Başkanı Cemil Çiçek, “Bu örgütle ilgili bazı konulara dikkat çekmiştim. Aleyhlerinden konuşunca beni ‘derin devletin adamı’ ilan etmişlerdi” dedi.

Kayıt dışı din, iktidarlarla metres ilişkisi içine girer


- Bu örgütle ilgili geçmişte dikkat çektiğim bazı konular maalesef pek ilgi görmedi. Bu örgütle ilgili benim geçmişte neler söylediğim belli. Aleyhlerinde konuşunca hemen bizi ‘derin devletin adamı’ diye suçlayanlar şimdi bakıyoruz bu zındık harekete sinkaflı küfrediyorlar. Onlar da bunu fazlasıyla hak ediyorlar.

ŞEFFAFLIK GETİRİLMELİ

- Benim gördüğüm şey şudur; Eğer biz işleyen bir demokrasi, işleyen bir devlet, mutlu ve müreffeh bir toplum meydana getireceksek üç şeyin şeffaflaşması ve de kayıt altına alınması gerekiyor.
- Ülkemizde üç alanda kayıt dışılık var. Bunlardan bir tanesi ekonomidedir. Siyasetin de çok önemli bir kısmı kayıt dışıdır. Yeri geldiğinde demokratik anlamda değil başka türlü baskı yapan bir kısım yapılar var Türkiye’de. Bu yapılar kayıt dışı siyaset dediğimiz hususlardır.
- Üzerinde hiç durmadığımız sosyolojik gruplar da kayıt dışı siyasettir. Bunların önemli kısmı kayıt dışı dini unsurlardır. Dinden kazanıp dünyaya yatıran kesim var. Bunlar partilerde de etkili olurlar.
- İşte bunların din adına ortaya çıkıp nelerle uğraştıklarını ve nasıl kanlı bir gece yaşattıklarını açıkça gördük. FETÖ dedikleri, illegal yasadışı bir terör örgütüdür. Kanlı vahşeti yaşatanların yıllık harcaması 25 milyar doların üzerindedir. Toplanan paralar nereye gidiyor? Kim kontrol ediyor? Nereye harcanıyor?

BÜYÜK ZARAR VERDİLER

- Kayıt dışı siyaset ve kayıt dışı din dediğimiz unsurların iktidarlarla ilişkisi metres ilişkidir. Yani kim pırlantayı fazla takarsa onunla yatar kalkarlar. Bugün bu partiyi desteklerler, yarın başka bir partiyi desteklerler. Dolayısıyla bu ilişkilerinde yerli yerine oturması zamanı geldi. Yani görüldü bu boyutta görülemedi, tedbir zamanında alınamadı.
- Şu an Türkiye’nin hakkını hukukunu koruyacak en önemli güç olan Silahlı Kuvvetlerimiz kışladan dışarı çıkamaz vaziyette. Kışlaların kapıları dozerlerle, kamyonlarla çevrilmiş. Böyle bir zararı kim verebilirdi? Bu örgüt verdirdi. Böyle bir görüntüden süratle kurtulmak gerekir.

Bu yaşananın adı FETÖ’nün postmodern zındık hareketi


- FETÖ hareketi postmodern zındık ve mülhit (sapkın, dinden çıkmış) hareketidir. İslami terimleri kullanan, yaptıkları her türlü melanetin önüne arkasına ilave bir kısım mesajlar ekleyen ama eninde sonunda bir terör örgütü olduğu bu vesileyle ortaya çıkan bir postmodern zındık harekettir.
- Ben şunu gördüm hiçbir terör örgütü dış destek olmadan uzunca bir süre varlığını devam ettiremez. Hangi terör hareketi varsa, bunun arkasında dış destek vardır. Yani Hans savaşa girmiyor Hasan’ı savaşa sokuyor. O zaman FETÖ’nün arkasındaki unsurları da görmemiz gerekir.

MİKROPLARI TEMİZLİYORUZ

- 15 Temmuz’dan beri dış dünyada ne oluyor ne bitiyor biz bilmiyoruz. Bunlara ilgi gösteremiyoruz. Halbuki sınırlarımızın ötesinde coğrafya yeniden şekilleniyor.
- Yeni devlet kurma ihtimalleri var. Belki gelecek yüzyılımızı etkileyecek çok önemli çabaların gayretlerin adımların atıldığı bir dönemde biz içimize döndük. İçimizdeki urları, mikropları temizlemeye çalışıyoruz.

YARIN: Cemil Çiçek, yargının durumu için neler söyledi?