Konuşmasının devamında Avrupa devletleriyle yaşanan mülteci sorununa ve Türkiye’nin terörle mücadelesine değinen Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Avrupa Birliği’nin hiçbir sorunu yokmuş gibi Avrupa Birliği dünyadaki bütün meseleleri çözmüş kendi iç meselelerinin tamamını halletmiş gibi Türkiye’ye AB vesilesiyle zaman zaman Türkiye’ye baskılar kuruldu. Türkiye AB istikametinde samimi olarak adımlarını atmasına rağmen en son mülteciler meselesinde de gördünüz. Biz üzerimize düşen 73 maddenin tamamını yerine getirdik bir iki maddeyle ilgilide hazırlıklar yapılacak. Her şey söz verildiği gibi masalarda konuşulduğu gibi düzgün bir şekilde gidiyordu. Türkiye bu sorumluluklarını yerine getirirken birden hiç olmadığı gibi şimdiye kadar hiçbir müzakere süreçlerinde olmadığı gibi son anda Türkiye’ye terörle mücadele yasasından vazgeçeceksiniz ya da gözden geçireceksiniz ricasında bulundular. Terörle bu kadar canla baş bir şekilde mücadele edilirken Türkiye bir beka mücadelesi içindeyken AB’nin hem de konuyla hiçbir ilgisi olmayan mülteciler, geri kabul meselesi konuşulurken Türkiye’nin serbest vize yani vizesiz olarak Avrupa’ya girmesi konuşulurken birden defterden bir şey çıkardılar. Dediler ki, şu terörle mücadele yasasını gözden geçirsin. Biz de bunun olmayacağını çok açık bir şekilde söyledik” dedi.
“İNGİLTERE İÇ SİYASETİNDE TÜRKİYE’Yİ KULLANIYOR”
İngiltere'deki referandum sürecine de değinen Numan Kurtulmuş, “Seçimlerde gördük. İngiltere’deki bu AB’de kalıp ayrılma referandumu ana maddelerinden biri Türkiye’ydi. Gördük ki, İngiltere kendi iç siyasetinin aracı olarak Türkiye’yi kullanıyor. Birileri çıkalım diyenler eğer ki AB’de kalırsak Türkiye gelir, Türkler burada 1 buçuk 2 milyon doluşurlar diye propaganda yaptılar” dedi.
AB'DEKİ TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI
Avrupa’da Türkiye ve Erdoğan düşmanlığının yayıldığını belirten Kurtulmuş, “İngiltere’deki seçimler bize şunu gösterdi Avrupa’daki siyasetçilerin iki ellerini kafalarına alıp düşünmesi lazım Avrupa’da bir taraftan AB’nin geleceğine ilişkin çalışmalar devam ederken, aynı zamanda Avrupa’da hem İslam düşmanlığı hem Türk düşmanlığı, hem de bunun bir alt şubesi olarak Erdoğan karşıtlığı yayılıyor. Avrupa’nın hemen hemen her ülkesinde İngiltere’de dahil olmak üzere söylüyorum; aşırı sağ, göçmen karşıtı, yabancı düşmanlığı, ırkçı hareketler çok ciddi şekilde yükseliyor” diye konuştu.
“3 BİN YIL SONRASINI DEĞİL, 3 GÜN SONRASINI SÖYLE”
Başbakan Yardımcısı İngiltere referandumunun AB’nin dağılma sürecinin bir sinyali olduğunu söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti: “Onlar bunlarla uğraşmak yerine ne söylediler? Cameron Ekim’de bırakacak. Seçim kampanyasında ne dedi? Türkiye 3 bin yılında AB’ye girmesi ancak mümkün olur. Biz de şu cevabı verdik; Sayın Cameron, 3 bin yıl sonrayı söyleyeceğine sen önce Avrupa’nın 3 yıl sonrasını söyle, 30 yıl sonrasını söyle.”
