Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;

15 Temmuz gecesi trafik kazasında şehit olan 5 kardeşimizle beraber 246 şehidimiz var.

Bizim için asker demek, sadece üniforma giymiş kişiden ibaret değildir. Bu milletin her evladı gerektiğinde her türlü mücadeleyi verir, her türlü çarpışmaya girer. Milletimiz geleceği ve inancı için ölümün üzerine bile koşarak gideceğini 15 Temmuz'da bütün dünyaya gösterdi.

 

15 Temmuz'da sadece belirli insanlar yoktu. 15 Temmuz zaferinin sahibi milletimizin kendisidir. Ben o gece böyle bir milletin mensubu olmaktan gurur duydum. Teknoloji her şey değildir. İstediğiniz kadar F-16'larınız olsun, parasını velev ki biz vermiş olalım, ama yetmez. Şimdi bizim sorumluluğumuz daha da artıyor. Daha çok çalışacağız. Birbirimizi daha çok seveceğiz. Aramıza ayrılık sokanlara 'Biz biriz hep birlikte Türkiye'yiz' bunu söyleyeceğiz.

2028 kişinin atamasını bugün gerçekleştiriyrouz, Bunlardan 419'u 15 Temmuz gazisi veya gazi yakınıdır. Son 2 yılda terörle mücadele kapsamında yaptığımız atama sayısı bin 247 kişiyi bulmuştur.

Şehitlerimizn mirasçılarına ciddi miktarda nakdi tazminat ödeniyor. Emekli aylığı bağlanıyor, 30 yıl üzerinden ikramiye veriliyor. Biz hiçbir maddi karşılığın bir insanın canını feda etmesinden daha kıymetli olmadığını çok iyi biliyoruz. Eskiden şehitlik ve gaziik şartları çok dar tutulmuştu. İmkanlar da sınırlıydı. Biz kapsamı olabildiği kadar genişlettik.  Şehit yakınları ve gaziler için en küçük bir eksiklik bizim için kabus anlamına gelir. Eğer 79 milyon vatandaşlarımdan bir tanesi daha devlet kapısından geri çevriliyorsa bunun vebali hepimize aittir.

200 yıldır Türkiye nasıl kurtulurun yanıtını arayan bir millettik. 15 Temmuz'da bu soruya yanıt bulduk: Devletin sahibi millettir, Türkiye'yi kurtaracak tek güç de bizatihi milletin ta kendisidir.

Şimdi mağdurlar var diyorlar. Benim oğlum şöyleydi, böyleydi.. Kusura bakmayın, gerçek mağdur şehidimin yakınlarıdır. Ben bu zemini hazırlayanlara mı mağdur olarak bakacağım?

2010 yılından itibaren bu yapıya açık tavır almaya başladığımda, 17-25 Aralaık'ta net bir duruş sergilediğimde yanımda milletimden başka güç bulamadım. Bunların üzeirne çok gittiğimi haksızlık yaptığımı söylüyorlar. Sadece milletim beni kayıtsız şartsız destekliyor.

Milletimizden aldığımız güçle FETÖ'ye karşı her zeminde kararlı mücadele yürüttük. Eğer bunların belini kırmamış olsaydık işimiz çok güç olacaktı.

 

"DÜNYANIN BÜYÜK KISMINDA İDAM HÂLÂ VAR"


Bizim 246 şehidimiz var. O hainlerden 39 tane var. Demek ki bizim güvenlik güçlerimiz bunları nerde bulursak öldürelim demedi, tutuklayın yargı karar versin dedi. Vatandaşımız da haklı olarak idam diyor.

Bazı Batılılar bize niye idam diyorsun diyor. Dedik ki egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.  Şu anda dünyanın büyük bir çoğunluğunda idam hala var. Daha geçen gün ABD'de tutuklanmış olan biri infaz edildi, idamı gerçekleştirildi.

Biz 15 Temmuz'u aynı zamanda bir işgal girişimi olarak değerlendiriyoruz. 3-5 bomba atılınca, uçaklar uçmaya başlayınca ortada kimse kalmaz diyorlardı. Karşılarında yüzbinleri milyonları görünce şaşırdılar.

3-5 bomba atılınca, uçaklar uçmaya başlayınca ortada kimse kalmaz diyorlardı. Karşılarında yüzbinleri milyonları görünce şaşırdılar.

Birileri diyor ki bu nasıl darbe. Bu sorunun cevabı basit, korkuyu unutmuş insanlara istediğiniz kadar mermi sıkın netice değişmez.

15 Temmuz gecesi 246 değil 246 bin şehit olsaydı acaba o zaman darbeyi kabul edecekler miydi? zaman başka bahane bulacaklardı.  Sakın bize mağdur edebiyatı yapmayın. Benim mağdur mazlumlarım burada.

Emniyet teşkilatında çok ciddi bir değişim yapıldı, yeni atamalar yapıldı. Terörle mücadelede artık çok farklı bir sürece giriyoruz.

DEAŞ Cerablus'ta durmadı, bıraktı gitti. Şimdi 30 bin Cerabluslu geldi yerleşti.  Dabık DEAŞ'ın kutsalıydı. Orayı da bırakıp gittiler. Şimdi El Bab'a yürüyoruz, orayı da terkedecekler, sonra Rakka'ya Membiç'e yürüyeceğiz.  Sincar yeni bir Kandil olma yolunda, onun için biz Sincar'a müsaade edemeyiz. Telafer'e sesleniyorum, bırakın bu mezhep çatışmasını. Mezheplerin üzerinde islam var. Irak ve Suriye'de hiç bir gelişmeye seyirci kalmayacağız.