Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, İdealist Diş Hekimleri Derneği, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ve Fatih Belediyesi tarafından “Geçici Barınma Merkezlerindeki 80 bin Suriyeli sığınmacı çocuğun ağız ve diş bakımı projesinin tamamlanması” nedeniyle düzenlenen programda bir konuşma yaptı.




AKP Kurtulmuş, Suriye’de yeni bir safhaya geçildiğini şu ifadelerle vurguladı:
“Türkiye bütün dünyaya şunu söylüyor. Suriye’deki mülteciler meselesi durduk yere ortaya çıkmadı 5 yıldır devam eden önce bir iç savaş ve çatışma şeklinde, rejimin barbarca halkının üzerine uçaklarla bombalar yağdırmasıyla devam eden bir süreç yaşandı. Arkasından büyük güçlerin vekalet savaşları şeklinde gördüğümüz ikinci safhasına geçildi. Şimdi o safhanın da sonuna gelindi. O safhanın sonunda bugün Suriye üzerinden dünyanın neredeyse bütün ülkeleri bütün orduları Suriye üzerinden bir küresel ve bölgesel güç kavgasını Suriye tahtasında veriyorlar. Neredeyse Doğu Akdeniz’de dünyanın bütün gemileri orada. Ordular uçaklar orada, hava alanları orada vesaire. Böylece yeni bir safhada Suriye meselesi.”

Kurtulmuş, küresel çatışma ve savaş ortamıyla karşı karşıya kaldıklarını söyleyerek, konuşmasına şöyle devam etti:
“Burada vicdanı olan yeni bir küresel sisteme, adalet duygusu yüksek olan yeni bir küresel sisteme ve bunu kurumsallaştırmış olan bir küresel sisteme ihtiyacımız var. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan sistem artık dünyada savaşları çatışmaları önleyebilme kabiliyetini yitirmiştir. Dünyanın hiçbir yerinde savaşlar ve çatışmalar önlenemiyor. Ukrayna krizini önleyemeyen dünya sistemi Suriye’deki krizi de çözemiyor. Dünyanın bir başka yerindeki krizi de çözemiyor. Dolayısıyla biz bugün burada meselenin insani boyutuyla ilgileniyoruz ama bu insani boyut eğer küresel sorunlar çözülemediği takdirde sürmeye devam edecektir.”

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, mülteci meselesini bir kardeşlik meselesi olarak gördüklerini belirterek, şunları söyledi:
“Bir insaf, bir vicdan bir dayanışma meselesi olarak görüyoruz ve gerçekten herkes elinden ne geliyorsa bunu yapmaya gayret ediyor ama geçtiğimiz Temmuz ayında, yaz aylarında Aylan bebeğin fotoğrafı dünya kamuoyuyla paylaşılana kadar maalesef başta batı olmak üzere dünya kamuoyu bu mülteciler meselesine şark meselesi olarak baktı, doğu meselesi olarak baktı. Doğu’da bir takım kavimlerin kendi aralarında problemler var, o problemler yüzünden çatışıyorlar, kavga ediyorlar bunun sonucu olarak da ortaya bir sorun çıkıyor diye baktılar. Bizse meseleye bir insanlık dramı bir insanlık meselesi olarak baktık. Bu şekilde bakmaya da devam edeceğiz sadece bu yaraları sarmaya değil, dünyada barışı sağlayacak bir küresel sistemin kurulmasını sağlayacak olan sözü de üretmek için çaba sarf edeceğiz.”

Kurtulmuş, sözlerini şöyle sonlandırdı;
“Böylesine bir sistem kurulamadığı takdirde, küresel adaletsizlikler ve haksızlıklar işgaller, savaşlar, iç çatışmalar böyle devam ettiği sürece istedikleri kadar bazı ülkeler ‘Bu mültecilerden nasıl korunuruz’ diyerek duvarlar örsünler, istedikleri kadar sınırlarına teller çeksinler, istedikleri kadar duyarsız bu konuya yaklaşmaya gayret etsinler, kapılarını kapatsalar pencerelerinden binlerce, on binlerce, yüz binlerce mülteci bu ülkelere gitmeye devam edecektir. Onun için meselenin çözümü bir takım lobilerde bir takım masalarda oturup karşılıksız, sonuçsuz, faydasız konuşmalarla vakit kaybetmek değil gerçekten bu küresel sorunu çözecek yürekten konuşmayla bunları çözebilecek ferasetli siyasetleri ortaya koymak ve bunlar üzerinden barışı tesis etmekten geçiyor. Ümit ederiz dünyadaki bu kadar acı tecrübeden sonra bu meselenin daha da zor bir noktaya gitmeden çözülmesi için herkes aklını başına alır, herkes yürekten konuşur kimse dil ucuyla konuşmaz, kimse bu büyük insanlık trajedisini görmezden gelmez, kimse bu meseleyi bir şark meselesi olarak görüp dar kalıplar içerisinde bırakmaz ve inşallah bu sorunu küresel ölçekte çözmek nasip olur.”   ANKA