HSYK, 2 bin 847 hakim ve savcıyı meslekten ihraç ederken 61 sayfalık gerekçeli karar yazdı Kararda, Gülen’in üyelerine talimatları ve örgütün faaliyetleri açık bir şekilde anlatıldı

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), darbe girişiminin ardından yargıdaki FETÖ yapılanmasına ilişkin soruşturma kapsamında, açığa aldığı 3 bin 12 hakim ve savcıdan, 2 bin 847’sini meslekten ihraç etti. Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk davalarının hakim ve savcıları ihraç edilirken, Şemdinli eski Savcısı Ferhat Sarıkaya da açığa alındı. HSYK ihraçlarla ilgili 61 sayfalık gerekçeli karar da yazdı. Kararda, Fethullah Gülen’in örgüt üyesi hakim, savcı, asker ve bürokratlara verdiği talimatlar da yer aldı. Gülen, talimatlarında şunları söyledi: “Dünyada satın alınmayacak adam yoktur. Sadece fiyatları farklıdır. Esnek olun, sivrilmeden can damarları içinde dolanın. Bütün güç merkezlerine ulaşıncaya kadar hiç kimse varlığınızı fark etmeden, sistemin ana damarlarında ilerleyin. Türkiye’deki güç ve kuvveti cephenize çekeceğiniz ana kadar her adım, erken sayılır. Her şey bir oyundur. Kungfu, tekvando, judo gibi bir oyun… Her zaman insanın hasmını yenmesi öyle yumruk vurup yere sermesi gibi bir şey değildir, Bazen hasımdan kaçmak, bile çok önemli bir manevradır.”

DİN, SİYASET, PARA…


Gerekçeli kararda FETÖ örgütünün yapısı, faaliyetleri Gülen’in konumu gibi bölümler de yer aldı ve şu noktalar dikkat çekti.
AĞLAMAKLI TARZ: Fethullah Gülen, din, siyaset ve para üçgeninde etkinliğini artırarak örgütünü geliştirmiş, duygusal (ağlamaklı tarzı) ve fiziksel öğeleri de katmak suretiyle kullandığı hitabet tarzı ile dini çevreleri etkilemiştir. 12 Eylül askeri darbesi öncesi, askeri darbelere desteğini vurgulamış, kendisine bağlı Sızıntı Dergisi’nin Haziran 1979 tarihli sayısında “Asker” adlı başyazısında, “Onun süngüsü, yüz defa
iniltimizi dindirdi ve ateşimize su serpti. Eğer, atik davranıp yıllardan beri hazırlanan karanlık emellerin önüne geçilmeseydi, bütün bir millet olarak inkisar içinde ağlamadan başka çaremiz kalmayacaktı’’ demiştir. Ekim 1980’deki “Son Karakol” başlıklı yazısında da “Ümidimizin tükendiği yerde hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe bir kere daha selam duruyoruz”
ifadelerini kullanmıştır.
ERMENİ, ATEİST FARK- ETMEZ: Örgüte üyelik için bir kriter yoktur. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Ermeni, sünni, alevi, ateist ya da yahudi, Hristiyan da paralel yapılanma içerisinde bulunmaktadır. FETÖ’ye üyelik için dindar olmak şartı aranmadığı gibi Müslüman olmak da gerekli değildir. Bu örgütün içerisinde, alkol müptelası, kumarbaz, hırsız, tefeci, rüşvetçi gibi kişiler de vardır. Himmetini veren kişinin işlediği suçun veya günahın önemi yoktur. Örgüte istenen pay verilmiş ise işlenen günahın ve suçun üzeri örgüt tarafından organize şekilde örtülmektedir.
PEYGAMBER İLE KONUŞMUŞ: Çocuğu olmayan örgüt mensupları, sözde liderlerini görmek için ABD’ye gidip Pensilvanya’da kendisinden aldıkları ‘’okunmuş hurma”yı yiyerek çocuk beklemektedir. Bu halet-i ruhiye, yüksel tahsil yapmış örgüt üye ve mensupları için de geçerlidir. Örgüt mensuplarının her türlü yolu mubah gördükleri, bu yolda amaçlarına ulaşmak için toplumun çoğunluğunun kutsal saydığı dini değerleri pervasızca kullanmaktan çekinmedikleri anlaşılmıştır. Örgütle bağlantılı bir yargı mensubu ifadesinde, Fethullah Gülen’in rüyasında Kâbe’ye gittiğini, Peygamber ile görüştüğünü, Peygamberin “Seni üzüyorlar değil mi?” diye sorduğunu, Gülen’in de “Evet” manasında başını sallayıp ağladığını, bunun üzerine Peygamberin “Merak etme az kaldı” dediğini anlatmıştır.