Cumhurbaşkanı Erdoğan, resmi ziyaret için gittiği Güney Amerika gezisi kapsamında, Ekvador'da yaptığı konuşma sırasında protesto edilmiş, binanın dışındaki protestolarda ise bir milletvekili Erdoğan'ın korumaları tarafından darp edildiğini açıklamıştı. 4 Şubat’ta protestocular arasında yer alan ve böyle bir saldırıyı asla beklemediklerini belirten Ekvador Kadın Hareketi temsilcisi ve eski Meclis üyesi Cecilia Jaramillo o gün yaşananları anlattı.

Bianet'te yer alan habere göre; Jaramillo “Erdoğan’a saygısızlık edildiği” gerekçesiyle dava edileceklerine ilişkin "Hukuki bir karşılığı yok, çünkü Anayasa ve yasalar bizim protesto hakkımızı koruyor" dedi ve ekledi: "Ekvador’un egemenliğini ve kadın haklarını tehdit ederek baskıcı güçleriyle müdahalede bulunduğu için uluslararası otoritelerin Erdoğan hükümetine yaptırım uygulamasını talep edeceğiz"

Ekvador Kadın Hareketi temsilcisi ve eski Meclis üyesi olan Cecilia Jaramillo, Ekvador'da 4 Şubat günü Erdoğan'ı protesto eden gruptaydı. Jaramillo, protestoyu neden yaptıklarını ve yaşadıklarını bianet'ten Çiğdem Öztürk'e anlattı. Protesto sırasında neler oldu?

(...) Arkadaşlarımız koltuklarından ayağa kalkıp bağırmaya başlar başlamaz Erdoğan’ın korumaları hemen gaddarca bir müdahaleye girişti. Her bir kadına iki ya da üç koruma yumruklarla saldırdı, saçlarından tutup sürükleyerek arkadaşlarımızı oditoryumun dışına çıkardılar. Koridorda tekmeler, yumruklar devam etti, darbeleri özellikle göğüslerine ve karınlarına isabet ettirmeye çalıştılar. Dehşet verici bir müdahaleydi, öte yandan Ekvador kolluk kuvvetlerinin bu olayı engellememesi de ciddi bir mesele. Diğer Türk korumalar da olay yerindeki muhabirlerin çekim yapmasını engellemeye çalışıyordu. Şunu da belirtmek gerek, Erdoğan’ın orada en az 70 koruması bulunuyordu.

Altı arkadaşımız dövüldü ve kendilerini hastaneye kaldırmamız gerekti.

Kampüsün dışında, binanın önündeki açık alanda bulunan bizler de bu müdahaleden nasibimizi aldık, fakat bize öncelikli olarak Ekvador kolluk kuvvetleri müdahale etti. Ayrıca bu müdahaleye de bazı Türk korumalar katıldı.

Bu protestoyu kim, nasıl örgütledi?

Bu protestoyu tek bir örgüt organize etmedi. Pek çok sendikacı, kadın, insan hakları ve öğrenci örgütü birbirinden ayrı olarak kendi eylemlerini düzenledi. Biz de feminist kolektifleri ve kadın işçi kolektiflerini protestoya çağırmak üzere sosyal medyayı kullandık.

Eyleme kaç kişi katıldı?

Doğrudan eylem yapmak üzere oraya giden yaklaşık iki yüz kişi vardı, fakat bildiri yayınlayan protestocuların sayısı elbette daha fazla.

Böylesine sert bir müdahale bekliyor muydunuz? Ekvador polisi de işin içinde miydi? Korumalar size ne dediler?

Eyleme katılanlara müdahale edeceklerini biliyorduk, fakat bu müdahalenin Türk korumalar tarafından yapılacağını asla ve asla tahmin edemezdik. Türk korumalar kendi dillerinde bağırıyordu, dediklerini anlamamız imkânsızdı. Ayrıca anayasamıza göre Ekvadorluların protesto ve direniş hakkı var, bu nedenle de ülkemizi ve halkımızın çıkarlarını korumamız gerektiğinde bu hakkımızı kullanıyoruz.

Bu protestoyu örgütlemeye nasıl karar verdiniz?

Bu bizim Erdoğan’ın baskıcı siyasetiyle ilgili düzenlediğimiz ilk protesto değil.

Aynı zamanda devlet şiddetine maruz kalan Türk ve Kürt kadınlarla her zaman dayanışma içinde olduk. İnsan hakları savunucularıyla ve Kobane’deki kadınlarla dayanışmak için de eylemler düzenledik, bu tarz eylemler yapmayı da sürdüreceğiz.

Erdoğan bizim için baskıcı, insan haklarına saygı duymayan bir rejimin simgesi. Erdoğan’ın Orta Doğu meselesindeki rolünü, aynı zamanda savaştan ve yoksulluktan Avrupa’ya kaçan göçmenlerin başına gelenleri de eleştiriyoruz.

Ayrıca Correa’nın Erdoğan’ınki gibi baskıcı bir hükümetle serbest ticaret anlaşması imzalama kararını kabullenmemiz mümkün değil.

Türk korumaların yaptığına karşı Ekvador’da tepki büyük, ulusal egemenliğin savunulması konusunda rejim de eleştiriliyor.

Ekvador’da Türkiyeli bir topluluk var mı?

İş insanlarından oluşan bir topluluk var, hatta “Erdoğan’a saygısızlık edildiği” gerekçesiyle kadınları dava edeceklerini açıkladılar, fakat bunun hukuki bir karşılığı yok, çünkü Anayasa ve yasalar bizim protesto hakkımızı koruyor.

Bu topluluğun yaptığı işin dikkati başka yere çekmek olduğunu düşünüyoruz, onlara aldırış etmiyoruz, Başsavcılık ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi önünde gösteri düzenleyip Ekvador’un egemenliğini ve kadın haklarını tehdit ederek baskıcı güçleriyle müdahalede bulunduğu için uluslararası otoritelerin Erdoğan hükümetine yaptırım uygulamasını talep edeceğiz.