İstanbul Barosu, bu hafta sonu seçime gidiyor. Haliç Kongre Merkezi'nde 22-23 Ekim tarihlerinde yapılacak seçimlerde beş liste yarışacak. Yaklaşık 57 bin üyesiyle dünyanın en kalabalık barolarından biri olan İstanbul Barosu'nun seçimlerinde aktif olan 38 bin üyeden 15-20 bininin oy kullanması bekleniyor.

Son beş seçimi İlke Çağdaş Avukatlar Grubu'nun kazandığı, bu pazar günü yeni yönetimin belirleneceği seçimler öncesinde adaylar sozcu.com.tr'ye hedeflerini anlattı...

“KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM”


Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu adayı Av. Mehmet Durakoğlu:

Grup olarak İstanbul Barosu'nda 14 yıldır yönetimdeyiz. Ortaya çıkan durum itibariyle “Kaldığımız yerden devam” sloganıyla yola çıkıyoruz.

Ümit Kocasakal başkanlığında son 6 yılı götürdük. Ümit hoca herkese örnek olacak bir şekilde kazanabileceği garanti olan bir seçimde görevi bıraktı. Onun yerine grubumuz beni aday gösterdi. Ancak biz önümüzdeki dönem içinde Ümit Kocasal'la çalışmaya devam edeceğiz. Şimdiye kadar ortaya koyduğumuz çizgimizde devam edeceğiz.

İki temelden hareket ediyoruz. Bir tanesi ülkemizin hukuk devleti olabilmesi ve yargı bağımsızılğı ve tarafsızlığının sağlanması konusunda mücadele vermektir. Biz bu anlamda mücadeleci olmaya özen gösteriyoruz.

Bir diğeri yaşağıdığımız süerçte avukatların çok ciddi meslek sorunları var. Bu meslek sorunları üzerinde de özenle çalışıyoruz. Pek çok şeyi gerçekleştirdik. İlk kez bizim dönemimizde yapılan şeyler oldu. Mesela ilk kez avukatları sağlık güvencesine kavuşturduk. İlk kez 69 yaşını bitiren avukatlar munzam emekliliğe kavuştu. İlk kez istanbul'daki avukatların bir sosyal tesisi oldu. İlk kez bağlı çalışan avukatlara bir güvence getirdik. İlk kez kadın avukatlar kreşe kavuştu. Şimdi yeni dönem içerisinde de ikinci sosyal tesisimizi yapacağız. Baromuza yeni bir bina yapacağız. Ve bu temeldeki çalışmalarımızı da devam ettireceğiz.

“BİRLİKTE YÖNETECEĞİZ, BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ”


Hukukun Üstünlüğü Platformu Adayı Av. Mehmet Sarı:

İstanbul Barosu önemli sorunlarla baş etmek durumunda. Ancak mevcut yönetim bir çözüm üretmekte yetersiz kalmakta. Mesleğin ve meslektaşlarımızın yeni bir soluk almaya ihtiyacı var. İstanbul Barosu'nda değişimin zamanı geldi. Özellikle önemli nispetteki genç hukukçuların, kadın hukukçuların, engelli hukukçuların, CMK ve adli yardım yapan hukukçu arkadaşlarımızın çok ciddi problemleri bulunmaktadır. Mevcut İstanbul Barosu bu sorunlara dönük etkin bir çözüm önerisi sunamamaktadır. Bu sürecin böyle devam etme imkanı da yoktur.

Bir başka yönüyle ideolojik bir sürüklenmeyle İstanbul Barosu'nun yönetilmesi mümkün gözükmemektedir. Biz genç, dinamik ve Türkiye toplumunun tüm unsurlarını barındıran yönetimimizle İstanbul Barosu'na talibiz. Tüm meslektaşlarımızın sorunlarının farkındayız.
Bu süreci başaracağız. Sloganımız da; Birlikte yöneticeğiz, birlikte başaracağız

“AVUKAT YOKSA ADALETTE YOKTUR”


İstanbul Milliyetçi Avukatlar Grubu Adayı Av. Ali Rıza Kaplan:

Biz, “Avukat yoksa adalette yoktur” sloganıyla yola koyulduk. Zira vatandaşın şahsi olarak özgürlüklerinin, haklarının bilhassa içinde bulunduğumuz olağanüstü hal döneminde her zamankinden daha fazla savunulmaya ihtiyacı var. Bu savunmada toplumumuzda avukatlara düşen bir görev.

