Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan WOW Otel’de düzenlenen Parlamentolar arası Kudüs Platformu: Kudüs ve Sürecin Problemleri Sempozyumu’na katıldı. Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan Birleşmiş Milletler’i eleştirerek, “1 milyar 700 milyon Müslümanın dünyada acaba 193 devletin olduğu BM’de temsil edildiğine inanıyor musunuz? Bu çok önemli. Hayır. Onun için her uluslararası toplantıda ‘Dünya 5’ten büyüktür’ derken bir şey kastediyorum. BM Güvenlik Konseyi’nde 5 devlet var. Diğer 15 geçici üyenin orada hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Dünyanın kaderi bu 5 devletin elinde, iki dudağının arasındadır. Peki 1 milyar 700 milyonluk İslam dünyasının BM’de bunu zorlayacak bir adım attığını hiç duydunuz mu? Böyle bir gayret var mı? Ne yazık ki yok. Hepsi ürkeklik korkaklık içinde ’acaba böyle bir şey yaparsak ne olur’ endişesini taşıyorlar. Dünyada birçok yer demokrasi diyor. Demokratik hakkımız neyse bunu mücadelesini vermemiz lazım. 2. Dünya savaşı şartları içinde oluşturulmuş bir BM ve Güvenlik Konseyi var. Artık bugün şartlar değişti. BM Güvenlik Konseyi’nde daimi geçici ayrımı olmayacak. 20 üye olacak, bu dönerli olacak. 2 yılda bir bu değişecek. Bu 20’nin onu iki yılda bir değişebilir. Hafıza sağlam kalsın diye. Sürekli bu değişiklik yapılarak hem kıtaların orada temsili sağlanmalıdır, hem dünyadaki tüm inanç gruplarının temsili sağlanmalıdır. Dolayısıyla ‘biz BM Güvenlik Konseyi’nde yokuz’ kimse dememeli. Eğer BM adalet tesisi edecekse, bu böyle olur. Ama şu andaki haliyle ben BM’den adalet beklemiyorum, oradan da böyle bir adalet çıkmaz bunu bilin” diye konuştu.

“Gelin el ele verelim ama dik duralım. Atmamız gereken adımları atalım”


BM’nin Suriye’de ve Irak’ta gerekli adımları atamadığını vurgulayan Erdoğan, “Suriye meselesinde BM Güvenlik Konsey bir adım atabiliyor mu? BM’den Suriye’de Irak’ta bir şey görebildiniz mi? Şu anda bana göre Suriye’de 1 milyona yakın insan öldü. Bu ölüm hala devam ediyor. Çocuk kadın erkek ayırım yapmaksızın devam ediyor. Nerede BM. Ne yapıyor. Irak’ta var mı yine yok. Biz sabır sabır dedik, sonunda dayanamadık Suriye’ye Özgür Suriye Ordusu ile görmek zorunda kaldık. Niçin girdik bizim Suriye’nin topraklarında gözümüz yok. Mesele toprağın gerçek sahipleri, topraklarına sahip olsunlar bunu sağlamak. Orada adaletin tesisi için varız. Devlet terörü estiren zalim Esed’in hükümranlığına son vermek için oraya girdik. Kimse de Irki milliyetçilik yapmasın. Irkçılığın bir kenara koyalım, bizim dinimiz İslam. Eğer İslam’ın dışında başka belirleyici bir akım arıyorsak, Allah muhafaza çok kötü bir yere gideriz. Şu anda Irak’ta ne oluyor mezhep çatışması, Suriye’de ne oluyor mezhep çatışması. Şu anda İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak söylüyorum gelin el ele verelim ama dik duralım. Hissi davranmayalım. Atmamız gereken adımları da atalım. Bir yerlerden çekinmeyelim. Bizim için hüküm bellidir. ‘ Üzülme, Allah bizimle beraberdir’. Eğer biz buna bakmaz da hala korkaklığa devam edersek bizi daha çok ezerler” şeklinde konuştu.

“FETÖ Elhamdülillah bu ülkede hedefine ulaşamadı, ulaşamayacak”


Türkiye’de 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimine de değinen Erdoğan, “15 Temmuz’da milletim F 16’ların, tankların, topların, modern silahların insanoğluna işlemediğini gösterdi. Niye onlar hep şehadete yürüdüler. 248 şehit verdik. O FETÖ denilen terör örgütü Elhamdülillah bu ülkede hedefine ulaşamadı, ulaşamayacak” ifadelerini kullandı.

