MHP'li muhaliflerin 19 Haziran'da, Yargıtay kararıyla topladıkları kongrenin sonuçları hakkında "yürütmeyi durdurma" kararı veren mahkeme, böylece muhalif kesimin başlattığı "seçimli kongre" sürecini dondurmuş oldu.

Ancak MHP'de, muhaliflerinkinin dışında, bir başka kongre süreci daha işliyor; MHP Genel Merkezi de, Yargıtay'ın muhalifleri haklı çıkaran kararının ardından, 10 Temmuz için "seçimli kongre" çağrısı yapmıştı. Muhaliflerin seçimli kongre süreci son mahkeme kararıyla "dondurulmuş" durumdayken, Genel Merkez'in kongre süreci halen işliyor.

Şimdi gözler MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye çevrilmiş durumda; Bahçeli 10 Temmuz kongresi için süreci sürdürür mü, yoksa o da "başka bahara" mı ertelemeyi tercih eder?

"EVSAHİPLİĞİ" ÜSTÜNLÜĞÜ


Ankara 3. Asliye Hukuk mahkemesinin muhaliflerin yaptığı 19 Haziran kongresi konusundaki "yürütmeyi durdurma" kararının bir başka önemi daha var;

Siyasi kulislerde, MHP'de kongrenin 10 temmuz'da genel merkezin çağrısıyla yapılması halinde, "evsahipliği üstünlüğünün", yani psikolojik üstünlüğünün "Devlet Bahçeli ile devam" cephesine geçeceği konuşuluyor.

GENEL MERKEZ, İHRAÇ İÇİN DÜĞMEYE BASAR MI?


MHP'de gelinen son noktada bir başka soru işareti ise, MHP Genel Merkezi'nin "isyancılara" karşı tutumunun ne olacağı konusunda. MHP Genel Merkezi, bazı muhalif isimler hakkında partiden ihraç sürecini başlatmıştı. Muhaliflerin 19 Haziran'da yaptıkları kongrede ise, tüzük değişikliği ile bu ihraç süreci dondurulmuştu.

Şimdi Mahkemenin aldığı son "kongre kararlarına yürütmenin durdurulması" hükmüyle, ihraç sürecinin de önü açılmış oldu.

Devlet Bahçeli ve Genel Merkez'in, 10 Temmuz kongresini yapıp yapmayacağı, ya da ne zaman yapacağı kadar, bu ihraç süreçlerini hızla işletip işletmeyeceği de en çok merak edilen konular arasında.

MHP delegelerinden Cemal Enginyurt’un yaptığı başvuruyu aynı gün sonuçlandıran ve kurultayın ‘dernek merkezi dışında’ toplandığını öne süren valiliğin, Çağrı Heyeti üyeleri Ayhan Erel, Ali Sağır ile Mehmet Bilgiç’i ‘dernek yöneticisi’ kabul ederek kişi başına 881 lira para cezası vermesi yeni bir tartışmaya yol açtı. Valiliğin bu kararı, MHP yönetiminin kurultayın Ankara dışında yapıldığı iddiasına dayanak teşkil edecek nitelikte.

Valiliğin kararını Yarına Bakış’a değerlendiren Çağrı Heyeti üyesi Ayhan Erel, kararın hukukî dayanaktan yoksun olduğunu anlattı: “Ben bir avukatım. Bu kararı anlamakta güçlük çekiyorum. Ankara’nın merkezi neresi? Bize bir açıklasınlar. Eğer merkez, partigenel merkezinin bulunduğu Çankaya ise MHP’nin Altındağ ilçesinde bulunan Arena’da yaptığı kurultayları ne yapacağız? Ankara’nın mülki sınırları büyük şehir yasasıyla bellidir.”

Ayhan Erel, Dernekler Kanunu’na göre ceza almalarını ve bu cezanın Genel Merkez tarafından sahiplenilmesine de tepki göstererek, “MHP Genel Merkezi işine gelmediğinde ‘Koskoca partide Dernekler Kanunu’na göre mi işlem yapılır?’ diyordu. Şimdi ise Dernekler Kanunu’na sığınıyor.” diye konuştu.