DİSK'in Genel Kurulu sabah saatlerinde olaylı bir şekilde başlamış, 'katiller dışarı' protestolarına maruz kalan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bakanı Süleyman Soylu genel kurulun yapıldığı salonu terk etmişti. Soylu'nun salonu terk etmesinin ardından kürsüye Kemal Kılıçdaroğlu geldi. Kılıçdaroğlu DİSK üyelerine bir konuşma yaptı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları şöyle:
"Elbette ki sosyal devlet aynı zamanda insanını vahşi kapitalizme teslim etmeyen devlet demektir. Eğer teslim ederseniz bugünkü tablo ortaya çıkar. 21. yüzyılın Türkiyesinde grev hakkı yok, iş güvencesi yok. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Hepimizin belli konularda duyarlılıkları olmalıdır. Sadece bizim ülkemizde belli sorunlar yok. Bugün dünyada sadece 85 kişinin serveti 3 milyar yoksul insanın servetine eşit.BÖLÜNMEDEN YOLA DEVAM ETMEK GEREKİR

Dünya ekonomik formuna sunulan bir rapor var. Bu düzen böyle devam ederse yüzde 1'in serveti yüzde 99'un servetine eşit olacak. Siyasetçinin de sorumluluğu var ancak işçinin daha büyük sorumluluğu var. Kendi ayağına sıkan sendikacı olamaz. İşçi arkadaşlarım bu konularda net tavır takınıp gerçekten tüm işçileri kendi haklarını savunan çatılar altında toplarsa asıl büyük işi yapmış olacaktır. Böl ve yönet öteden beri söylenir. Bölünmeden yola devam etmek gerekir. Küçük ayrıntılarla bölünmek birilerinin ekmeğine yağ sürmektir.

12 Eylül askeri darbesinde işçilerin önüne engeller getirildi. Bunlar için mücadele edilmesi gerekir. Türkiye'de gelir dağılımı çok bozuk. 1963'te Ankara anlaşmasıyla AB'ye başvurmuş bir ülke Türkiye. En üstteki nüfusun yüzde 5'i ile en alttakinin gelir farkı tam 19 kat. Gelir dağılımı açısından Avrupa'da en bozuk olan ülke Türkiye...

Vatandaşımız siyasetle neden ilgilenmiyor diyorlar. Zaman mı var? Akşam eve nasıl ekmek götüreceğim derdinde o. Borçsuz hane yok. Türkiye bu hale getirildi.

İKTİDAR, ÖLEN İŞÇİ BANA OY VERECEK DİYOR

Hiçbir sendikaya üye olmamak taşeron işçiliği getirir. Kurtarılmayı beklerler. İktidar partisi yaşam odasının maliyeti pahalı ama işçi ölebilir diyor. Orada ölen işçi nasılsa bana oy verecek ya da yakınları verecek diyor.