MHP lideri Devlet Bahçeli Ocak ayında geçirdiği kalp operasyonunun ardından ilk kez parti grup toplantısına katıldı. Bahçeli her zamanki gibi kürsüden 'ayakta' değil, grup başkan vekili koltuğunda oturarak konuştu.

Bahçeli konuşmasının başında geçirdiği ameliyat için hastanedeki sağlık ekibine teşekkür etti.

Devlet Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Bugünkü toplantımızın ne mutlu bizlere ki MHP'nin 47'nci kuruluş yıldönümüne tesadüf etmesi ayrıca değerlidir. 47 yıllık emaneti omuzlayarak bu günlere geldik. Acze düşmedik, gevşemedik. MHP Türkiye'nin ruh kökünden, Türklüğün binlerce yıllık engin tarihinden doğmuştur.

8-9 Şubat 1969 tarihinde milliyetçilik bir hareket almış ve Türk siyasetine milli bir yorum gelmiştir. Bu yolun Türk milletini özüne ve öz benliğine kavuşturmuştur.

Ülkülerimiz hem önümüzü, hem kalbimizi aydınlattı. Biz çamurluğu sürekli reddettik. Hep daha ilerisini hedef olarak ortaya koyduk. Ülkümüzü göklerde parlayan yıldız gibi gördük. İşte MHP 47 yıldır aşkla milletine hizmet etmektedir. Yarım asra yaklaşan hareketimiz tarihsel yolculuğunu sürdürmektedir.

Yol doğru, yolcu inanmış, yolculuk da mübarektir. Bu yolculukta vatan, millet kavramı vardır. Bu kavramlarla ters düşenler bizim gibi gözükse de, bizim gibi asla olamazlar. 47 yıldır yalanla mücadele ediyoruz. 47 yıldır adaletsizlikle, yolsuzlukla mücadele ediyoruz.

Yıldığımızı düşünenler bizi kendine benzeten korkaklardır. Bir an olsun karamsar olmadık. Kötümserlik seline kapılmadık. Başaracağımıza inandık. Yaralarımızı sara sara, omuz verdiğimiz şehit tabutları altında bu aziz davanın hedeflerine varacağını izledik.

Sofrasına oturup, ekmeğini yediğimiz bu aziz vatanın yeri geldi kefensiz toprağına girdik. Ne öngördüysek gerçekleşti. Allah'a şükür olsun ki yanılıp, yitirip mahcubiyet yaşamadık. Milletimiz 47 yıl bize kol, kanat gerdi. Bundan dolayı şükran borçluyuz.

Artık haklı çıkmak yetmiyor, kafi gelmiyor. Hakkımızı söke söke almasını bileceğiz. Ecdadımızın beklentisi budur. Kızgın ateşte dövülür gibi dövülen, yok sayılan, küçümsenen, erimesi beklenen Türklüğün vicdanı bunu hedeflemektedir.