Mayıs 2015’in son günleri… Isparta polisi, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu’nun yerine Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı’nın gelmesinin ardından Fetullahçı Terör Örgütü’nün harekete geçtiğini belirler. Üniversitenin eski Bilgi İşlem Müdürü Halil Karakoç’un, 15 Mayıs 2015 tarihinde Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı’nın rektör olmasının ardından, evrak ve dokümanları kaçırmak istediği bilgisine ulaşır. Karakoç’a suçüstü yapılır. Halil Karakoç, 25 adet hard disk, 5 adet flash bellek, 2 adet modem, 1 adet monitör, 1 adet bilgisayar kasası, 4 adet laptop, 116 adet çeşitli GSM operatörüne ait telefon kartını kaçırırken yakalanmıştır.
NOTLARDA YILDIRIM ÇIKTI
Isparta Emniyet Müdürlüğü Siber Suçla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün; 2015 Mayıs ayında Halil Karakoç’tan ele geçirilen hard disk, flash bellek ve bilgisayarlarda yaptığı incelemede çarpıcı bilgilere ulaşılır. Hard disk, flash bellek ve bilgisayarlarda notlar bulunur. Bu notlardan biri de Fenerbahçe Kulübü Aziz Yıldırım’la ilgilidir. Notta şu yazar: “… Şike hadisesi sporda maalesef siyaseti geride bıraktı, gölgeledi. Aziz Yıldırım tabiki ehli imanın olduğu yerde hep düşmanlık yaptı, bugün halka cebretmek kolay ama yarın Hakkın divanı var.
Beşiktaş Başkanı da dine yabancı ve kibirli, gurulu birisi. Bunların ortamı çok bozuk olunca temiz bir hava bunların arasında oldukça çok zor. Şikeyi sektör haline getirmişler ekserisi de maalesef hepsi birbiriyle bağlantılıdır…”
ELE GEÇİRMEK İSTEDİLER
İşte bu not, 3 Temmuz 2001’de başlatılan şike soruşturmasında kumpas kurulduğu iddiasıyla başlatılan soruşturmanın iddianamesini hazırlayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fuzuli Aydoğdu’nun belgeleri arasında yer aldı. Önceki gün 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen ve 1 numaralı şüphelinin Fetullah Gülen’in olduğu 108 sanıklı iddianamede şöyle denildi: “FETÖ/PDY Terör Örgütü’nün futbol camiasını da ele geçirerek söz sahibi olmak istediği, bunu da Türkiye’nin büyük spor kulüplerinden biri olan ve büyük kitlelere hitap eden Fenerbahçe Spor Kulübü ile yapmak istediği, bunun için de örgütün sevmediği kulübün başkanı olan Aziz Yıldırım’ı seçtikleri, Isparta Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ele geçen belgede Aziz Yıldırım’ın dinle ilgisi olmadığından bahsedildiği… Ancak Yıldırım dini kullanan bir terör örgütü olan İBDA/C terör örgütü bahanesi ile istihbarı olarak dinledikleri, hem Yıldırım’dan kurtulmak hem de futbol takımını ele geçirmek istedikleri…”
