Zeynep GÜRCANLI / ANKARA

Davutoğlu'nun başında olduğu AKP, yüzde 49'la seçildi, TBMM'de çoğunluk sorunu yoktu. AKP hükümeti de, Cumhurbaşkanı da ekonomi iyi diyordu. Erdoğan, "saldırıların hepsini boşa çıkardık" açıklaması yaptı. Başbakan'la Cumhurbaşkanı birlikte, Türkiye'nin en büyük yatırımlarından olan Körfez köprüsünü bile açtı.

Dünkü zirveden Dünkü zirveden "Davutoğlu ile buraya kadar" kararı çıktı.


Demokrasilerde, özellikle de Türkiye'nin olduğu parlamenter demokrasilerde icraatın başı Başbabakan'dır.
Başbakan değişimi de, ülkenin en önemli olayıdır.  Üstelik Başbakan, yüzde 49 oy aldığı bir seçimden sadece 5 ay sonra, birdenbire görevden ayrılırsa, sadece o ülkenin değil, bulunduğu coğrafyanın da en önemli olayı haline gelir.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun AKP'nin başından ve Başbakanlık görevinden ayrılacağı duyuruldu. Ancak Davutoğlu'nun "neden görevden ayrıldığına" ilişkin, ne kendi cephesinden, ne AKP'den herhangi bir açıklama gelmedi.

Aksine;

* Hem AKP hükümeti, hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son dönemde sürekli ekonominin "ne kadar iyi gittiğini" anlatıyorlardı. Ekonomik göstergeler de "acil sorun" göstermiyordu; Başta Amerikan doları, yabancı dövizler son dönemin en düşük seviyesine düşmüş, Türk Lirası değer kazanmıştı. Borsa ise yükselişe geçmişti.

* Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin toplantılarında, dört yıllık görev süresi için seçim propagandası döneminde verdiği tüm sözleri, ilk 5 ayda tuttuklarını ısrarla tekrarladı.

* AKP, yüzde 49 oyla 1 Kasım seçimlerinden başarıyla çıkmış, 550 sandalyeli parlamentoda açık çoğunluk, 317 vekil kazanmıştı. Üstelik AKP'nin Meclis grubu içinde kamuoyuna yansıyan herhangi bir huzursuzluk, istifa, aykırı görüş yoktu.

* Yine hükümete göre, Avrupa Birliği ile ilişkiler, son beş yıldır hiç olmadığı kadar iyi seviyeye gelmişti; Suriyeli sığınmacı anlaşması karşılığında Türkiye AB zirvelerine yeniden davet edilmeye başlanmıştı. Türk vatandaşlarına vizesiz seyahat için gün sayılıyor, tam üyelik için hangi yeni müzakere başlıklarının açılacağına ilişkin görüşmeler yapılıyordu.

* Türkiye'nin güneydoğusundaki operasyonlar konusunda, gerek Cumhurbaşkanı, gerekse Başbakan'dan sürekli "başarı" açıklamaları geliyor, Cumhurbaşkanı bizzat özel kuvvetler komutanlığını ziyaret edip, orada tatbikat izliyordu. Daha üç gün önce Erdoğan bir dergiye yaptığı açıklamada, terörle mücadelede Güneydoğu halkının desteği konusunda aynen şöyle demişti; "Burada beni en çok sevindiren şey, bölge halkının, Kürt kardeşlerimizin terör örgütünün karanlık amacını çok iyi görmesi eve bunların yanında yer almaması oldu. Teröristler ve siyasi destekçileri kendi kendilerine özerkçilik oynadılar, yalnız kaldılar ve kaybettiler."

* AKP hükümeti üyeleri ve Cumhurbaşkanı, hemen her konuşmalarında Türkiye'nin büyük yatırımlarına değinmeden geçmiyorlardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu, sadece 15 gün önce birlikte Türkiye'nin en büyük yatırımlarından olan İzmit Körfez geçişinde, inşa edilen köprüde aynı araca birlikte geçtiler. önce Cumhurbaşkanı, ardından Başbakan direksiyona geçti. Birlikte köprü geçişi yaptılar.

*Davutoğlu-Erdoğan ve Davutoğlu Hükümeti arasında icraatlar, yasal faaliyetler, ileriye yönelik proje  ve planlar bakımından hiçbir sorun olmadığı gibi AKP hükümetine ekonomik çevrelerden de açık destek, övgüler geliyordu.

PEKİ NE OLDU DA HÜKÜMET KRİZİ ÇIKTI?


Tüm bunları alt alta koyunca şu soru ortaya çıkıyor; ekonomi iyi gidiyorsa,  yatırımlar devam ediyor ve terörle mücadelede "başarıdan başarıya koşuluyorsa", ne oldu da birden bire Ahmet Davutoğlu, başbakanlık gibi bir görevi bırakmaya karar verdi? Neden Türkiye'de "hükümet krizi" çıktı ?