MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında kongre sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bahçeli "Yargısal süreçler 10 Temmuz 2016'da yapmayı düşündüğümüz 6. Olağanüstü Büyük kurultamıyızı şimdilik imkansız kılmaktadır. Bundan sonra izlenecek yol haritamızı, Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararına karşı paralel kuryelerin YSK'ya yaptıkları itirazlar netleşirken sonra milletimizle ve aziz dava arkadaşlarımıza anında paylaşacağız" dedi.

 

YSK'DAN KARAR ÇIKARSA?


Bahçeli, grup toplantısının sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. YSK kararının bugün netleşmesi durumunda nasıl bir yol izleyecekleri yönündeki bir soruya MHP lideri "MHP her defasında yargıyı olan saygısını ifade etmiştir. Yargı sürecini çok ciddi takip edip, zaman zaman yargıyla çelişir, çekişir bir hale düşmemek için hassasiyet göstermiştir. Şimdi 10 Temmuz 2016'da MHP Genel Başkanı'nın talebi üzerine olağanüstü kongre kararı almıştır. 19 Haziran'da yapılan o karanlık ve rezil toplantı sonrasında bazıları mahkemenin vermiş olduğu karara saygısızlık göstererek yine itirazlarını sürdermektedir. Şimdi Ankara 4. Seçim Kurulu Başkanı, seçimin yapılamayacağını söylemektedir. Buna itiraz edilmiştir. Zannediyorum bugün saat 16.00'da YSK bir karara varacağını ifade etmektedir. Kararı bekliyoruz. Eğer yasal yönden kurultayımızın yapılmasına engel teşkil etmiyorsa, davullu zurnalı bayram gibi kurultayı Arena Kapalı Spor Salonu'nda yapacığız. Yok eğer buna müsaade edilmiyor, 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin aldığı kararın sonucuna kadar yapılamaz deniyorsa; zaten bizim 9 Ekim'den itibaren ilçe ve il kongre sürecimizle 18 Mart 2018 tarihinde 12. Olağan Kongremiz yapılacaktır. O çalışmalara başlarız. Belki de bu milletimiz için, MHP için hayırlara vesile olur. Bu konuda söylenecek başka şey de yoktur." diye yanıt verdi.

 

"DEĞİŞİM TALEBİNİ BASIN OLARAK SİZ NİYE KARŞILAMIYORSUNUZ?"


Bir gazetecinin, "Siz 19 yıldır bu partinin liderisiniz. Sizce delegenin bir değişim talebi yok mu, bunun karşılanması gerekmez mi?" şeklindeki sorusunu da Bahçeli şöyle yanıtladı: "Bu değişim talebini basın olarak siz niye karşılamıyorsunuz? Çöreklenmiş, 30 yıldır zehir saçan basın mensupları var, köşe yazarları var. Bunlarla ilgili hiçbir değişim talebiniz olmuyor mu? Hep insanlar MHP'den bekliyor bunu."

Bahçeli, Oktay Vural'ın Grup Başkanvekilliği'nden ayrılmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de, "Zaten kendisi açıklama yapmıştır. Şuan Grup Başkanvekili olarak görevini sonlandırmıştır. Yapmış olduğu hizmetlerden dolayı da kendisine teşekkür edilmiştir" dedi.




ONE MINUTE ELEŞTİRİSİ



Bahçeli grup toplantısındaki konuşmasında sadece parti içi meseleleri değil dış politikada yaşananları da değerlendirdi. İsrail ve Türkiye arasında varılan anlaşmaya ilişkin Bahçeli "Böylece 2009 Ocak’ında Davos’taki 'One minute' şovu bitmiştir" yorumunu yaptı.

"Cumhurbaşkanı İsrail’i terör devleti olarak defalarca suçlamıştır. İsrail’e döktüğü kanlardan dolayı hesap sorulacağını hatırlatıyordu" diyen Bahçeli, "Meğerse hükümet uzun süredir İsrail’le gizli gizli buluşuyormuş da bizim haberimiz yokmuş. Geçmişteki sözleri nereye koyacağız? Teröristlerde onur ve gurur arayanlar dış politikada ne ilke, ne seviye, ne de inandırıcılık bırakmışlardır. Biz istemiyoruz ki İsrail’le kavga edelim. Ancak 2009’dan beri süregelen İsrail husumetini bırakıp nerede kalmıştık demek millete saygısızlıktır" ifadelerini kullandı.

İNGİLTERE'NİN AB KARARI

"İngiltere 43 yıllık AB macerasına sandık yoluyla karar vermiştir" diyen Bahçeli bu konuyla ilgili de "Brexit oylaması AB'ye yönelik güvensizliği ortaya koymuştur. 50 yaş altının olumlu, üstünün olumsuz bakışı kutuplaşmayı ortaya koymuştur. İngiltere Başbakanı David Cameron istifa kararı almıştır. Başta küreselleşmeye yükselen tepki dalgası ve mülteci yığılmasından duyulan endişe 23 Haziran referandumunda etkisini göstermiştir. AB için 23 Haziran öncesiyle sonrası arasındaki artık derin bir uçurum söz konusudur. Karar mali piyasaları sallamış, karamsar beklentileri artırmıştır. Popülist eğilimler öne çıkmaya başlamıştır. Artan şiddet ve terör vakaları ülkeler arasında görülmeyen duvarların örülmesine neden olmuştur. Her ne kadar yeni bir pişmanlık referandumu için imza kampanyası düzenlense de Britanya halkının 23 Haziran iradesi anlık bir gelişmenin ürünü olmayıp uzun sürenin mahsülüdür. 23 Haziran öncesi Britanya vatandaşları Türkler gelecek diye korkutulmuş, mülteciler gelecek diye demokratik tercihleri çarpıtılmıştır. Bu Türklerin gururlu varlığına bir hakarettir. Bu ülkenin Türklüğe çamur atması utanmazlık ve küstahlıktır. Biz vardığımız her yere onur ve itibar götürürüz. Türkleri öcü olarak göstermek nefret suçudur. Türkiye’nin AB’ye girişi için 3000 yılını işaret eden bu şahıs ağzının payını almış, kurumuş bir ağaç gibi 3 günde devrilip gitmiştir. 23 Haziran referandumu AB’nin fay hatlarını çatlatmıştır" yorumunda bulundu.