Deprem uzmanı Görür, Erdoğan’ın ‘çılgın projesi’ni eleştirdi: “7. 3 büyüklüğündeki depremde kanal 10 şiddetinde sarsılır. İklim değişir, deniz kirlenir

Özlem GÜVEMLİ

GÜZERGAH HÂLÂ BİLİNMİYOR
Kanal İstanbul’un maliyetinin 10 milyar doların üzerinde olacağı hesaplanıyor. Projenin Çatalca, Terkos Gölü-Büyükçekmece Gölü arasında ya da Silivri-Karadeniz arasında olacağı tahminleri var.


Kanal İstanbul Projesi, 2011 yılındaki genel seçim öncesinde dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından açıklandı. Güzergahı bile belirlenemeyen proje açıklandığı günden bu yana uzmanlar tarafından eleştiri yağmuruna tutuldu. Projeye karşı çıkan uzmanlardan biri de Marmara Denizi’nde 1999 yılından beri deprem araştırmaları yapan ekibin başındaki isim Prof. Dr. Naci Görür...

‘BÖLGE OLUMSUZ ETKİLENECEK’

Bilim Akademisi üyesi olan Prof. Dr. Naci Görür’ün SÖZCÜ için yaptığı Kanal İstanbul ile ilgili uyarıları şöyle: “Kanal İstanbul’un yapılmasıyla kanal çevresinde yeni yerleşim alanlarının oluşacağı, milyonlara insanın buralara yerleşeceği muhakkaktır. Bu da depremde can ve mal kaybını artırabilir. Marmara Denizi’nin içerisindeki Kuzey Anadolu Fayı’nın Çekmece kıyılarına uzaklığının 10-12 km olduğu düşünülürse, özellikle bu yapının Marmara ucunun olası depremlerden şiddetli olarak etkileneceği açıktır. Eğer beklenen depremin büyüklüğü 7. 3 olursa kanalın bu depremden 10’un üzerinde bir şiddetle etkilenmesi mümkündür. Aynı hatta depremin daha büyük olması halinde şiddet daha da artacaktır.”

Prof. Görür, kanal projesinin doğal hayatı da olumsuz etkileyeceğine vurgu yaparak, “Her şeyden önemlisi kanaldan su akmaya başlayınca zaten can çekişmekte olan Marmara Denizi, Karadeniz’den gelecek olan kirli sularla daha fazla kirlenecek tüm bölgede yaşamı olumsuz olarak etkileyecektir” dedi.

Hafriyat, Trakya’da tarımı ve doğal hayatı bitirecek

Prof. Naci Görür, Kanal İstanbul ile ilgili uyarılarını şöyle sürdürdü: “Kanalın yapımı esnasında seçilecek güzergâha göre 237-869 milyon metreküp hafriyat yapılacak. Bu boyuttaki hafriyat ve döküm yüzlerce dev kamyonlar kullanılsa bile seneler sürecektir. Bunun sonucunda da Çatalca Yarımadası’nda doğal ve tarımsal alan kayıpları olacak, bitki örtüsü önemli ölçüde tahrip edilecek, karasal ve denizsel biyolojik çeşitlilik ve özellikle yaban hayatı zarar görecektir. Hatta Çatalca Yarımadası’nın ikliminin bile değişeceğini söylemek kehanet olmayacaktır.”