Ancak yürütme ve yasama organının son 10 yıl içinde avukatların hak ve yetkilerini vatandaşa hizmet edebilmek için sürekli tırpaladığını, törpülediğini görüyoruz. Yürütme organı yeri geliyor bunu keyfi davranışla yapıyor, yeri geliyor yasa organını tek hakimiyeti sebebiyle kanun hükmünde kararnameler çıkararak yapıyor. İstanbul Barosu 14 yıldır aynı görüşe mensup meslektaşlarımızca yönetilmekte. Arkadaşlarımızda bir yönetsel yorgunluk söz konusu. Bunu gözlemliyoruz. Bu yönetsel yorgunluğun aşılabilmesi için baroyu yöneten gurubun değişmesi gerekiyor. Biz, genç, aktif dinamik bir kadroyla yönetmeye namzetiz.

Biz yönetimde yargı ve yürütme organlarının müdahalelerine karşı avukatların tam bağımsız zihniyetle yönetilmesini savunduğumuzdan her türlü müdahaleye anında hukuk çerçevesinde sert tepki vereceğiz. İç yönetimimiz ise son derece şeffaf olacak. 36 bin 71 avukatımızın tamamı her hafta yenilecek internet sitemizde baroda yapılan harcamaların nereye ne kadar yapıldığını görecek. Milli konularda duyarlı olacağız. Gayri milli kanun, gayri milli unsurlar içeren kanunlara karşı önde bir sivil toplum kuruluşu olacağız.

“AVUKATIN ZIRHI OLACAĞIZ”


Avukat Hakları Grubu Adayı Av. Ömer Kavili:

Mevcut grupların çalışma ve işleyiş şekillerine karşı çıktığımız için bizler, 'Avukat hakları grubu' olarak ortaya çıktık. Mevcut gruplar sadece kendi mahallerinde çalışma yapıyorlar. Oysa biz bütün avukatları kucaklayacak bir oluşum içindeyiz. Baro üyesi her avukata iş ve görev verip çalışmasını sağlayacağız. Çalışan her avukatın baro yönetiminden hesap sormasını sağlayacağız.

Avukatların yaşadığı problemlerde, yer ve zamana bağlı olmaksızın yanlarında yer alacağız. Avukatın tek başına gücü, zamanı vaya parası yetmeyebilir ama meslek örgüütü olarak avukat ile problemin arasına gireceğiz, avukatın zırhı olacağız. Ve bu süretle avukatı ve avukatlık mesleğini daha güçlü ve nitelikli hale getireceğiz.

Ayrıca toplumda 'mağduriyet yaşıyorum, benim haklarım çiğneniyor' diyen her zayıf kesimin, 'hak arayacağım' diyen her kesimin sözcüsü olacağız. Problem olan her konuda komisyon kuracağız. Bu komisyonların raporlarını kamuoyuna açıkladığımızda bütün toplum ve dünya konunun en sağlıklı bilgisini alacak, öğrencek. İstanbul Barosu raporlarını marka değeri haline getireceğiz.

TEK KADIN ADAY


Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar adayı Av. Several Ballıkaya Çelik:

'Eşitlik, özgürlük, adalet ve laiklik için biz varız, birlikte yaparız' sloganıyla yola çıktık. Baro'nun katılımcı, demokratik bir işleyişle yönetilmesini sağlayarak temel fonksiyonu olan avukatlığı, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını koruyan bir mücadele içerisinde yer almasını sağlamak istiyoruz.

İstanbul Barosu 14 yıldır Önce İlke Gurubu tarafından yönetilmekte. Bu yönetim anlayışı avukatlara ve hukukun temel sorunlarına uzak bir mesafede duran bir anlayış. Bunun sonucunda da özellikle avukat haklarının korunması başta olmak üzere baskı altındaki kadınların, hergün iş cinayetlerinde hayatını yitiren işçilerin ve mağdur olan kesimlerin yanında olması gerekirken bunu gerçekleştirmediğini düşünüyoruz. Biz de artık bunun değişmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Eşitlikçi, özgürlükçü ve laikliği savunanan bir yönetim anlayışla baro yönetimini almayı istiyoruz.

Ayrıca, 138 yıllık İstanbul Barosu tarihinde genel kurullarında ne yazık ki hiç kadın başkan çıkmamış. Biz bunun da genel erkek egemen anlayışın Baro'da hakim olmasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Bu anlayışı yıkmak için kadınların da yönetime katılımını, kadınların sorunlarının çözümü açısından da etkili olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle hem başkanlıkta kadın adayı hem de tüm organlarda yüzde 50 kadın kotası uygulamasıyla seçime giren tek gruburuz.