Öztürk, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın, Akıncı Üssünde rehin tutulması sırasında yanına gittiğini de şu sözlerle anlattı:

“Hava Kuvvetleri Komutanı da beni aradı, Ankara'da uçakların alçak geçiş yaptığını, bu duruma müdahale etmemi söyledi. Üs komutanlığına telefon ettim. Görüştüğüm kişi üs komutanı Kubilay Selçuk'tu. Genelkurmay Başkanı'nın da üste olduğunu söyledi. Ben yaklaşık 5 dakika içerisinde Genelkurmay Başkanı'nın yanına gittim. Kendisini gördüğümde boynunda yara izleri vardı. Bu işin içerisinde yer alan generallerle tek satır konuşmadım. Bu da benim iştirak etmediğimi gösterir”

Foto: İHA Foto: İHA


Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda ifade veren Öztürk savcılık ifadesinde şunları söyledi:

DÜĞÜNE GİDEMEDİM

15 Temmuz günü gerçekleşen askeri darbeyi planlayıp yöneten kimse değilim, kimin planlayıp yönettiğini bilmiyorum. Olay günü İstanbul'da bir arkadaşımın kızının düğünü vardı. İzmir'deki noter işlerim dolayısıyla gidemedim. Saat 11.30 civarında noter işim bitti.13.30 sıralarında da Ankara'ya askeri uçakla yanımda Kara Kuvvetleri Komutanı ile birlikte geldim. Doğrudan torunlarımı görmek için Akıncı Üssü'ne gittim ve akşama kadar burada vakit geçirdim.

AKAR'IN YANINDAYDIM 

Hava Kuvvetleri Komutanı arayıp, uçakların alçak uçuş yaptığını, TV'de alt yazı geçtiğini, ne olduğunu sordu. Ben de bu sırada TV'de gelişmeleri izliyordum. Üs komutanlığına telefon ettim. Üs komutanı Kubilay Selçuk ile görüştüm. Genelkurmay Başkanı'nın da burada olduğunu söyledi. Ben de hemen yanına gittim. Bir odada Hulusi Akar, Tümgeneral Kubilay Selçuk ve Tuğgeneral Mehmet Dişli ile birlikte çay içiyordu. Bana ‘Bunlar bu işi yaptılar, bunlarla konuş ikna et’ dedi. Bu sırada İstanbul’da tankların üzerine insanlar çıkmıştı. Selçuk ve Dişli’ye darbenin başarılı olamayacağını,halkın tepki gösterdiğini anlatıp ikna etmeye çalıştım. Kendileri itiraz ettikçe bağırıp, çağırdım. Benim onlara emir verme yetkim yoktur. Ancak bir büyük olarak telkinde bulunup ikna etmeye çalıştım.

AKAR, ‘SEN BURDA KAL’ DEDİ

Bu sırada soyadını bilmediğim Ömer isimli bir Amiral’de oraya geldi. Benim telkinlerim sonuç verdi. İkna oldular. Yeni uçak üsten havalanmadı. Havadakilerin görevleri devam etti. Üsse dönen uçaklar bir daha gönderilmedi. Genelkurmay Başkanı, Başbakan’la görüştü. Bana ‘sen burada kal, bunları iyice ikna et’ dedi. Daha sonra helikoptere binip Başbakanlığa gitti.

2. BAŞKAN BAĞLIYDI 

Ben üste bir saat kadar daha kaldım. Her şeyden emin olduktan sonra helikopterle Başbakanlığa gidecektim. Helikoptere bindim ancak bu sırada havada başka uçak ve helikopterler vardı ve bize ateş açıldı. Üsse geri döndüm, bacağımdan da yaralandım.Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler'in de orada olduğunu öğrendim. Onun bulunduğu odaya gittim. Gözleri bağlıydı. Gözlerini açtım. El ve ayakları bağlıydı, çözdüm. Onunla birlikte helikoptere binip üsten uzaklaşamadık çünkü hava da uçaklar dolaşıyordu. Uzun süre üste kaldık”

ÖZEL KUVVETLER GELDİ

Üste başka bir yerde Hava Kuvvet Komutanı Abidin Ünal ve diğer generallerin bulunduğunu bu sırada öğrendim. Yaklaşık 10 kadar general burada tutuluyordu. Abidin Ünal’ı koruması için başına iki nöbetçi koydum. Daha sonra Yaşar Güler’e gidip olanları anlattım. Yaşar Güler, Özel Kuvvetler Komutanı ile görüştü. Onun üsse geldiğini söyledi. Yaklaşık 2-3 saat kadar bekledik. Özel kuvvetleri komutanının gelmesi gecikti. Güler askeri savcıları da çağırdı.

KASIRGA DA ORADAYDI

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın da orada olduğunu öğrendim. Özel Kuvvetlerden Albay Murat üsse girip Fahri Kasırga ve Kara Kuvvetleri Komutanını kurtardı. Yaşar Güler'i yanıma alıp önce Hava Kuvvet Komutanı Abidin Ünal'ın bulunduğu yere gittik. Daha sonra da misafirhanede tutulan Hava Generallerini kurtardık. Daha sonra Yaşar Güler ile birlikte arkamızda başka bir araçta Abidin Ünal olduğu halde Hava Kuvvetleri Komutanlığına geldik. Biz Abidin Ünal ile birlikte karargahta kaldık.

AKAR DİNLENSİN

Yaşar Güler evine gitti. Benim hakkımda çeşitli iddialar çıktığı için bu iddiaları yayınlamak için bir basın bildirisi hazırladım ve yayınladım. Daha sonra ben de evime gittim. Beklemeye başladım. Beni gelip alacaklarını düşünüyordum. Gece saat 01.30 sıralarında Merkez Komutanı beni gözaltına aldı. Daha sonra emniyete teslim edildim. Benim bu darbeye iştirak etmediğime dair Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Hava Kuvvet Komutanı Abidin Ünal, Genelkrumay 2. Başkanı Yaşar Güler ve orada bulunan diğer havacı generaller tanıktır. Dinlenmelerini isterim. Ayrıca paralel yapıya karşı mücadele eden kişilerden biriyim. Bu konuda da eski Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, emekli Hava Pilot Yarbay Mehmet Yıldırım, Emekli Astsubay Cahit Demirbüken ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan dinlenebilir.

ANADOLU AJANSI DÜZELTME YAYINLADI

Anadolu Ajansı, Akın Öztürk'ün savcılık ifadesine ilişkin olarak, "darbe yapmak isteğiyle hareket ettiğini söylediği öğrenildi" son dakikasıyla bir haber servis etti. Ajans daha sonra bu habere bir düzeltme yaparak yeniden yayınladı. Yayınlanan düzeltmeli haberde, Akın'ın darbeyi reddettiği bilgisi verildi.