Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ak Saray'daki 29. Muhtarlar toplantısında konuştu. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun sık sık dile getirdiği 'FETÖ operasyonlarındaki mağduriyete' dikkat çeken Erdoğan "şimdi bir mağdur edebiyatıdır gidiyor. Asıl mağdur olanlar 15 Temmuz gecesi şehit olanlar.  Kim ki FETÖ nedeniyle mağduriyet edebiyatı yapıyorsa ihanet içindedir. Kimse mağdur edebiyatı yapmasın" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kim ki bunlarla ilgili FETÖ terör örgütünün mensupları sebebiyle mağduriyet edebiyatı yapıyorsa kusura bakmasınlar ihanet içindedir. Kimse bize gelip de bu konuda akıl vermesin. O aklı kendilerine saklasınlar" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen 29. Muhtarlar Toplantısında yaptığı konuşmada, “Suriye’de oluşturulmaya çalışılan her terör bölgesi bize yönelik doğrudan bir tehdittir. Bunun adı ister DEAŞ olsun, ister PYD olsun, ister PKK olsun hangi isim olursa olsun fark etmez. Türkiye’nin gözünde hepsi de biran önce kafaları ezilmesi gereken terör örgütleridir. Diğer yandan Irak’ta da varız. Daha etkin şekilde varolmayı sürdüreceğiz. Musul’daki Kerkük’teki kardeşlerimizi yalnız bırakamayız. Bizim tarihi kültürel birlikteliklerimiz var. Akrabalık bağlarımız var. Irak’ın göz göre göre bir mezhep savaşına itilmesine rıza göstermeyeceğiz. DEAŞ İslam’ın Sünnilik yorumunu istismar ederek Müslümanları katletmişti. Şimdi Irak’ta İslam’ın bu noktada Şiilik yorumunun istismarı üzerinden Müslümanları katledecek başka terör örgütleri sahaya sürülmeye çalışılıyor. Biz işte bu oyunu bozmak için mücadele ediyoruz. DEAŞ bahanesiyle bölgede 10 yılı aşkın süredir Müslüman kanı dökenlerin şimdi aynı işi başka örgütler eliyle yürütülmesini istemiyoruz. Görüldüğü gibi Türkiye hem Suriye’de hem Irak’ta etkin şekilde varolmak için geçerli her türlü gerekçeye sahiptir. Buna rağmen sürekli ithamlara maruz kalıyor, sürekli engellenmeye çalışılıyoruz. Peki soruyorum DEAŞ operasyonunda yer alan diğer ülkelere, bize çıkartılan engeller niçin çıkartılmıyor? Bunun cevabını versinler. Onlar binlerce onbinlerce kilometre öteden gelip Irak’ta ve Suriye’de söz sahibi olacak. Türkiye ise sınırdaşlarınla böyle bir mücadelede söz sahibi olmayacak. Böyle bir şey olabilir mi? Yok öyle yağma. Bu tezgah eski Türkiye’de işleyebilirdi ama bugünkü Türkiye’nin böyle bir durumu kabul edebilmesi mümkün değildir. Türkiye’yi 200 yıldır örseleyen gerileten adeta ölümü gösterip sıtmaya razı eden hakkını arayamaz hale düşüren anlayışı milletimiz 14 yıldır verdiği bu mücadeleyle en sonda 15 Temmuz’da nihai kararını ilan ederek tarihin karanlık sayfalarına gömmüştür. Bundan sonra gerekirse sahada göze göz dişe diş mücadele vererek, gerekirse diplomasi masasına yumruğumuzu indirerek bu milletin hakkını, hukukunu, geleceğini koruyacağız. Şayet bunun bir bedeli varsa onu da ödeyeceğiz. Biliyoruz ki bu bedeli göze almazsak yarın çok daha büyüğünü önümüze koyacaklar” değerlendirmesinde bulundu.

"Kim ki bunlarla ilgili FETÖ terör örgütünün mensupları sebebiyle mağduriyet edebiyatı yapıyorsa kusura bakmasınlar ihanet içindedir"