“Ne hocası, bu bir şarlatan”


Yabancı konuklara FETÖ konusunda uyarılarda da bulunan Erdoğan, “Benim birçok Müslüman kardeşlerimi kendi ülkelerinde bu FETÖ terör örgütüne zemin hazırlıyorlar. Bu da benim serzenişim. Birçok ulemadan insanlar buna zemin hazırlıyorlar. İsminin yanında hoca var. Ne hocası bu bir şarlatan hoca falan değil. Bu kadar insanın ölümüne neden olan ve çok daha enteresan diyorlar ki ‘o bize şah damarından daha yakındır’. Bunun mensupları diyor. Tweet atanın da önünde profesör yazıyor. Profesör olsan ne olur. Bize şah damarından daha yakın olan sadece Allah’tır başka yok. Ama ne yazık ki bunlar işi ta buralara kadar getirdiler. Temenni ediyorum İslam dünyasındaki kardeşlerimi bu yanışı düzeltilmesinde bize yardımcı olur” dedi.

"BEN FİLİSTİN MESELESİNİN BM GÜVENLİK KONSEYİ İÇİN BİR TURNASOL KAĞIDI İŞLEVİ GÖRDÜĞÜNE İNANIYORUM"


BM Güvenlik Konseyi'nin Filistin'e ilişkin aldığı kararlara değinen Erdoğan, şunları söyledi: "Bölgede yaşanan pek çok gerilimin temelinde Filistin meselesinin buradaki hak gaspının yaşandığı aşikârdır alınan BM kararları, maalesef bu haksız durumu gidermeye yetmedi. Çünkü hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunun geçerli olduğu mevcut küresel sistemde bu kararların hiçbiri uygulanamıyor. Ben Filistin meselesinin BM Güvenlik Konseyi için bir turnasol kağıdı işlevi gördüğüne inanıyorum. Filistin gibi hayati bir konuda yıllardır aldığı kararları hayata geçirmekten aciz bir kurumun günümüz meselelerine çözüm bulma ihtimali yoktur. Bunu beklemeyiniz. Bu durum, Müslümanlar nezdinde uluslararası sisteme ve kuruluşlara karşı büyük bir güven kaybı oluşturdu. Bu güven sorunu, DEAŞ gibi sapkın akımlara istismar zemini sunuyor. Ortadoğu'nun kalbindeki bu yara tedavi edilmeden bölgenin huzur ve sükûna kavuşması düşünülemez. Gerek İsrail yönetimi gerekse uluslararası kamuoyu işgali durduracak adımlar atmak yerine gerilimi tırmandıracak politikalara yöneliyor. Bizim beklentimiz, bırakın Filistinlilere baskı yapılmasını tarihi olarak kendilerine ait toprakların iadesi için gereken adımların derhal atılmasıdır."

"ZALİM ESED İÇİN GİRDİK"


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat Kalkanı'na ilişkin yaptığı açıklamada, "Devlet terörü estiren zalim Esed'in hükümranlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil" dedi. Erdoğan şöyle konuştu "Şu anda 600'lü rakamlar konuşuluyor ama hayır. Bana göre Suriye'de 1 milyona yakın insan öldü. Bu ölüm hâlâ devam ediyor. Çocuk, kadın, erkek ayrım yapmaksızın devam ediyor. Nerede BM, ne yapıyor? Irak'ta var mı yine yok. Biz sabır, sabır, sabır dedik en sonunda dayanamadık ve Suriye'ye Özgür Suriye Ordusu ile beraber girmek zorunda kaldık. Niçin girdik? Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Mesele toprağın gerçek sahipleri topraklarına sahip olsunlar, bunu sağlamak için. Yani orada bir adaletin tesisi için varız. Devlet terörü estiren zalim Esed'in hükümdarlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil."

İLGİLİ HABERHaber kanallarından Başbakan 'kesintisi'Haber kanallarından Başbakan 'kesintisi'


İLGİLİ HABERNe işiniz vardı Suriye bataklığında?Ne işiniz vardı Suriye bataklığında?