Cumhurbaşkanı Erdoğan, damat adayı Selçuk Bayraktar'ın babası Özdemir Bayraktar'ı tedavi gördüğü hastanede akşam saatlerinde ziyaret etti. Halkalı'daki Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi'ne saat 21.30 sıralarında gelen Erdoğan, hastanede tedavi gören Özdemir Bayraktar'ın son durumu hakkında doktorlardan bilgi aldı. Erdoğan saat 23.00 sıralarında hastaneden ayrılarak Huber Köşkü'ne geçti.

FOTO:DHA - Cumhurbaşkanı Erdoğan saat 21:00'da geldiği hastaneden saat 23:00'da ayrıldı.

PATLAMAYI HALİÇ KONGRE MERKEZİ'NDE ÖĞRENDİ


Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu akşam Haliç Kongre Merkezi'nde Türkiye Diyanet Vakfı'nce düzenlenen Uluslararası İyilik Ödülleri'nin ardından, saat 18.50'de Bosna Hersek Reis-Ul Uleması Hüseyin Kavazoviç'i kabul etti. Cumhurbaşkanı, Ankara Kızılay'daki patlamayı o görüşme esnasında öğrendi. İçişleri Bakanı Efkan Ala'yı arayarak patlamaya ilişkin bilgi aldı.

Erdoğan, saat 21.00 sıralarında Haliç Kongre Merkezi'nden ayrılarak Halkalı'daki hastaneye hareket etti.  Hastanede 1,5 saat kalan Erdoğan'ın patlamaya ilişkin geniş açıklaması da hastaneden ayrıldıktan birkaç dakika sonra yapıldı. Cumhurbaşkanı, saat 23.30 sıralarında Tarabya'daki Huber Köşkü'ne giriş yaptı.

O HASTANEDEYKEN SARAY'DAN YAZILI AÇIKLAMA YAPILDI


Erdoğan'ın Ankara saldırısına ilişkin yaptığı "Vatandaşlarımız endişe etmesin, terör dize getirilecektir" başlıklı yazılı açıklamasının o hastanedeyden Cumhurbaşkanlığı'nın sitesine konulduğu ortaya çıktı.

Erdoğan'ın saldırı açıklaması Cumhurbaşkanlığının sitesine saat 22:45 sıralarında konuldu.


İşte Cumhurbaşkanlığının resmi internet sitesinden saat 22:45 sıralarında yapılan o açıklama:

“Ankara’nın Kızılay semtinde, 13 Mart 2016 Pazar günü meydana gelen terör saldırısını şiddetle lanetliyor, bu menfur saldırıda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Türkiye, bölgede yaşanan istikrarsızlık neticesinde son yıllarda terör saldırılarının hedefi olmaktadır. Terör örgütleri ve onları maşa olarak kullananlar, güvenlik güçleriyle yaptıkları mücadeleleri kaybettikçe en ahlaksız, en vicdansız yollara başvurarak masum vatandaşlarımızı hedef almaktadırlar.

Ülkemizin bütünlüğüne, halkımızın birlik ve beraberliğine kasteden bu saldırılar, terörle mücadele konusundaki azmimizi asla azaltmamakta, kararlılığımızı daha da artırmaktadır.

Aziz milletimiz, bu hain saldırılar karşısında, her zamankinden çok daha fazla birbirine sarılmakta; teröre, teröriste ve terörün arkasındaki odaklara vakur bir şekilde karşı durarak birliğini perçinlemektedir. Türkiye, millet olarak birbirine kenetlenen kimliğiyle bu zor günleri de elbette geride bırakacaktır. Devletimiz, her türlü terör tehdidi karşısında, meşru müdafaa hakkını kullanmaktan asla vazgeçmeyecektir. Askeriyle, polisiyle, köy korucusuyla tüm güvenlik güçlerimiz, hayatları pahasına, terör örgütleriyle kararlı bir mücadele yürütmektedir.

Vatandaşlarımız endişe etmesin, devletimizin tüm kurumlarının milletimizle işbirliği içinde yürüttüğü terörle mücadele mutlaka başarıyla neticelenecek, terör dize getirilecektir.

Ankara-Kızılay’daki terör saldırısında kaybettiğimiz vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyor; acılarını paylaşıyor, yaralılarımıza Allah’tan acil şifalar temenni ediyorum.”