15 Temmuzla ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Son zamanlarda bir mağduriyet edebiyatıdır gidiyor. Şuanda tutuklu olanlar mağdurmuş. İçlerinde istisnai olarak bazı mağdur olanlar olabilir ama şunu bilmenizi istiyorum ki asıl mağdur olanlar, kimdir biliyor musunuz? Yeni şehitler oldu. 246 şehidimiz var. Bunlar 15 Temmuz’un şehitleri yoksa şuanda Güneydoğu’da Doğu’da oradaki mücadelede şehitlerimiz var onları da ayrıca ifade ediyorum. 2 bin 194 gazimiz vardı. Bu şehitlerimin aileleri mağdur değil mi? Bu gazilerimin aileleri mağdur değil mi? Benim milletim o gece yaşadıklarıyla bu mağduriyeti yaşamadı mı? Kim ki bunlarla ilgili FETÖ terör örgütünün mensupları sebebiyle mağduriyet edebiyatı yapıyorsa kusura bakmasınlar ihanet içindedir. Kimse bize gelip de bu konuda akıl vermesin. O aklı kendilerine saklasınlar. Karısına, kocasına, evladına sahip olma ondan sonra içeri girince benim evladım mağdur. Benim kızım mağdur. Himmet toplantılarda bunca paraları toplayacaksın ondan sonra bunları bir yerlere boca edeceksin e mağdur ne mağduru ya ne mağduru? İhanet şebekesi biraraya gelecek bu ülkenin Cumhurbaşkanına küfretmeye varıncaya kadar her şeyi söyleyecek ve oralarda bunlar alkışlanacak alkış yapanlar mağdur. Nasıl mağdur oluyor? Oradan içlerinden bir tanesi çıkıp da ‘sen ne diyorsun ya’ diyemiyor. ‘Sen bizim Cumhurbaşkanımıza nasıl böyle hakaret edersin’ diyemiyor. Bu Cumhurbaşkanı bu ülkede adeta vatandaşı için toprak olmuş bir Cumhurbaşkanı. Sen kalkacaksın ona orada hakaret edeceksin. Biz kula kul olmadık. Bunlar gittiler kula kul oldular. FETÖ’ye kul oldular. O bize şah damarımızdan daha yakın dediler. Bize şah damarından daha yakın olan Allahımızdır. Kimmiş o FETÖ? Nasıl oluyor da bize şah damarımızdan daha yakın oluyor? Bunlar şirk içindeler. Bunlar küfr içindeler. Ondan sonra da hepsi kaçıp gidiyorlar. Niye kaçıp gittiniz? Haklıysanız hakkınızı arayın. Kimse bu mağduriyet edebiyatını yapmasın. İster en yakınındaki kardeşlerim, dostlarım olsun ister farklı yerde olanlar kim ki bu mağduriyet edebiyatını yapanların yanında yer alıyorsa çok ciddi bir sıkıntı içindedir. Kendini bir şöyle teraziye çıkarıversin. Biz artık bunlardan bıktık. Ülkemin huzuru için biz bu kararlı duruşu sergilemek zorundayız. Bunu yapacağız.”

“Cumhurbaşkanını öldürmeye geleni öldürmüyorlar. Tutukluyor, getirip yargıya teslim ediyor”

Almanya’nın Doğu Batı birleşmesindeki planın ne olduğunu anlatan Erdoğan, “2 milyon devlet görevlisini uzaklaştırmaktı ve sonunda 600 bin kişiyi devletten uzaklaştırdılar. Niye? Bugünkü Almanya’yı kurabilmek için. Bizimde ne gerekiyorsa o adımı atacağız, atmaya mecburuz. Hangi dairede hukuk dairesinde. Şuanda yargı çalışıyor. Şahsımı, ailemi öldürmeye gelenler bizi kaçırmaya gelenler daha sonra günler geçti ormanda yakalandılar. Ormanda onları yakalayan güvenlik güçlerimiz onları orada öldürebilirdi. Öldürmediler. Aldılar tutukladılar getirip polise teslim ettiler. Ondan sonra da yargıya çıkardılar. Biz işin hukukunu bu denli koruyarak adımlarımızı atıyoruz. Cumhurbaşkanını öldürmeye geleni öldürmüyorlar. Tutukluyor, getirip yargıya teslim ediyor. Bu denli olayın hukukunu koruyan bir anlayışımız var. Biz nefsi hareket etmedik. Hasbi hareket ettik. Bizim nefsimiz mesele değil, meselemiz millettir, meselemiz vatandır buna dikkat ediyoruz” açıklamasında bulundu.

“Bize pençesi çıkartanların tırnaklarını sökmekten de çekinmeyiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Irak ve Suriye meselesi başkaları için enerji meselesi olabilir, petrol meselesi olabilir, bölgesel çıkar meselesi olabilir, etkinlik alanını genişletme meselesi olabilir. Bizim için bu mesele hayat memat meselesidir. Yolumuza çıkanlara tavsiyem şu; konuyu bu pencereden bir kez daha değerlendirmeleridir. Türkiye terör örgütleriyle aynı kefeye koyanlar aslında kendilerini de benzer bir mukayeseye tabi tuttuklarını unutmamalıdırlar. Arapların bir sözü var ‘men dakka dukka.’ Bugün bizim kapımızı çalanlar, yarın da sizin kapınızı çalarlar. Bunu unutmayın. Bizim hiç kimseye karşı husumetimiz, kompleksimiz yok. Bize dost elini uzatan herkesin elini tutarız. Balkanlardaki, Orta Asya’daki, Güney Asya’daki, Afrika’daki nice dost ülkeler ve halkları. Bununla birlikte bize pençesi çıkartanların tırnaklarını sökmekten de çekinmeyiz. İşte Çanakkale Savaşı, işte İstiklal Harbi, işte Kıbrıs, işte 15 Temmuz biz dostlukları çoğaltmanın, husumetleri azaltmanın peşindeyiz. Aynı yaklaşıma sahip herkesle birlikte yol yürümeye sonuna kadar varız. Önümüzdeki günlerin Irak’taki ve Suriye’deki kardeşlerimiz için hayırlı gelişmelere vesile olmasını Alllah’tan diliyorum.”
Külliye’nin etrafında 29 kişinin şehit, 36 kişinin gazi olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Bu Külliye gazi külliye oldu” dedi. İHA